Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Altay Tokat
  3. Büyük İskender'in Kördüğümü
Yayınlanma: 04 Nisan 2022 - 14:05

Büyük İskender'in Kördüğümü

04 Nisan 2022 - 14:05
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Büyük İskender'in Kördüğümü
Altay Tokat
[email protected]

TARİH BİLGİSİ HATALARIN TEKRARINI ÖNLEMEDE HAYATİ ÖNEM TAŞIR.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI ÇIKMAZA MI GİRİYOR?
24 Şubat 2022 günü Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ile başlayan savaş bir ayı geçti ama savaş şiddetlenerek ve dünyanın gündemini işgal ederek devam ediyor. 

NATO, ABD, AB ve Çin askeri bir harekata sıcak bakmıyor ama siyasi ve ekonomik yönden  savaşı tırmandırmaya yönelik inisiyatif kullanıyorlar. 

Bu bağlamda tarafların NBC yani Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal silahlara sahip olmalarından kaynaklanan denge, caydırıcılık ve vazgeçiricilik savaşın askeri açıdan orta yoğunlukta ve konvansiyonel boyutta kalmasını kaçınılmaz kılıyor. Bununla beraber,  savaşın bir Dünya Savaşı'na tırmanma riskini tamamen yok etmiyor.

Savaşın uzamasında en büyük faktör harekatın ağır kış koşullarında başlatılmış olmasıdır. Rusya burada tarihi ve stratejik hata yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı'ndaki Sarıkamış Harekatı'nda Osmanlı ordusunun yenilmesinin temelinde harekatın kışın başlatılmasının yattığını dikkate almadıkları ya da harp tarihi bilgilerinin eksik olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum. İşte komutanlık sanatının hayati önem taşıdığını burada da bir kez daha görüyoruz.

Halbuki, savaşın başında Rusya hava hakimiyetini sağlayarak büyük bir avantaj yakaladı ama arazinin batak ve çamur deryası olması nedeniyle zırhlı ve mekanize birliklerin manevra yapmaları kısıtlanmış, ilerleyişleri gecikmiştir.  Ayrıca,askerlerin dondurucu soğuk iklimde uzun süre kalmaları moral ve motivasyonlarını olumsuz etkilemiştir. 

Savaşta doruk noktası vardır. Rusya bu kritik anı henüz yakalayamamıştır.   

Rusya hatalarını anlamış ve savaşı az zayiatla kötü hava şartlarının sonuna uzatmaya çalışmaktadır. Bu geçişi başarabilirse siyasi ve askeri hedeflerini taviz vermeden gerçekleştirebilecek olanak ve yeteneklere sahiptir.

ABD Başkanı Biden, "Putin'in söylemlerine değil hareketlerine bakarak tedbirler almaya devam edeceğiz" diyor. Biden'ın, Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" vecizesinden esinlendiğini anlıyoruz. Darısı bizimkilerin başına!

Zelenski yani Ukrayna Devlet Başkanı "NATO'ya üye olmaktan vazgeçiyorum, Kırım'ın ilhakını ve Donbass bölgesindeki Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını müzakereye hazırım,  AB’ye üye olmam engellenmesin, Türkiye'nin yer aldığı sekiz devlet garantör olsun" açıklamasında bulundu.

Daha önce AYKIRI’daki ilk UKRAYNA ile ilgili yazımda bunu söyleyip fikirlerimi beyan etmiştim. (Böyle bir felaketin önlenebilmesi tarafların müzakerelerde Ukrayna'nın NATO üyesi yapılmayacağını, bunun yerine Avrupa Birliği (AB) ortaklığının onaylanmasını, Rusya’nın da Ukrayna sınırındaki askeri yığınağının kaldırılmasını öngören bir anlaşmanın sağlanması en akılcı, pratik ve faydalı bir çözüm olacağını değerlendiriyorum.) Burada Zelenski kurnazca davranıyor ve kendisi ile Neo-Nazilerin iktidarının devamını sağlamayı amaçlıyor.  

Halbuki Putin, Batı'nın kuklası dediği, tehlikeli gördüğü, güvenmediği Zelenski ve Neo-Nazilerin temizlenmesine ve kendine yakın bir bir kadronun yönetime gelmesini hedefliyor.  Putin'in bundan ödün vereceğini beklemiyorum. İşte savaşın kördüğümü burada yatıyor. 

BÜYÜK İSKENDER'İN KÖRDÜĞÜMÜ!
Ukrayna Savaşı uzayınca NATO, AB ve ŞANGHAY örgütlerinin gündemine taşındı. Böylece Savaşa ekonomik boyutta kazandırıldı.

Bu kapsamda savaş karmaşık, tehlikeli, barışın sağlanmasını uzatan ve zorlaştıran bir mecraya sürüklenerek tarihe Gordion Düğümü veya Büyük İskender'in Kördüğümü olarak geçen bir efsaneyi hatırlattı.

Büyük İskender, Polatlı yakınlarındaki Gordion'a gelince, kralın kağnısının bağlandığı halatın düğümü ile karşılaşır. Bu kördüğümü çözen insanın dünyanın hakimi olacağı efsanesine inanır ve düğümü çözmeye başlar. Ancak bütün çaba ve uğraşmasına rağmen düğümü çözemez ve kızar. Bunun üzerine İskender kılıcını çeker ve düğümü parçalar. 

İşte Ukrayna Savaşı uzayınca İskender'in Kördüğümü gibi karışık ve çetrefilli bir pozisyona büründü ve savaşın bedeli ağırlaştı.

OSMANLI'DA LALE DEVRİ
Osmanlı zamanında 1718-1730 yıllarında  Lale Devrini yaşandı. Lale Fevri döneminde  halktan kopuş, zevki sefa, eğlence ve israf ayyuka çıktı. Buna bağlı olarak Lale Devri'nin padişahı 3. Ahmet ve sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, sıradan biri olan Patrona Halil liderliğindeki isyana engel olamadılar, padişah tahttan indirildi sadrazam idam edildi. 

Zelenski ve Putin yönetimlerinde Lale Devri'nde yaşanan benzerliklerin olduğunu ve oligarkların vesayetinin güçlendiğini bu savaşda anlıyoruz.

Rusya-Ukrayna Savaşında ateşkes sağlansa bile savaşın olumsuzluklarının ve uluslararası gerginliğin uzun yıllar süreceğini değerlendiriyorum. 

Bu kapsamda Putin ve Zelenski yönetimlerinin prestij kaybedeceklerini ve  sorgulanacaklarınını bekliyorum, geleceklerini iyi görmüyorum.

Bu savaşı, strateji bilim ve sanat ile harp prensipleri bakımından acemice yapılıyor olarak  görüyorum. Savaşın dokuz prensibi vardır. Bunlara çoğunlukla bağlı kalınmamıştır ve siyasete öncelik verilmiştir.

Zelenski, Ukrayna'ya bağımsızlığını Rusya'nın tanıdığı gerçeğini unutarak Rusya'ya vefa ve yakınlık göstermesi gerekirken Batı ile aşırı ilişkilere girmesi, Rusya ile diyaloğu kesmesi ve inatlaşması Ukrayna ve halkının perişan olmasına ve Ukrayna'nın yıkımına yol açmıştır.

TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI
Türkiye nin tarafsız pozisyonda kalarak barışı sağlama politikası doğrudur. Ama garantörlük üslenmesi hem yanlış hem tehlikelidir.

Zelenski ve Neo-Nazilerin, Ukrayna'nın milli menfaatleri uğruna isteyerek istifa etmeleri, kalıcı barışın yolunu açar. Ukrayna'nın ve halkın daha fazla acı çekmesi önler.

Ukrayna Savaşı, AB ve NATO da saflarının  güçlenmesine vesile olmuştur. Aynı etkileşim Şanghay Örgütüne'de yansımıştır. Türkiye'nin Jeopolitik değeri artmış ve Montrö'nün önemi açığa çıkmıştır. 

SİLAHLANMALAR ARTACAK.
Bu savaş; Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını kazanan ve NATO'ya üye yapılan Doğu Avrupa Devletlerinin silahlanma çabalarını hızlandırmıştır. .

NATO'nun yeni üyesi olan bu Devletler doğal olarak ABD silahlarına öncelik ve önem vereceklerdir. Dolayısıyla  ABD Savunma Sanayi yeni ve büyük pazarlar kazanacağından en kazançlı çıkan taraf olacaktır kanısındayım. Örneğin, S-400 Hava Savunma sistemleri aldığımız için  F-35 Savaş Uçakları Projesinden çıkarılmamız üzerine Finlandiya hemen devreye girerek 60 kadar F-35 satın almaya yönelmiş ve anlaşma sağlanmıştır.

PKK İLE  MÜCADELEYE ŞİDDETLE VE TAVİZSİZ DEVAM EDİLMELİ!
PKK terör örgütü, terörist faaliyetlerini ve eylemlerini yaz aylarında sürdürür, kışın inlerine çekilerek, eğitim ve gelecek yaz için hazırlık yapar.  Organize eylemlere genellikle Mayıs ortalarında başlarlar. Bu nedenle, Güvenlik Kuvvetlerimiz inisiyatifi elinde bulundurması için hazırlıklı ve eğitimli olmalı, teröristlere vurulacak ilk  darbelere önem ve öncelik vermelidir.

ABD ile PKK-PYD'nin  işbirliği ve dayanışması devam etmektedir. Bunun diplomatik yöntemlerle engellenmesi gerekir. Suriye'de Fırat'ın doğusunda özerk bir yapılanmaya çalışan PKK, siklet merkezini Suriye'ye kaydırmıştır. Bundan dolayı geçici olarak yurt içi terörist eylemler azalabilir. Bu gelişmeyi "PKK bitti, bitiyor" şeklinde değerlendirirsek büyük hata yapmış oluruz ve PKK tehlikesi  büyür. 

PKK ile Jandarma ve polis ağırlıklı mücadele yetersiz kalır. Terörle mücadele özel savaştır  ve komando birlikleri gereklidir. Harekat konsepti olarak Alan Hakimiyeti Harekat Konsepti,  harekatın doktrini Teröristi Ara-Bul-Etkisiz Hale Getir, harekatın taktiği Gerilla yani Komando Taktikleri olmalıdır.

Siyasi bağlantılara izin verilmemeli ve dış destek kesilmelidir. Çünkü PKK tehdidi  bekamıza ve bölünmez bütünlüğümüze yöneliktir. Şimdiye kadar bir trilyon dolar maliyeti olmuştur ve ekonomimizi krize sokmuştur ve çok sayıda şehit ve gazi verilmiştir.

PKK'lı teröristler ve sempatizanları müzakere değil, ödün verilmeksizin kesintisiz ve şiddetle mücadele yapılmalıdır.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
A.Öner Pehlivanoğlu
3 yıl önce

Ukrayna-Rus savaşı ile ilgili görüş ve değerlendirmeler, ufkumuzu açıyor ve genişletiyor. Yararlandım, Kutlarım.

Cevapla
Beğen (1)
Beğenme (1)
Fikri Kısar
3 yıl önce

Tebrikler komutanım Enine boyuna detaylı bir değerlendirme olmuş. İstifade ettim selam ve saygılar sunuyorum.

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ürdün-Suriye Sınırında Bulunan ABD Askeri Üssü Vuruldu! Dış Politikalarımızda Değişiklikler Gerekebilir! - 30 Ocak 2024
  • "Şehitler Ölmez" Gerekeni tavizsiz ve şiddetle yapmalıyız - 24 Aralık 2023
  • HAMAS İNTİHAR ETTİ! - 09 Ekim 2023
  • Ülkemize gelen sığınmacı ve mülteciler beka sorunu oluşturmaya başladı! - 05 Eylül 2023
  • 4 Temmuz 2003 Kara Gün; Çuval olayı! Unutma, unutturma - 03 Temmuz 2023
  • E. Korgeneral Altay Tokat: "CHP, seçimlerde 'Kandil'den emir alıyor' sloganının altında kaldı, MHP sıçradı." - 13 Haziran 2023
  • Anayasa Mahkemesi'ne iletilir! - 08 Nisan 2023
  • Teröre destek ve taviz veren partiler iktidara geldiğinde terör sarmalından kurtulamaz - 17 Mart 2023
  • Modern yönetimde planlamada merkeziyet, uygulamada Adem-i Merkeziyet gerekir! - 18 Şubat 2023
  • HDP, PKK'nın siyasi organıdır ve APO'ya 'Terörist' diyemez - 13 Ocak 2023
  • Milli ve stratejik bir görevin savsaklanması ile Irak Türkmenlerinin başına gelen felaket - 28 Aralık 2022
  • Teröristlere karşı yürütülen askeri harekat - 03 Aralık 2022
  • Terörist ile mücadele iyi terörizmle mücadele zayıf! - 01 Aralık 2022
  • Osmanlı'yı bitiren devrim - 13 Kasım 2022
  • Garibanın Yuvasını Yıkanın Yuvası Dağılırmış! - 25 Ekim 2022
  • Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliği - 03 Ekim 2022
  • 19 Eylül Gaziler günü; Durun, düşünün ve hiç unutmayın! - 17 Eylül 2022
  • 4 Temmuz 2003 kara ve skandal Çuval Olayı! - 03 Temmuz 2022
  • 27 Mayıs 1960'ta ne olmuştu - 27 Mayıs 2022
  • SADAT nedir, neyi amaçlamaktadır? - 17 Mayıs 2022
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Naci Görür uyardı: 'Yediye kadar deprem üretebilir'
Naci Görür uyardı: 'Yediye kadar deprem üretebilir'
Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki baskısı sürüyor!
Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki baskısı sürüyor!
Mutlak Butlan nedir, ne demek? CHP'de 'Mutlak Butlan' tartışması ne?
Mutlak Butlan nedir, ne demek? CHP'de 'Mutlak Butlan' tartışması ne?
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.