İçinizi karartacak bir yazıyı kaleme almaktan mutsuzum ama hal ve gidişatımızı gerçekler üzerinden açık etmek zorundayım!
Pürmelalimiz;
“TÜİK” verilerini bile baz alsanız, ağır bir işsizlik, yüksek bir enflasyon, borçlu bir toplum, paylaşım adaletsizliği, psikolojik bir buhran, güvensiz bir toplum ve ağır cinnet hali gerçeği ile karşı karşıyayız.
TÜİK’in verilerinin gerçeği karartmak için kurgulanmış olmasına rağmen tablo budur!
İcra dailerinde 23 milyonun üzerinde dosya mevcut. Nerdeyse her dört kişiden biri icralık, yani hemen hemen her haneden bir kişi icralıktır!
Çalışma yetisine sahip her dört kişiden biri işsizdir!
Her dört esnaftan ikisi ya dükkan kapatmış ya da kapatmak üzeredir!
Her dört KOBİ’den biri kapanmış, diğer biriside can çekişiyor!
Özellikle kamu bankaları; verdiği ev ve otomobil kredilerini tahsil edememekten dolayı haczettiği ev ve otomobillerden dolayı emlakçı-otomobil galerisi durumuna düşmüştür!
Her sokağın başını; tefeci ve çek senet mafyası tutmuştur!
Uyuşturucu, madde bağımlılığı hemen hemen her dört haneden birine girmiştir! Aileler büyük bir hicran yaşıyor, çocukları gözlerinin önünde eriyip yok oluyor!
Hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, şantaj hiç olmadığı kadar alan genişletmiş, sayısal olarak büyümüştür!
Gencecik kız ve erkek çocuklarımızın para karşılığı etini sattığı, polis kayıtlarındaki rakamlarda korkunç boyutlara ulaşmıştır!
Kafanızı sokakta caddede nereye çevirirseniz çevirin satılık ve kiralık ilanlarıyla doludur!
Neyse, perişanlığımızın resmini dahada çeşitlendirebiliriz de...
Demem o ki;
Tüketim obezi olmuş bir toplumun,açlığa işsizliğe tahammül etmesi mümkün değildir.
Sosyal yardımlarla, zekatla, fitreyle gidilecek yolun sonuna geldik!
Hal böyle iken, bir avuç “insan” kılıklı yaratık; arsız haysiyetsiz görgüsüz acımasız süfli ve israf görüntüsü ile ekranlarda, gazetelerde, şurda burda arz-ı endam etmeye devam ediyor!
Bu hal toplumsal barışımızı sıkıntıya sokacak asayiş problemlerini önümüze getirebilir!
Toplumun zihin altında “sermaye” düşmanlığı mevzi kazanıyor!
Serbest piyasa ekonomisini, iktidara bitişik iş adamları”serbest hırsızlık yolsuzluk ekonomisi” olarak algılamış ve uygulamaya koymuştur! Bu kötü örnek toptan iş dünyamıza yönelen bir kanaate evriliyor!
Hesabı kitabı denetim dışına çıkmış bir kamu yönetimi, türedi bir iş dünyası, israfı itibar addeden bir anlayış!
Bu durumu kaygı verici görüyorum...
Ne yazık ki, Memleketin hali; "Pompei'nin son günleri"ni hatırlatıyor.