27 sene sonra ilk defa bir Türk takımı UEFA Şampiyonlar Ligi’nde olmayacak. Bu sonuç benim için sürpriz değil. Son 20 senedir yavaş yavaş, göz göre göre gelinen, bilerek isteyerek elde edilen bir sonuç. Dün gece sadece malûmun ilanı oldu. Avrupa’da elit seviye futbolun bir parçası olmadığımızı resmi olarak öğrenmiş olduk.
Günceli gündemimiz yaparsak sorunları çözemeyiz. Dün turu geçseydik her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Geçen sene Şampiyonlar Ligine katıldık da ne oldu? Katılan takımımız oynadığı 6 maçta ne yaptı?
Bu yaşadıklarımız köhneleşmiş ve birikmiş sorunların dışa yansımasıdır. Yansımalarla uğraşmak yerine, sorunun kökenine inmezsek benzer sonuçları seneye yine alırız. Tek değişen takımın ismi olur…
20 senedir Dünya Kupası'nda yokuz! Turnuvada başarısız olmayı bırakın, Dünya Kupası’na 20 senedir gidemiyoruz bile! Gidememekten daha acısı artık kimse yokluğumuzu bile hissetmiyor.
Avrupa Şampiyonası'nda da yokuz! Son dakikada turnuvalara katılsak bile son iki şampiyonada turnuva sonuncusu olarak evimize döndük.
Ve artık Şampiyonlar Ligi'nde de yokuz!
FIFA sıralamasında 42. sıradayız (yazıyla kırk-iki!) Mesela ulusal liginde en yüksek maaşı 10 bin Euro’yu geçmeyen Peru bile bizden yukarıda. Savaştaki Ukrayna, 6 milyon nüfusa sahip Sırbistan, komşumuz İran, haritada yerini bulmakta zorlanacağınız Kosta Rika Türkiye’yi futbolda geçmiş durumda.
Başta TFF başkanı, sonrasında bütün kulüp yöneticileri artık kendilerine şunu sormalı: Biz neyi, neden yapıyoruz? Amacımız ne? Türk futbolunun bütün önemli paydaşları artık gereksiz böbürlenmeyi ve içi-boş özgüveni bırakmalı, herkes üstüne düşen öz-eleştirisini yapmalı.
Kümülatif olarak her sene yüz milyonlarca Euro parayı neden harcıyoruz? Son 20 yılda milyarlarca dolar paramızı ne için çarçur ettik? Harcayarak ne elde ettik? Harcamasaydık ne kaybederdik?
Soru sormazsak düşünmeyiz, düşünmezsek sorunları çözemeyiz.
Mesela; Euro 2016’da ve Euro 2021'de gruptan bile çıkamadık. TFF hangi raporları hazırlandı? Hangi araştırmalar yapıldı? Hangi sorunlar tespit edildi? Hangi uzmanlara danışıldı? Hangi değişiklikler bilinçli bir strateji ve politika dahilinde uygulandı?
Nelerin değişmesi gerekiyor? Neden değişmiyor?
TFF icraat makamıdır, şikayet etme, dedikodu yapma, yakınma makamı değil!
Mesela yabancı oyuncu konusunda ülke politikamız var mı? Nedir? Bir yetkili çıkıp da neyi neden yaptığımızı açıklıyor mu?
Avrupa’da yarışamadığımız kesin, o zaman Türkiye liginde yarışmak için mi bu kadar yabancı transferi yapıyoruz? Gerçekten buna gerek var mı? Geçen sene liderin 30 puan gerisinde ligi 13. bitiren Galatasaray’ın tribünleri sezon sonuna kadar yine doluydu. Ligi daha iyi yerde bitiren, çok iyi yabancı transferleri yapan ve İstanbul’un göbeğinde oynayan Fatih Karagümrük’ün tribünleri yine boştu. Demek ki ‘‘yabancı gelirse seyirce gelir, gelmezse seyirci gelmez’’ diye bir çıkarım pek gerçekçi değil.
Geçen sene liderle arasında 61 puan fark oluşan ve küme düşen Malatyaspor’un 19 yabancısı vardı ve bu oyunculara Malatya şehri yaklaşık 12 milyon Euro ödeme yaptı. Karşılığında ülkeye nasıl bir katma değer fayda sağlandı? Mesela Malatya şehri bu parayı (yaklaşık 215.000.000 TL) şehirdeki çocukların, gençlerin spor gelişimine, kendi futbol akademisine ayırsaydı ne olurdu?
1990’larda tanıtım ve reklam aracının sadece gazete ve TV olduğu dönemlerde ünlü bir oyuncuyu getirmek ülke tanıtımına gerçekten hizmet ediyordu. 2022 dünyasında dijital ve sosyal medyada bin bir çeşit tanıtım imkanı varken hala yaşı geçmiş oyuncuları getirerek ülke tanıtımına hizmet ettiğimizi düşünmek biraz saflık olur.
Evet iddia ediyorum bir futbolcu transferinin ülke veya şehir tanıtımına etkisi sanıldığından çok ama çok daha azdır. Harcanan paralara değmez. Hemen sağlamasını yapalım. Geçen sene Beşiktaş’a da gelen Alex Teixeira Çin’e transfer olduğu dönemde en ünlü Brezilyalı oyunculardan birisiydi. Çin takımı devasa bir bonservis ücreti ödedi. Şimdi soruyorum. Alex’in Çin’de oynadığı takım hangi şehirdedir? O şehrin haritadaki yerini bulabilir misiniz? Çoğunuz hatırlamadı bile… Peki, Türkiye’den kaç futbolsever bu şehri görmek, tanımak için tatil planını değiştirdi? Hiç!
Yabancı oyuncuya asla karşı değilim, sadece ‘neyi, neden’ yaptığımızı sormanın ve aklımızı başımıza almanın vakti geldi de geçiyor, sadece bunu vurgulamak istiyorum.
Mesela yabancı transferi neden yapılır? Neden ihtiyaç duyarız? Elimizde kullanabileceğimiz Türk oyuncu yoksa çareyi yabancı ülkelerde ararız. Peki elimizde neden Türk oyuncu yok? Esas bunu soruyor muyuz? Elimizdekileri neden geliştiremiyoruz? Bunu soruyor muyuz?
Veya gerçekten elimizde Türk oyuncu yok mu? Mesela; dün gece elenen takımımız stoper mevkii için 3 yabancı transferi yaptı. Belli ki stoper için Türk oyuncu eksikliği hissedilmiş. Ama yine aynı takımın 19 yaşındaki Türk stoperini Avrupa’nın en iyi takımlarından Ajax geldi, buldu ve üstüne para vererek aldı.
Son olarak Avrupa ile aramızdaki seviye farkına dair bir değerlendirme yapmak isterim.
Dün de geçen seneki benzer söylemleri duyduk. ‘Bu seviyelerin kolay olmadığı’ iddiasıyla yenilgi ve elenmelerin normal olduğu ima edildi.
Avrupa’da 14-15 takım var ki evet, bu takımlarla aramızda gerçekten büyük seviye farkı var. Örneğin Real Madrid, PSG, Manchester City, Liverpool ve benzerleri. 100 milyon Euro bonservis, 15 milyon Euro maaş verebilen bu takımlarla mücadele etmek durumunda kalırsak evet bir ‘seviye farkından’ bahsedebiliriz.
Ancak istirham ediyorum, ön eleme ve grup aşamasında lütfen seviye farkından bahsedilmesin. Kimse Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk veya yarıfinal beklemiyor zaten. O seviyelerin zor olduğunu biliyoruz ama milyonlarca taraftarıyla, gelirleriyle, sunulan en lüks imkanlarıyla, teknik direktör ve oyuncu maaşlarıyla, ülkemizdeki 4 büyüklerin Avrupa’nın birçok takımından geri kalan hiç biryanı yok!
Son olarak, iyi teknik direktör, iyi futbolcu, iyi yönetici zaten seviye farkı olan yerlerde belli olur. Seviye farkı olmayan bir ortamda yarışmak için milyonlarca Euro maaş almaya da vermeye de gerek yoktur. Belki de çözmemiz gereken sorunlardan birisi de budur.
Gökhan Bey umarız kuluplerimiz bu fikirler karsisinda 3 maymunu oynamaktan vazgecip doğru adimlar atmaya karar verirler...
Çok faydalı ve güzel bir analiz... Tebrik ederim, Türk futbolunun böyle bilimsel yaklaşan yöneticilere ihtiyacı var.
Maalesef adam haklı, çok doğru tespitler, tebrikler ????