Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Gülcan Havva Eraslan
  3. Depremin Merkez Üssü Elmalı
02 Temmuz 2021 - 11:24

Depremin Merkez Üssü Elmalı

02 Temmuz 2021 - 11:24
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Depremin Merkez Üssü Elmalı
Gülcan Havva Eraslan

Geleceğimizin teminatı, yarınlarımız olan çocuklara, her geçen gün sayıları artan sapıkların iğrenç ellerinin uzanması hepimizi dehşete düşürmekte. Çocuk istismarı vakaları günden güne artıyor. Çocuklara yönelik tecâvüz, tâciz, şiddet hatta suça teşvik gibi eylemleri ayrı ayrı tasnif etmek yerine, istismar sözcüğünün hepsini kapsadığına kanaat getirilerek, çocukların üstün yararını gözetmek için tümüne istismar denilmesi benimsenmiştir. Yasalarımıza göre 18 yaşın altındakiler çocuk kabul edilmekte. 12 yaşını doldurmamış çocuklarımıza yönelik tecâvüzleri ise eğer fail mağdurdan 5 yaş büyük ise pedofili olarak tanımlanıyor.

TÜİK’in 2016 verilerine göre Türkiye’de son 10 yılda adliyeye yansıyan çocuk istismarı vakası yaklaşık 250 bin. Yine 2018 verilerine göre Türkiye, çocuk istismarında dünyada 3. sırada yer alıyor. 2002’den bu yana 440 bin çocuk, doğum yaptı. Türkiye’de 2019 yılında cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç sayısı 49 bin 57. Bunun 22 bin 689’u çocuklara yönelik. İstatistiklerde verilen sayılarda ise çocuk olarak kabul edilen mağdurların yaş aralığı 0-17 yaş. Çok istisnai hâllerde de 16 ve 17 yaşında çocuk evliliği kanunen mümkün.

Rakamlar durumun ne kadar korkutucu boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. Adalet Bakanlığı ise çocuk istismarına yönelik verileri artık paylaşmıyor.

DEPREMİN MERKEZ ÜSSÜ ELMALI
Türk kamuoyu hepimizin içini acıtan, insanlığından hicap duyduran Elmalı davası mağduru çocuklarımızın hakkının savunulması hususunda tek yürek oldu. Elmalı davası öncelikle o iki çocuğun hakkını arıyor. Sonra adliyedeki saçmalığa dikkat çekmeye çalışıyor. Yasalardaki boşluk veya eksiklik maşeri vicdanı rahatsız etti. Kamu vicdanı harekete geçmiş durumda. Konu istismar edilen iki çocuğumuz gibi görünse de, psikolojik, fizikî ve cinsel olarak istismara maruz kalan tüm çocuklarımızın, kadınlarımızın, hayvanlarımızın hakkını korumak, onların bir kez de adliyede mağdur edilmesinin önüne geçmek çabası olduğu âşikâr.

İstismara uğradıkları şüpheye yer bırakmayacak şekilde sabit olan ve devletimizin koruma altına aldığı çocuklarımız için, ne yazık ki Elmalı davasında adalet, olması gerektiği gibi henüz tecelli etmemiştir. Mağdur çocuklarımızın faili olduğu iddia edilen anne ve üvey babanın, tutuklandıktan 80 gün sonra, 5 Ocak 2021’de tahliye edilmesi vicdanları yaralamıştır. Kamuoyunun 6 ay sonra, bu pedofilik istismar olayı için bugün en üst perdeden sesini yükseltmesi elbette boşuna değildir.

Yakında Meclis’te görüşülecek 4. yargı paketinde, “Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. Maddesinin 3. Fıkrasına ekleme yapılarak (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı hâlinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:”  şeklindeki önerinin  “Çocuğa cinsel istismar suçlarında somut delillere dayanan kuvvetli şüphe aranacak" şeklinde yer alacağı iddiası kamuoyunu tedirgin etmiş ve Elmalı davasının mağdur çocuklarını yeniden ve çok daha gür bir sesle Türkiye gündemine taşımıştır. ‘Küçüğün rızası (!)’ ve ‘Bir kereden bir şey olmaz (!)’ anlayışındaki kanun yapıcıların ve ilgili bakanların söylemleri hafızalarda hâlâ tazeliğini korurken, toplum bu düzenlemeden de haklı olarak kaygı duyuyor.

Yargı maalesef şiddet ve tecâvüz olaylarında, toplum vicdanını son derece yaralayan kararlara imza atıyor, mağdurun daha da mağdur olmasına yol açıyor. Cezasız kalan ya da caydırıcılığı olmayan adı ceza, kendi -neredeyse- ödül gibi olan uygulamalarla suçluyu suça teşvik eden anlayış haklı olarak tepki görüyor. Gelen tepkiye göre ittire kaktıra işleyen adalet, kimseyi tatmin etmiyor. Sayısız kez karakola ve adliyeye gidip yardım isteyenin imdadına ancak canına kastedilince koşmak, toplumun huzur içinde yaşamasına yetmiyor. Onda da saldırılan ölmezse bile sakat kalmakta.

Özellikle cinsel saldırı ve vücut bütünlüğünün dokunulmazlığına yönelik suçlarda mahkemelerin akla ziyan bazı kararları toplumun adalet duygusunu zedeliyor. Suç ve ceza kavramları bu kararlarla anlamını yitiriyor. Ölenin öldüğü, yaralananın yaralandığı için âdeta cezalandırılıyormuş gibi sonuçlanan bazı davalar, ortada telafisi mümkün olmayan mağduriyetleri adliye eli ile yaratıyor.

Bu vesileyle dördüncüsü hayata geçirilecek yargı paketinde, özellikle cinsel suçlar ve vücut bütünlüğü dokunulmazlığına yönelik suçlarda mağduriyetin önüne geçecek düzenlemeler yapılmalı. Yargı mensuplarının toplum vicdanını kanatan kararlar vermesi engellenmeli. Toplumun adalet duygusunu zedeleyen, vicdanları kanatan kararlar verenler, yazılı kurallara rağmen nerde hata yapıyor? İlgili kurumların artık bu konu üzerinde ciddiyetle düşünmesi  gerekiyor. İnfaz kuralları ile oynanmaktan vazgeçilmeli. Verilen cezaların amasız fakatsız gerçekten uygulanması ve suçluyu rehabilite edecek şekilde infaz edilmesi sağlanmalı. 20 yıl, 30 yıl hapis cezası alan 3-4 yılda aramızda olamamalı. Özellikle de çocuğa ve vücut bütünlüğü dokunulmazlığına yönelik işlenen her türlü suç için, verilen cezalar artırılmalı ve hiçbir surette cezada indirime gidilmemeli.

Yarınlarımız olan çocukların istismar edilmesi toplumumuzun geleceğinin karartılması demektir.  Rakamlar ne yazık ki bize pek de iç açıcı şeyler söylemiyor. Üstüne bir de bazı yargı kararları acımızı, kaygımızı daha da katmerlendiriyor. Unutulmasın ki Türkiye’ye sahip çıkmak, çocuklarımıza sahip çıkmak ve onları koruyup kollamakla mümkün. Çocuklarımıza güven ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir toplum sunmak hepimizin sorumluluğu. Bu sorumluluk gereği hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız. Bir çığ gibi üzerimize gelen bu kötülüğü durdurmak zorundayız.
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türklük üzerine yürütülen organize çalışmayı açıklıyorum - 25 Şubat 2022
  • Suriyeli bir kadının ortalama çocuk sayısı 5.7 - 08 Ocak 2022
  • Ümmetin çocuklarına sahip çıkacağız derken Türk çocukları nasıl heba edildi! - 14 Aralık 2021
  • Kakofoni deryasında savrulan Türkiye - 01 Kasım 2021
  • Türkiye'den kaçmak isteyen göçmenleri zorla tutmak insanlık suçu! - 18 Ekim 2021
  • Bizi 'Türk Milleti' yapan bağlar sürekli hızarlanıyor! - 10 Ekim 2021
  • Kilis'ten sonra Gaziantep de elden gidiyor! - 28 Eylül 2021
  • İl il çarpıcı değerlendirmeler: Türkler nasıl azınlık haline geliyor! - 31 Ağustos 2021
  • Galiba Suriyeli ev sahibi Türkler sığınmacı - 14 Ağustos 2021
  • Göç siyaseti, siyaseti göç ettirmek üzere - 30 Temmuz 2021
  • Göç hareketlerinin Türkiye'ye yönlendirilmesi arkasındaki korkunç plan! - 15 Temmuz 2021
  • Eski Türkiye'de hukuk sistemi, kör-topal, ağır-aksak olsa da işliyor, vatandaşa güven veriyordu! - 24 Haziran 2021
  • Biden'dan Türk Kırımı! - 28 Nisan 2021
  • Gece yarısı demokrasisinde şeyhlerin, cami imamlarının adını ezberler olduk! - 28 Mart 2021
  • Üniversitelerin nasıl terörist yuvası yapıldığını unuttuk mu sanıyorsunuz? - 11 Mart 2021
  • Suriyelilerin Türkiye'ye maliyeti 71 milyar dolar! - 27 Şubat 2021
  • Bir avuç seçilmişin elinde oyuncak olan Türkiye! - 13 Şubat 2021
  • Aklını huriler ve kadın bedeni ile bozmuş dindatörler dönemi! - 06 Şubat 2021
  • Atatürk'ün annesine hakaret edenlerle fotoğraf çekildiniz! - 24 Ocak 2021
  • Suriyeliler kalıcılaştı mı? - 17 Ocak 2021
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
3 büyüklere düşen cumhuriyetimizin 100. yılında bir Cumhuriyet Kupası düzenlemektir
Gökhan Bozkurt
3 büyüklere düşen cumhuriyetimizin 100. yılında bir Cumhuriyet Kupası düzenlemektir
Çocuk anneler ve elimizden giden bir şehir: Hatay Gerçekleri
Batuhan Çolak
Çocuk anneler ve elimizden giden bir şehir: Hatay Gerçekleri
6'lı masa strateji değiştirmeli
Emin Şirin
6'lı masa strateji değiştirmeli
Mithat Paşa'yı Kim öldürdü?
Ümit Doğan
Mithat Paşa'yı Kim öldürdü?
27 Mayıs 1960'ta ne olmuştu
Altay Tokat
27 Mayıs 1960'ta ne olmuştu
Başarısız olanlar asla denemeyenlerdir!
Ünal Çetin
Başarısız olanlar asla denemeyenlerdir!
Osmanlı'nın kazandığı son savaş ve Mustafa Kemal
Doç. Dr. Levent Akçay
Osmanlı'nın kazandığı son savaş ve Mustafa Kemal
Türklük üzerine yürütülen organize çalışmayı açıklıyorum
Gülcan Havva Eraslan
Türklük üzerine yürütülen organize çalışmayı açıklıyorum
Metaverse hayatımızda neleri değiştirecek?
Onur Ünlü
Metaverse hayatımızda neleri değiştirecek?
Örümcek Adam, Kaptan Amerika ve Müge Anlı
İsmail Pişer
Örümcek Adam, Kaptan Amerika ve Müge Anlı
Siyasilerin geçişi için türlü önlemleri alanlar, ormanlar için ne yaptı
Prof. Dr. İlyas Doğan
Siyasilerin geçişi için türlü önlemleri alanlar, ormanlar için ne yaptı
Pudra şekeri üzerinde tepinmek!
Gürcan Dağdaş
Pudra şekeri üzerinde tepinmek!
Her şey bir kahve ile başladı; Buenos Aires
Onur Öztürk
Her şey bir kahve ile başladı; Buenos Aires
Kravatlı İslamcılar!
Habib Yalçın
Kravatlı İslamcılar!
Çok Okunan Haberler
Melih Gökçek'in
Melih Gökçek'in "Jelibon rezervi bulundu" açıklaması sokak röportajında...
Ümit Özdağ'a Jandarma engeli: Hatay'a girilmesine izin verilmedi
Ümit Özdağ'a Jandarma engeli: Hatay'a girilmesine izin verilmedi
Hülya Avşar tatile gitti, sahil kenarında şezlongta egzersiz yaptığı anları paylaştı
Hülya Avşar tatile gitti, sahil kenarında şezlongta egzersiz yaptığı...
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Foto Galeri
Köşe Yazarları
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.