Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin en önemli konusu ekonomi olması gerekirken, nedense Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu gündemi daha fazla işgal etti.
Seçmenin sosyolojisinde de bir gariplik var. Hem Cumhurbaşkanı hükümet sistemini onaylıyoruz hem de bir kişiye bu kadar yetkinin verilmesinin yanlış olduğunu söylüyoruz. Ondan sonra da yeni ‘Otoriter Cumhurbaşkanı’ kim olacakmış gibi bir arayışın içine giriyoruz.
Millet İttifakı’nın düzenlediği altılı masada durum karara bağlanmış görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi açıklanmadan, kesinleşmeden ve seçim altyapısı oluşmadan Cumhurbaşkanı adayını açıklamayacak.
Cumhurbaşkanı’nın kim olacağını konusunda da ittifakta yer alan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın attığı şu tweet’e göz atmamız yeterli:
Bu durumda Cumhurbaşkanı adayının kimlerin olmayacağı açıklığa kavuşmuştur.
Eski bir AK Partili veya AK Parti’ye yakın olan Haşim Kılıç gibi herhangi bir kimsenin Millet İttifakı adayı söz konusu olamaz.
MİLLET İTTİFAKI PROJELER ORTAYA KOYMALI
Macaristan’daki seçim sonuçları Türkiye’ye de benzer bir sonuç doğurabilir mi soruları ortaya çıktı.
Evet, sonuçlar Türkiye’ye benzer şekilde gerçekleşebilir.
Eğer, Millet İttifakı’nın genişleyeceği anlaşılan masada ciddi bir organizasyon sürecine girmezse,
Seçim güvenliğini kontrol altına almazsa,
İletişim organizasyonunu sağlayamazsa,
Halkı heyecanlandıracak ve ümitlendirecek bir proje ortaya koymazsa,
Masaya yeni dahil olan Gelecek Partisi ile Deva Partisi kabul edilemez şartlar ileriye sürerlerse Macaristan’da olduğu gibi Tayyip Erdoğan iktidarını yine sürdürecektir.