Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Gürcan Dağdaş
  3. Yaşadığımız toprak, hapishaneye dönüştü
Yayınlanma: 09 Haziran 2020 - 00:36
Güncelleme: 09 Haziran 2020 - 13:02

Yaşadığımız toprak, hapishaneye dönüştü

09 Haziran 2020 - 00:36
Güncelleme: 09 Haziran 2020 - 13:02
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yaşadığımız toprak, hapishaneye dönüştü
Gürcan Dağdaş
[email protected]

Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar, hepimizin ruh hâlini bozdu. Hepimizi çileden çıkardı, kırılgan yaptı. İnsan ilişkilerimiz yıprandı, dostluklar bitme aşamasına geldi.

Birbirimizle laf olsun diye, ağız ucuyla konuşan insanlar hâline geldik.

Kırk yıllık dostluklar eften püften sebeplerle düşmanlığa dönüştü. Aynı evin içinde yaşayan insanlar, birbirine tahammül edemez hâle geldi. Aynı amaç için bir araya gelmiş insanlar, ayrı hesap yapar hâle geldi. Kalabalıklar içinde yalnızlaşan insanların yaşadığı bir toprak parçasına doğru giden Türkiye, dünyada da hızla yalnızlaşan bir ülke durumuna geldi.

Hepimiz, korkuların esiri, yaşadığımız toprak ise, hapishaneye dönüştü. Kurduğumuz ilişkilerde “dostu, post; postu, dost” kabul eder hâle geldik. Sabırsız ve peşin hükümlü olduk.

Birliğimiz, dirliğimiz bozuldu. Güven, bilinmeyen bir adrese saklandı. Kırmızıyı gören boğa misali, birbirimize kinle bakar hâle geldik. Dost diye bilmemiz gerekenlerin en ufak bir yanlışını deve yaptık. Dostumuz olmayanların deve büyüklüğündeki yanlışını ise, pire gibi görmeye başladık.

Dost kim?
Düşman kim?

Vahim ki, vahim!

Türkiye’yi yönetenlerin bu vahim tabloyu idrak ettikleri kanaatinde olmadığım için, size bugün dünyanın gelişmiş sekiz ülkesinin arasına giren Japonya’nın, belki de bu işi başarmasında en önemli itici güç olan “motivasyon”u ortaya çıkaran öğelerden biri olan “dostu” nasıl tanımladıklarından bahsedeceğim.

Eski Japon kültürüne göre parıldayan her şey değersiz ve bayağı kabul edilirdi. Yeni bir fincan veya vazo ürküntü verirdi. Çünkü parıldayan bir nesne yenidir ve yeni olduğundan, henüz kullanımının ona kazandırdığı soylulukla değer kazanmamıştır.

Eskimiş, pek çok kez çay içmekten ötürü kararmış bir fincan, bizimle yaşamış, sabrımızı ve özenimizi aktardığımız bir eşyadır ve zamanla hem bizim huyumuzu, hem de duygularımızı yüklenmiş ve bize hizmet ederek bunun karşılığını vermiştir. Uzun süreli bir dostluk, zamanın karattığı bir fincanınkiyle eş değerde izler taşır. Gündelik eşyalarda da, arkadaşlıklarda, dostluklarda olduğu gibi çatlaklar ve gölgeler bulunur.

Bir fincanı fırlatıp atmamak ve bir arkadaşı yaşantından uzaklaştırmamak için sabır ve sadakat gibi son derece önemli; ama artık sık rastlanmayan iki duyguya ihtiyaç vardır.

Sabır, yüklendiği rol gereği bir tuğlaya, sadakat ise bir köke benzer. Sabır acelenin, sadakat ise tüketimin panzehiridir. Bu iki duyguyu fiziksel bir imge olarak düşünürsek; “Dostluk tuğlalarla örülür, kökler sayesinde gelişir.” diyebiliriz.

Dostlara selam olsun...

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Pudra şekeri üzerinde tepinmek! - 31 Mart 2021
  • HDP kapatılmalı mı? - 28 Şubat 2021
  • Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez! - 14 Şubat 2021
  • Fikri Sağlar Bey'e Arzımdır!!! - 03 Ocak 2021
  • Pabuççu muştası!!!  - 01 Aralık 2020
  • Zübükleşme! - 15 Kasım 2020
  • Bizim Trump'cılarımıza ve Biden'cilerimize gelsin - 05 Kasım 2020
  • Biz Cumhuriyetçiler kimleriz, neyi arıyor ve neyi hedefliyoruz? - 29 Ekim 2020
  • Hakimlere şu öğütleniyordu: "Benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi" - 21 Ekim 2020
  • Pompei'nin son günleri!! - 19 Ekim 2020
  • Ölülere Ağlamak, Ölümleri Durdurmaz!!! - 09 Ekim 2020
  • "KABİLE DEVLETİ" - 05 Ekim 2020
  • Türkiye'deki büyük krizin nedenleri - 02 Ekim 2020
  • Gaziantep çöplüğündeki o manzarayı unutamıyorum! - 22 Eylül 2020
  • Sarmal ve Savaş - 09 Eylül 2020
  • Para Tapıncı Dini! - 05 Eylül 2020
  • Alperen Ruhlu Elçibey'i bilir misiniz - 22 Ağustos 2020
  • Memleketin gidişi "Papaz'ın" direğe tırmanma anına benziyor! - 19 Ağustos 2020
  • ÖLÜLERİYLE YAŞAMAK - 11 Ağustos 2020
  • Ayasofya meselesinde yapılan tarihi yanlış - 15 Temmuz 2020
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Naci Görür uyardı: 'Yediye kadar deprem üretebilir'
Naci Görür uyardı: 'Yediye kadar deprem üretebilir'
Acun Ilıcalı mahkemede aylık gelirini açıkladı
Acun Ilıcalı mahkemede aylık gelirini açıkladı
CHP'li belediyelere yönelik operasyonlara AK Partili eski vekilden tepki!
CHP'li belediyelere yönelik operasyonlara AK Partili eski vekilden tepki!
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.