TÜRKİYE’DE BİR NUMARALI SORUN ENFLASYON
Ukrayna, Afrika seyahati derken esas itibarıyla Türkiye’de olup bitenleri gözden kaçırmamamız lazım. Türkiye’deki bir numaralı sorun enflasyon. Hakikaten çok ciddi sıkıntılar var. Hayat pahalılığı kasıp kavuruyor. Steve Hanke, enflasyonu yüzde 108 olarak hesap etmiş. Steve Hanke’ye buradan bir tavsiyem var. Sakın ola ki Türkiye’ye gelmesin bu aralar. Zira TÜİK, kendi rakamlarının dışında rakam açıklayan ve TÜİK rakamlarının yanlış olduğunu söyleyen herkese tazminat davaları açıyor. Halkın huzurunu bozuyorsunuz diye ceza davası açacak vaziyete gelmiş durumda.
AFRİKA’DA BAĞLANAN İŞİN FİNANSMANI ÖNEMLİ
Ukrayna’da çok ciddi hadiseler olurken sayın cumhurbaşkanımız programını bozmadan Afrika’ya gitmeyi tercih etti. Seyahate katılan Burhanettin Duran’ın yazısından öğrendiğimize göre sayın cumhurbaşkanımız sayesinde müteahhitlerimiz Afrika’da 1700 kontrat bağlayıp 78 milyar dolarlık iş almışlar! Bu işler hakikaten bağlandıysa tebrik ediyorum. İnşallah finansmanını da düşünmüşlerdir. Finansmanı hallolursa Türk müteahhitleri bu işin altından kalkacağına dair hiçbir şüphe yok. Hatta başarıyla yaparlar.
PEKİ TÜRKİYE’NİN BU İŞTE MENFAATİ NEDİR?
Benim sorum başka hakikaten 78 milyar dolarlık yurt dışı işi alınmışsa burada Türkiye’nin menfaati ne, Türkiye’ye ne kadar para gelecek? Mesela müteahhitler normal olarak kazandıklarının yüzde 30’unu yani 24 veya 25 milyar doları Türkiye’ye getirip Türkiye’de yatırım yapacaklar mı, yoksa bu paralar da yurt dışında özellikle Londra ve İsviçre’deki bankalara mı yatırılacak?
UKRAYNA HADİSESİ TÜRKİYE’NİN BAŞINI FAZLA AĞRITMAYACAK
Ukrayna başımızı ağrıtacak bir hadise olarak gelişiyor gibi görülüyor. Yazılanlar, çizilenler bu çerçevede. Ben Türkiye’nin başını fazla ağrıyacağını zannetmiyorum. Sonuç itibariyle bu konu Ukrayna’nın belirli bölgelerine Rusya’ya geçmesiyle bundan evvel Kırım örneğinde olduğu gibi kapanıp gidecek gibi görülüyor. Batı birtakım yaptırımlarda bulunacak ama bu yaptırımların Rusya’nın kararını değiştirecek bir sedyede olduğunu kanaatinde değilim. Zaten çok fazla da karışmamak lazım.
UKRAYNA KENDİ TOPRAKLARINI KORUMAYA ÇABALAMIYOR
Zira konunun ilk muhatabı Ukrayna bile kendi topraklarını koruyacak basireti ve dirayeti göstermedi. Bir ülke kendine ait olduğunu iddia ettiği toprakları eğer ayrılıkçılar tarafından ayrılırsa ayrıldıktan sonra da buraya yabancı güçler gelirse ve ülke buna itiraz etmezse başkalarının yapacağı, diyeceği bir şey kalıyor mu? Ukrayna’da kendi topraklarının bir kısmının ayrılıkçılar tarafından ayrıldığını gördü. Rusya geldi burayı işgal etti. Ukrayna’da bağırıp çağırmaktan başka kılını kıpırdatmadı. Zaten bu Kırım’da da böyle olmuştu. Kırım örneğinden sonra Ukrayna’nın doğusunda bulunan bölgelerde aynı şekilde Rusya’nın kontrolüne geçiyor gibi görülüyor.
PUTİN’İN KONUŞMASI HİTLERİ ANIMSATIYOR
Bu arada Putin ve Rusya hayranlarının da bu olup bitenlerden herhalde çıkarması gereken bir ders var. Putin’in Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgelerini tanımadan evvel yaptığı konuşma, bir manada emperyalist manifesto niteliğinde. Putin, Ukrayna’nın esas itibariyle var olmaması gerektiğini, buranın Rus toprağı olduğunu, Rusya’da Sovyetler döneminde siyaseten ayrıldığını ve olmaması gereken bir ülke olduğunu söyledi. Tüyler ürpertici. İster istemez Hitlerin ikinci Dünya Savaşı’ndan evvel Polonya için söyledikleri aklıma gelmedi değil.
RUSYA DA EMPERYALİST BİR ÜLKEDİR
Putin, Sovyetler yıkıldıktan sonra Sovyetlerin kontrol ettiği toprakları, şimdi Rusya toprağı olarak kazanmanın peşinde. Herkesin de bunu görmesi lazım. Askeri bakımdan bundan on, on beş sene öncesine kadar çok daha fazla yatırım yapıp daha çok güçlenerek sıcak denizlere indi. Suriye’ye yerleşti. Dünya’nın birçok yerinde bayrak gösterir halde. Amerika’yı emperyalist olarak suçluyoruz. Haklı sebepleri de var ama Rusya’nın imajını da görmezden gelmemek gerekir.
KEMAL BEY'İN CUMHURBAŞKANLIĞI ÇIKIŞI YERSİZ
İç politikada önemli gelişme Kemal Bey’in bence pek de diplomatik olmayan cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki söylediği sözler oldu. Kemal Bey, beraber masaya oturdukları diğer beş partinin liderleri kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi götürürlerse bunu kabul edeceğini söyledi. Çok zamansız, yersiz ve reddedildiği taktirde de Kemal Bey'i sıkıntıya sokacak bir çıkış.
MASADA TOPLANAN PARTİLERİN ÖZGÜL AĞIRLIKLARI SIKINTI YARATABİLİR
Bir kere masanın etrafında oturan partilerin isimleri veya varlıkları eşit olabilir ama özgül ağırlıkları çok farklı. Özellikle İyi Parti’nin özgül ağırlığı çok farklı. Keza Saadet Parti’sinin de özgül ağırlığı çok farklı. Masaya yeni davet edilen Gelecek ve Deva Partileri de parlamenter rejime geçme konusunda mutabık olduklarını, seçim güvenliği konusunda iş birliği yapabileceklerini söylemekle beraber Millet İttifakı’nı temelden sarsabilecek başka şartlar da öne sürebilecekler. Bu partilerin aynı zamanda Ak Parti’den ayrılan oylara talip olmakla beraber var olmasalardı bu oyların Saadet ve İyi Parti’ye geleceğini düşünürsek bu partiler fayda sağlamak kadar sıkıntı yaratabilme potansiyelini de taşıyorlar.
KEMAL BEY'İN TEKLİFİ KABUL EDİLMEZSE BÜYÜK SIKINTIYA GİRECEK
Aynı zamanda Kemal Bey kendisine bir davetli bekler şekilde böyle ortaya çıkınca sıkıntılı bir durum ile de karşılaşmayı kabullenmiş oldu. Şimdi diğer beş parti lideri, ‘Kemal Bey iyisin, hoşsun ama aday olarak senden daha iyi netice alabilecek başka adaylar da var’ derler ise ana muhalefet partisinin lideri, millet ittifakının en büyük partisinin başkanı, kendisini ne hale sokacak düşündürür.
Asıl Ruslara karşı yapılan ayrımcılık ve ırkçı söylemler nazileri andırıyor. Batı dünyasının kirli yüzünü gördük. Naziler, slavları düşük ırk görüp 28 milyonu katletmişti. Şimdi neonazi ukrayna kuklası ve ab aynı yolda