Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Altay Tokat
  3. Kürt sorunu yoktur, terör örgütü PKK sorunu vardır!
Yayınlanma: 23 Eylül 2021 - 16:34

Kürt sorunu yoktur, terör örgütü PKK sorunu vardır!

23 Eylül 2021 - 16:34
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Kürt sorunu yoktur, terör örgütü PKK sorunu vardır!
Altay Tokat
[email protected]

PKK, Türkiye'nin düşmanı veya rakibi olan dış güçlerin beslediği, kullandığı bir bölücü terörist örgüttür.

PKK, Marksist-Leninist ideolojiye sahiptir ve silahlı mücadeleyi benimsemiştir. Silahlı mücadeleyi 1984’de Eruh ve Şemdinli’deki askeri kışlalara baskın düzenleyerek PKK başlatmıştır.

PKK, başarılı olabilmek hayaliyle mücadelesini Kürt sorunu ile birleştirmeye ve Kürt vatandaşlarımızı istismar etmeye çalışır.

Günümüzde bazı odaklar PKK'nın bu tuzağına bilerek ya da bilmeyerek düşüyor.

Terör örgütü PKK sorununu Kürt sorunu içinde algılamak, ele almak veya tanımlamak bir zamanlar yaşadığımız müzakere sürecinin (Çözüm süreci) yani felaketinin başka bir versiyondur kanısındayım.

PKK'nın bu tehlikeli tuzağına tekrar düşmeyelim. Masumane ve duygusal sloganlara kanmayalım.

Kürt vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu PKK'ya karşıdır ve sempati duymaz bilakis devletimize bağlıdır. Ancak, PKK ve PKK üzerinden çıkar sağlayan odakların ajitasyon, baskı ve dezenformasyon sloganları sonucu can korkusuyla istemedikleri tutum ve hareketler içine girmek zorunda kalmaktadırlar.

Seçimlerde de bu yöntemin etkisi gözlenmiştir.

Kürt vatandaşlarımız; Irak'ın kuzeyinde yaşayan Kürtlerin yıllarca çektiği çileli, eziyetli ve ağır yaşam koşullarını yakından gördükleri için aynı pozisyona düşmemek amacıyla PKK’ya karşıdırlar ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlıdırlar. Bu gerçeği saptırmak isteyenlere inanmayalım.

Vatandaşın güvenliğinin sağlanması PKK'nın kökünün kazınmasına bağlıdır. PKK'ya taviz verilirse PKK kazanır. Müzakere sürecinden ders almamız gerekir. Bir kez hata yapılır ama ikinci hatanın bahanesi yoktur. Gaflet, delalet hatta ihanete yol açılır.

Köy korucusu Kürt vatandaşlarımızın, PKK'ya karşı düzenlenen operasyonlardaki kahramanlıklarına defalarca şahit oldum. Köy korucusu olmak isteyenlerin çok fazla olduğunu biliyorum. Bunları görmezlikten gelemeyiz ve Kürt sorunu ile PKK sorununu aynı kapsamda mütalaa edemeyiz.

Bir devletin milli menfaatine yani beka ve refahını hedef alan tehdit düşman olarak değerlendirilir ve misli ile cevap verilmesi doğaldır.

PKK, devletimizi bölmek istiyor ve ekonomimize yani refahımıza ağır zarar veriyor. Dolayısıyla PKK düşman bir örgüttür.

Düşmana sempati duyan, destek veren, "Terör örgütüdür" diyemeyen özel ve tüzel kişiler dünyanın her yerinde suç işlemektedir, taviz vererek ödüllendirilmez, mutlaka gereken şekilde cezalandırılır.

TBMM, PKK sorununu bitirmek amacıyla konuyu tartışır ve mili mücadele stratejisini belirler ama Kürt sorunu içine PKK'yı yerleştirerek meseleyi ele alması PKK'ya bir anlamda zımnen yenildiğimizi kabul anlamını taşır, bölünmenin önünü açar ve Sevr'i hortlatmak için pusuda bekleyenlere fırsat oluşturur kanaatindeyim.

PKK ile mücadele ve Kürt vatandaşlarımızın sorunları ayrı ayrı konulardır. PKK sorunu beka sorunudur, Kürt vatandaşlarımızın sorunları işsizlik, yoksulluk, eğitim vs ve ortaçağ düzeni olan derebeylikten kurtulmakdır.

TBMM önce bunları çözsün. Hem ülkemiz kalkınır hem PKK belası kendiliğinden biter.

PKK ve yandaşlarının kurnazca yaklaşımlarına ve tuzaklarına bir daha düşmeyelim.

Yasalarımızın gerektirdiği cezaların verilmesinden kaçınmayalım.

PKK terör örgütünün cesaretlenmesine, güç kazanmasına ve devam etmesine fırsat yaratan müzakere ve muhattap alma, ateşkes gibi yöntemler PKK törürü ile yaşamının kabullenmesi demektir.

PKK terör örgütünden kurtulamadığımız sürece ekonomi dahil hiçbir sorunu çözemez. Sorunlar derinleşmeye devam eder. Tek çözüm yolu vardır. PKK’nın silahlı güçlerini etkisiz hale getirmektir. Bununda yolu öncelikle silahlı mücadeleye ağırlık vererek PKK'nın kökünü kazımaktır.

Bu sonuca daha kolay ve hızlı çözüme ulaşmak için Tunceli'deki ve OHAL dönemindeki uygulamalardan esinlenerek özel bir rejim uygulamak gerekir. Aksi takdirde bu bela devam eder ve içimizi kemirir.

Kürt vatandaşlarımızın ekonomik sorunların içerisine PKK’yı dahil ederek PKK’nın ve yandaşlarının kurduğu komploya alet olmayalım. Bu iki konunun birbirleriyle ilişkisi yoktur. Demokrasi adı altında kurnazca bu iki konuyu birleştirmeye çalışanlar önce bölgedeki ortaçağ sistemi feodal düzenden halkı kurtarsınlar, ondan sonra demokrasiden bahsetsinler.

Ben, 1987-89 yıllarında Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı, 1995-97 yıllarında Jandarma Asayiş Komutanı olarak PKK bölücü teröristleri ile Olağanüstü Hal Döneminde mücadele ettim.

Apo, örgütüne yayınladığı mesajlarında "Ülkemize atanan düşmanın yeni komutanı ALTAY TOKAT bölgenin uzmanıdır. Kendine göre bir komando tarzı tutturmuş.
Aşabilir miyiz?" dediği generalim.

Bu konudaki detaylar kitaplarımda belgeleriyle bulunmaktadır.

Bu bilgileri övünmek için yazmadım. Tecrübelerim temelinde yaptığım önerilerimin, eleştirilerimin,  açıklamalarımın ve değerlendirmelerimin dikkate alınmasına katkısı olabilir düşüncesiyle yazdım.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ürdün-Suriye Sınırında Bulunan ABD Askeri Üssü Vuruldu! Dış Politikalarımızda Değişiklikler Gerekebilir! - 30 Ocak 2024
  • "Şehitler Ölmez" Gerekeni tavizsiz ve şiddetle yapmalıyız - 24 Aralık 2023
  • HAMAS İNTİHAR ETTİ! - 09 Ekim 2023
  • Ülkemize gelen sığınmacı ve mülteciler beka sorunu oluşturmaya başladı! - 05 Eylül 2023
  • 4 Temmuz 2003 Kara Gün; Çuval olayı! Unutma, unutturma - 03 Temmuz 2023
  • E. Korgeneral Altay Tokat: "CHP, seçimlerde 'Kandil'den emir alıyor' sloganının altında kaldı, MHP sıçradı." - 13 Haziran 2023
  • Anayasa Mahkemesi'ne iletilir! - 08 Nisan 2023
  • Teröre destek ve taviz veren partiler iktidara geldiğinde terör sarmalından kurtulamaz - 17 Mart 2023
  • Modern yönetimde planlamada merkeziyet, uygulamada Adem-i Merkeziyet gerekir! - 18 Şubat 2023
  • HDP, PKK'nın siyasi organıdır ve APO'ya 'Terörist' diyemez - 13 Ocak 2023
  • Milli ve stratejik bir görevin savsaklanması ile Irak Türkmenlerinin başına gelen felaket - 28 Aralık 2022
  • Teröristlere karşı yürütülen askeri harekat - 03 Aralık 2022
  • Terörist ile mücadele iyi terörizmle mücadele zayıf! - 01 Aralık 2022
  • Osmanlı'yı bitiren devrim - 13 Kasım 2022
  • Garibanın Yuvasını Yıkanın Yuvası Dağılırmış! - 25 Ekim 2022
  • Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliği - 03 Ekim 2022
  • 19 Eylül Gaziler günü; Durun, düşünün ve hiç unutmayın! - 17 Eylül 2022
  • 4 Temmuz 2003 kara ve skandal Çuval Olayı! - 03 Temmuz 2022
  • 27 Mayıs 1960'ta ne olmuştu - 27 Mayıs 2022
  • SADAT nedir, neyi amaçlamaktadır? - 17 Mayıs 2022
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Selahattin Demirtaş hakkındaki gerekçeli karar açıklandı!
Selahattin Demirtaş hakkındaki gerekçeli karar açıklandı!
Portekiz’de göçmenlik yasasında köklü değişiklik!
Portekiz’de göçmenlik yasasında köklü değişiklik!
Özgür Özel'den 'butlan' açıklaması
Özgür Özel'den 'butlan' açıklaması
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.