Sn. Cumhurbaşkanı son seçimlerden önce gençlerle buluşmuş ve gençlerin sorularını yanıtlamıştı.
Gençlerden birisinin sorduğu soru aynen şöyleydi:
‘‘Hapishanede çok sayıda gazeteci olduğu, Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı hakkında iddialar var. Bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Sn. Cumhurbaşkanı bu soruya kısa ama net bir cevap verdi. Aynen şöyle demişti:
‘‘Değerli arkadaşlar, cezaevlerinde iddia edildiği gibi gazeteci, basın mensubu yok. Bunlar yalan. Bu iddiada bulunanlara diyoruz ki, şunları açıklayın. Verin bize isimlerini. Kimmiş öğrenelim. Ben bile zaman zaman Adalet Bakanıma söylüyorum. ‘Bu tür iddialar var, bunlar ne denli doğru? Şunları siz de bir araştırın’. Onlar da diyorlar ki ‘Başkanım, böyle bir şey yok, bunlar hep yalan’. Ciddi manada versinler bu isimleri. Gerçekten böyle bir şey söz konusuyla bizde bu işin üzerine gidelim. Malum ben fikir suçundan dolayı içeri girmiş bir başkanım...’’
Sn. Cumhurbaşkanı’nın samimiyetine inanarak isim veriyorum.
Kendisinden önce haber ajanslarının ve ulusal haber sitelerinin de paylaştığı bazı haberleri kendi sitesinde yayınladığı için bir gazeteci arkadaşımız cezaevinde.
Adı: Batuhan Çolak.
Yerinde bir yazı.
Uzun lafın kısası böyle denir, net olmuş. Durum aynen öyle.