Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Emin Şirin
  3. Yunanistan'ın işgal ettiği adalara askeri harekat olabilir!
Yayınlanma: 27 Temmuz 2020 - 15:36

Yunanistan'ın işgal ettiği adalara askeri harekat olabilir!

27 Temmuz 2020 - 15:36
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yunanistan'ın işgal ettiği adalara askeri harekat olabilir!
Emin Şirin
[email protected]
Haftanın Yorumu

Türkiye’de son on yılda özellikle son iki yılda yaşanan değişimler çok hızlı.

Hiçbir konu yeterince konuşulamıyor, tartışılamıyor, müzakere edilemiyor.

"Ben istedim, ben yaptım" deniyor ve oluyor. Bu da bizi, hukuku kendine ilke edinen devlet olma vasfından hızla uzaklaştırıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları ile kavga etmek, onları itibarsızlaştırır bir üslûp kullanmak hele hele de lanete varan söylemler, toplumu daha fazla bölmek ve kutuplaştırmaktan öte hiçbir işe yaramıyor.

Ayasofya’nın müze statüsünün camiye dönüştürülerek ilk cuma namazının kılınmasıyla, 24 Temmuz 2020 her yönüyle tarihe geçen bir gün oldu.

"Bir yılda ne değişti de Ayasofya ile ilgili politikada değişime gidildi" sorusunun cevabı, pandemi süreci ve sonrasında dünyanın ihtiyaç duymak zorunda kaldığı yeni düzenle ilgili. Sayın Erdoğan, bu yeni dünya düzeninin önemli kurucu isimlerinden biri olarak yer almak istiyor.

Erdoğan bu süreci bir süre gözlemledikten sonra; Türkiye’ye Rusya, Çin, ABD, Almanya gibi hegemon bir güç olabilecek bir misyon biçiyor. Tabi kendi dünya görüşü ve misyonu çerçevesinde. Bu görüşte ümmet birliği esası önemli bir yer tutuyor. Ne yazık ki bu politika mecliste, kamuoyunda tartışılmıyor. Sarayda etkili bir avuç isim tarafından karar alınıp kamuoyuna deklare ediliyor.

Ayasofya’nın açılması, global bir projenin gereği olarak hem iç, hem de dış politika ile doğrudan ilintili. Türkiye’nin daima bölgesel bir güç hâline getirilmesi arzusu vardı. Bunun siyasi olarak da bir ümmet esasına oturtulması gerekiyordu. Hilafetin geri getirilmek istenmesi de bunun parçalarından biri. Nitekim hemen ardından bazı isimlerce hilafetin tartışılmaya açılması da bunun sonucu.

Bunu yakın bir gelecekte Yunanistan’ın işgal ettiği adalarımızdan birisine askerî harekât yapmamız izlerse, kimse şaşırmasın.

Hilafet, uzun bir süre daha tartışılacaktır. Özal döneminde TCK’nin 163. maddesi kalktıktan sonra, teröre ve silahlı başkaldırıya başvurmadan, Türkiye’de hilafeti istemek suç değil. Bu detayı da dikkatimizden hiç kaçırmayalım.

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’ın; kendini laik devletin bir memuru olmaktan öte, sanki bir şeyhülislam gibi görüp davranması, sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylem ve eylemlerine uygundur. Diyanet; bugün, siyasetin çizgisine uygun olarak kendini şeyhülislamlık makamı olarak konumlandırıyor, ona göre çalışmalar yapıyor.

Ali Erbaş’ın Türkiye’nin kurucularına yönelik hakaretamiz sözlerine sayın Erdoğan’ın en ufak bir itirazı olmadı.  Göreceğiz, hiçbir itirazı olmayacak da. Zaten Ali Erbaş da, Erdoğan’a aykırı söylem ve eylemde bulunsa, bir saniye bile o makamda kalamaz. Sayın Erdoğan’ın politikalarına ve amacına uygun hareket eden bir Diyanet ile karşı karşıyayız.

Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması esnasında Atatürk’e lanet ve hilafet çağrılarının yapılması ve kamuoyunun buna tepkisi nedeniyle, Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik bir açıklama yaptı. “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir (...)” ve  bu minvalde devam ediyor. Başta Ömer Çelik olmak üzere bütün Ak Parti mensupları; ne oldu da “Türkiye, laik sosyal bir hukuk devletidir” açıklaması yapmak zorunda kalıyorlar?

Oturup Türkiye nasıl bu hâle geldi uzun uzadıya bir düşünsünler!..

Ömer Bey; kusura bakmayın açıklamanızı inandırıcı bulmak zor. Ben bu sözleri Cumhurbaşkanımızın ağzından amasız, fakatsız duymak isterim. Siz parti sözcülerinin, grup başkanvekillerinin  açıklaması hiçbir şey ifade etmiyor. Sizin partinizde ancak Cumhurbaşkanı bir açıklama yaparsa bir şey ifade ediyor. Bu açıklamayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yapabilir mi, yapmaz mı? Yaparsa eğer, o zaman sizin sözleriniz inandırıcılık kazanır.

Tüm bunlar olurken İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları da alevlendi

İstanbul Sözleşmesi konusuna gelince de fiiliyatta ortaya çıkan bazı istismarlar olmasına rağmen , İstanbul Sözleşmesi doğrudur ve şarttır.

Evet sadece kadının beyanı ile hareket edilmesiyle çok az da olsa, bazen haksızlıklar ortaya çıkıyor. Olsun!... Bu haksızlıkları bile sineye çekelim. Türkiye’deki kadınların en üst kademeden en alt kademeye kadar, çektiği sıkıntılar cok önemli seviyede. Ufak tefek hatalar nedeniyle bu sözleşmeden çekilmek büyük bir hata olur.

Biz ileride ahlâklı bir toplum yaratacaksak bu erkekler sayesinde değil, anneler sayesinde olacaklar. Erkeklerin kaba kuvvet kullanması, para kazanıyor olmasıyla falan değil, güçlü, eğitimli, bilgili kadınlarımızla toplumu şekillendireceğiz. Ne acıdır ki Cumhuriyetin kadınlarımıza kazandırdığı onca hakka rağmen, kadınlarımızı şiddetten koruyamıyoruz.

Mevcut durumda kadınların şiddete karşı en büyük güvenceleri İstanbul Sözleşmesi’dir.

Buna bari dokunulmasın.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
LEONIDAS THE SPARTAN
4 yıl önce

EĞERLERE GELMİYORSANIZ

Cevapla
Beğen (3)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • 6'lı masa strateji değiştirmeli - 10 Haziran 2022
  • Muhalefet 'Erdoğan'ın kaçışı' üzerine strateji kurmamalı - 30 Mayıs 2022
  • Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığında 6'lı masanın onayı var - 25 Mayıs 2022
  • Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleri yenilir yutulur gibi değil - 18 Mayıs 2022
  • Zafer Partisi'nin baraj sorunu kalmadı - 08 Mayıs 2022
  • Kemal Kılıçdaroğlu açıklamasıyla "Aday benim" dedi - 27 Nisan 2022
  • Millet İttifakı ortaya proje koymalı - 13 Nisan 2022
  • Tahmin ettiğim gelişmeler olursa seçim sonuçları şimdiden bellidir! - 02 Nisan 2022
  • DEVA ve Gelecek partileri AK Parti'ye değil Erdoğan'a muhalefet ediyor - 24 Mart 2022
  • Putin'in hamleleri Hitler'i andırıyor - 24 Şubat 2022
  • 6 partinin bir araya geldiği muhalefet masasının mesajları - 15 Şubat 2022
  • Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan yorumu hukuk dışı - 06 Şubat 2022
  • Kılıçdaroğlu'na "Hain" diyen çocuk, içine sokulduğumuz girdabın son halkasıdır - 30 Ocak 2022
  • Seçimlere yakın Öcalan hamlesine şaşırmayın! - 25 Ocak 2022
  • Erdoğan'dan Öcalan hamlesi gelirse Bahçeli itiraz etmeyecek - 17 Ocak 2022
  • Suriyelilerle ilgili söylentiler var - 10 Ocak 2022
  • Ekonominin düzelme ihtimali var mı? - 03 Ocak 2022
  • Erdoğan, Ekonomi Nobel'i alabilir! - 25 Aralık 2021
  • Aylık yüzde 10 enflasyona hazır olmalıyız - 26 Kasım 2021
  • Dolardaki karanlığın sonuçlarını henüz yaşamadık - 15 Kasım 2021
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Ömer Çelik:
Ömer Çelik: "Tarihi bir konuşma olacak"
Türk milleti şehitlerine ağlıyor: Pençe-Kilit’ten acı haber!
Türk milleti şehitlerine ağlıyor: Pençe-Kilit’ten acı haber!
Selahattin Demirtaş'la ilgili dikkat çeken karar!
Selahattin Demirtaş'la ilgili dikkat çeken karar!
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.