-Ürdün’de Suriye sınırına yakın bir bölgede konuşlanmış olan ABD askeri üssüne bir SİHA saldırısı düzenlendiğini, üç ABD askerinin öldüğü ve otuz beş askerin yaralandığı haberini medyadan öğrendik.
Saldırının İran’dan kaynaklandığı kesinleşmiştir, çünkü İran destekli İslami Direniş Örgütü saldırıyı üstlenmiştir. İran’dan bunun hesabının sorulacağı ABD tarafından açıklanmıştır.
ABD de önümüzde seçimler var. Ama ABD siyasileri ve partilerinin, parti politikalarından önce ABD’nin güvenliğine, ulusal çıkarlarına odaklanacaklarını ve öncelik vereceklerini bekliyorum.
-Bu olayı analiz ettiğimizde iki boyutlu olduğunu görmemiz ve değerlendirmemiz gerekir düşüncesindeyim.
-Birincisi, ABD üssünde istihbarat ve hava savunma sistemindeki zafiyet ve noksanlıklardır.
Bu konu ABD'nin iç işidir. Baskından sonra yapılacak Faaliyet Sonu İncelemesi ile üssün vurulmasında kimler hata yaptı? Hava savunma silahları SİHA’yı neden düşüremedi?
İstihbarattaki yetersizlikler nelerdir? Gibi noktalar açığa kavuşturulur.
Bu kapsamda görev ihmali varsa cezalandırılır, diğer eksiklikler giderilir, ders çıkarılarak aynı hatanın tekrarlanmaması için önlemler alınır ve geri besleme ile benzer üslere de uyarılarda bulunulur.
Ben ABD üssünde istihbarat ve hava savunma tedbirleri bakımından hatalar ve eksiklikler olduğu kanısındayım.
İkincisi, bu saldırının bölgeye nasıl yansıyacağıdır. Elbette bizi ve Ortadoğu ülkelerini daha yakından ilişkilendirdiği için ayrı bir anlam ve önem taşımaktadır.
Bu saldırıdan sonra ABD ve İsrail ilişkileri dahada güçlendirilecek, İran’ın desteklediği Filistin’deki Hamas, Yemen’deki Husiler, Suriye’deki ve Irak’taki İran birlikleri ve benzerleri ABD’nin hava ve kara taarruzlarının hedefi haline gelecektir.
Bu periyotta ABD’nin bizimle de yakınlaşmaya yöneleceğini ama İsrail ve İran politikalarımızda bazı değişiklikler isteyeceğini tahmin ediyorum.
Burada ABD beklediği sonucu sağlayamadığı takdirde Yunanistan ve YPG ile ilişkilerini aleyhimize daha da artıracağını düşünüyorum.
Bu sürecin MGK’de tartışılıp değerlendirilmesi ve muhtemel gelişmelere karşı tedbirlerin üretilmesi, planlanması ve koordine edilmesini uygun mütalaa ediyorum.
Bunun yanında İran’daki bazı askeri üsler, bazı petrol tesisleri ve bazı kritik ekonomik hedefler baskın şeklinde; çoğunluğu denizden fırlatılan akıllı uzun menzilli cruise füzeler olmak üzere SİHA ve savaş uçaklarının taarruzları ile yapılacak silahlı keşif şeklinde baskınlar düzenlenecek ve arkasından taarruzların kapsamı ve şiddetinin genişletileceği kanaatindeyim.
Böylece, İran’a ağır bedel ödettirilmiş, ABD’nin Ortadoğu Bölgesi’ndeki çıkarları korunmuş ve Dünyadaki süper güç konumunun erozyona uğrama olasılığı önlenmiş olacaktır.
Doğal olarak Dünya kamuoyunun ilgisini çeken ve değişik askeri senaryoların tartışılmasına yol açan stratejik, hassas ve tehlikeli boyutu olan bir olaydır.
ABD olası misilleme harekatını çok şiddetli ve yoğun ateşle gerçekleştirecek ki Molla Rejimi’nin bile ağır zarar görerek çökme tehlikesi yaşayabileceğini değerlendiriyorum.
Dolayısıyla Orta Doğu’da önümüzdeki dönemde çatışmaların ve terörist eylemlerin yoğunlaşacağı kanaatindeyim.