TÜGVA’NIN TORPİL LİSTELERİ
TÜGVA’nın torpil listeleri ortaya çıktı. Burada uygulanan kendi mensuplarını devlete yerleştirme sistemi, esas itibariyle çok tenkit ettikleri cemaatin uyguladığı sistemden hiç farklı değil. Paralel devlet yapılanmasına kadar gidebilecek tehlikeli bir durum var. Bu TÜGVA ve benzeri vakıflar kendi anlayışlarına yakın ve Erdoğan’a biat etme kültürü üzerine bir sistem kurmak istiyorlar.
Bu vakfın üyelerini ya da vakfa geçen kişileri, bundan sonra da kendilerine hizmet edecekleri inancıyla devlete yerleştiriyorlar. Bunun örneklerini bugüne kadar çok gördük. Bunlar mutlaka kötü netice verir. Bunun da sonucu kötü olacaktır. Bu yeni bir şey de değil 2010’lardan sonra başlayan bir temayül. Dediğim gibi belki de cemaatten örnek alarak yaptılar. Kötü bir uygulamadır. Hukuk devletinde olmaması gereken bir uygulamadır.
SADAT ‘IN HARP OKULLARINDA YAPTIĞI MÜLAKAT
SADAT’ın Harp Okulları’nda mülakat yapmış olmasına hiç şaşırmıyorum ama üzülüyorum. Maalesef bugünkü parti devletinde bu konular bu hale getirilmiş vaziyette. Başta bahsettiğimiz TÜGVA’nın insan yerleştirmesiyle SADAT’ın orduda mülakatları yapması aynı felsefenin sonuçları. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi düşünceleri etrafında ordu dahil her yer organize ediliyor. Bu bakımdan SADAT’ın da bu şekilde mülakatlarda bulunması ve orduya yeni girecek kişilerin seçiminde rol almasını hiç şaşırmadan karşıladım. Aksi olsa şaşırırdım.
SİYASİ CİNAYETLER SORUŞTURMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ve bazı siyasetçilerin siyasi cinayetler işlenebileceği iddialarıyla ilgili re’sen soruşturma başlatmıştı. Süleyman Soylu bu iddialara değinerek “Böyle bir siyasi cinayet istihbaratı yok. Bu bir Fetö taktiğidir” dedi.
Burada savcılığın harekete geçmesinin isabetli bir hadise olarak görüyorum. Sayın Süleyman Soylu’nun konuyu gayri ciddi bir şekilde ‘Fetö taktiği’ olarak değerlendirmesini içişleri bakanı üslubuna yakıştıramıyorum. Bu arada muhalefet partileri de ellerinde bir takım somut veriler varsa duyumlar verirler. Madem soruşturma açılmış Bunları savcılığa intikal ettirsinler. Ancak halka güvensizlik telkin edebilecek halka güven duygusunu bozabilecek konularında dedikodu mahiyetinde yayılmasına sebebiyet vermesinler.
PANDORA BELGELERİ NEDEN GÜNDEM OLMADI
Pandora Belgeleri’nde birçok önemli isim geçiyordu. Türkiye’de henüz gündem olmamasının sebebi ortaya çıkan isimlerin esas itibariyle etik bazı davranışları olmamasına rağmen, hukuki bir suç işlemiş olmalarından kaynaklanıyor. Tabi bunun iktidara yakın olan isimlerin de yandaş basın tarafından üzerinde durulmamasını da anlıyoruz.
Ancak bu konu büyüyecektir. Çünkü gerek OECD gerekse G20 yavaş yavaş dünyada vergi ödemeyenlerin cenneti olan bu vergi off shoreları kaldırmak istiyorlar. Bu yapılan pandora kutusunun açılması operasyonunda sadece bir gazetecilik başarısı değil. Gazetecilere de belgelerin bazı istihbarat servisleri tarafından verildiği aşikâr.
Önümüzdeki beş on sene içinde off shoreların ortadan kalkacağını beklemek lazım. Zira her sene 600 Milyon dolar ile 1 Trilyon Dolar arası vergi kaybına sebep olunduğu hesap ediliyor. Burada Türkiye’yi ilgilendiren konu eğer off shorelar ortadan kaldırılırsa bazı siyasilerin rüşvet paralarını orada saklayıp saklamadıkları gün yüzüne çıkabilir. Bunlar ortaya çıktığında o zaman mutlaka çok ilgi çekici bir durum ortaya çıkacaktır.
DOLAR 10 TL’Yİ DE GEÇECEK
Dolar 10 lirayı da aşacak. Daha da önünün açık olacağı kanaatindeyim. Doların bu yükselişinin sıkıntı yaratacağı muhakkak. İhracatçılar bu dolar artışına seviniyorlar. Makro olarak aynı zamanda ihracat arttıkça ticari açıkta bir azalma söz konusu olabiliyor. Ancak doların artışının halk açısından en önemli manası enflasyona sebep olması. Çünkü bizde girdilerin çok önemli bir kısmı, bugüne uygulanan yanlış politikalar dolayısıyla dolara bağlı. Dolar fiyatı yükseldikçe enflasyon düşmesine hiçbir hikâye yok. Bu da halka çok ağır bedeller ödetecek bir durum ortaya çıkartıyor.