Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Gülcan Havva Eraslan
  3. Çocuklara cinsel istismar olaylarında patlama!
Yayınlanma: 29 Eylül 2020 - 21:48
Güncelleme: 29 Eylül 2020 - 22:17

Çocuklara cinsel istismar olaylarında patlama!

29 Eylül 2020 - 21:48
Güncelleme: 29 Eylül 2020 - 22:17
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Çocuklara cinsel istismar olaylarında patlama!
Gülcan Havva Eraslan
[email protected]

Uzun zamandır Türkiye’de şiddet ve şiddetin türleri üzerine yoğun bir okuma ve araştırma yapıyorum. Hepimiz şiddetten şikâyetçiyiz, şiddeti engellemeye yönelik fikirlerimiz var ama ne oluyorsa şiddet sarmalının faili ya da mağduru olmaktan kendimizi bir türlü alıkoyamıyoruz. Şiddeti öğrenme ve şiddeti pratiğe dökme hızımız her geçen gün korkunç bir hızla artıyor.

Türk toplumunu, toplu bir cinnet hâli esir aldı. Ne çocuk, ne kadın, ne hayvan, ne ağaç dinlemiyor, içimizdeki vahşi canavarı bir türlü dizginleyemiyoruz. Her şeyi yakıp yıkıyoruz. Birçoğumuz için şiddeti uygulamamızın savunma merkezleri de belli; ekonomi, namus ve ahlâk...

Eline, diline beline sahip ol öğretisindeki harama el uzatmama, hakkın olmayanı almama, kalp kırmama, yalan konuşmama, kötü söz söylememe, fitne fesat çıkartmama, başkasının ırzına göz dikmeme gibi erdemleri unutup ahlâk ve namus kavramını, sadece kadın bedenine zimmetledik.

Çalışanının sigorta, sigorta pirimi, yemek, ulaşım gibi sosyal haklarını en düşük seviyede tutup vergiden kaçmanın yollarını aradık.
Bahçemizde bir çalıdaki fasulyemize komşunun horozu zarar verse cinayet işledik ama hazine arazilerini, ormanları, meraları talan edip gecekondular kondururken hiç rahatsız olmadık.
Tarlamızdan geçmiyorsa çayları, dereleri kirletmekten hiç gocunmadık.
Kapımızın önünü pırıl pırıl yaparken pencereden sokağa çöp fırlatmakta, piknikte ardımızda çöp dağları bırakmakta hiçbir yanlışımız yoktu.
Memurluğumuza güvenip vatandaşın işinde binbir zorluk çıkartmamızda da bir beis yoktu.
Tüm bunların ve daha nice eylemimizin zaten güzel ahlâk ile ne ilgisi olabilirdi ki? Ahlâk dediğin şey; kadın mini etek giymiş mi, kaçta kimle, nerede, ne yapıyormuş gibi ardı arkası gelmeyen yargılardan ibarettir ne de olsa...

Şiddet öğrettiğimiz çocuklarımız...

Mademki namus ve ahlâk kavramını sadece bedene zimmetledik o zaman çocuklarımızı da konuşmadan olmaz. Son yirmi yılda özellikle kırsal kesimde eğitimden devletin çekilmesiyle tarikat ve cemaatlara büyük bir alan açıldı. Denetimsiz, hangi görüş, ideoloji ve örgütlere hizmet ettiği belli olmayan bu yapılar, kanunlara aykırı şekilde okul öncesi ve ilkokul seviyesinde yatılı kaçak kurslar açıyor. Çocuklarımızın bir kısmı tecâvüze uğruyor, fizikî ve sözlü şiddete maruz kalıyor ya da psikolojik ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyecek şekilde ideolojik olarak beyinleri yıkanıyor. Türkiye’nin geleceği karartılıyor.

Öte yandan çocuk tâcizi ve tecâvüzü dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen yıl hızla artıyor. Uzun yılları kapsayan bir veri analiziyle, Sosyal Çalışma Dergisi’nde İslam Akçe ve Hüseyin Doğan imzasıyla “Cinsel İstismara Maruz Kalmış Çocuklar Üzerine Bir Değerlendirme” adıyla  bir araştırma makalesi yayımlandı. Bu makaleye göre; çocukların cinsel istismarının sıklığına yönelik araştırmaların bazılarında cinsel istismar vakalarının büyük oranda gizli kaldığı, bu vakaların en fazla %10-15’ i oranında ortaya çıktığı ve adliyeye yansıdığı ifade edilmektedir. Ortaya çıkmayan cinsel istismar vakalarının oranı göz önüne alındığında, durumun ciddiyeti korkutucu boyutlardadır.

Yine yapılan bir başka araştırmaya göre; ülkemizde 2014’te cinsel istismara uğrayan kız çocuklarının oranının %84.6, erkek çocuk oranının ise %15.4 olduğu tespit edilirken bu oran, 2019’da bazı çalışmalarda kızlarda %79, erkeklerde %21 seviyelerinde gösterilmektedir. Erkek çocuklarının cinsel istismara uğrama oranlarında ciddi artışlar olduğuna yönelik birçok araştırma da bulunmaktadır.

Kız çocuklarında cinsel istismara uğrama yaşı ortalama 13 iken, erkek çocuklarda bu durum daha da korkutucu olarak 9 yaş ortalamasına sahip. Cinsel istismara uğrayan çocukların %42.5’ inin 13-15 yaş aralığında olduğu saptanmış.

2018’de adliyeye yansıyan çocuk istismarı vakası yılda 8 bin civarındayken 2020’de bunun yılda 10 bin  ve üzerine çıkabileceği öngörülüyor.

Bu kısacık bilgiler bile bizi dehşete düşürmeye yetmeli. Tecâvüz ve istismar bir fizikî şiddettir. Bu fizikî şiddetin yanında sözlü, psikolojik, ekonomik ve toplum ile ilişkileri sınırlayıcı şiddetle daha çocukluktan evimizde, sokakta hepimizin tanıştığı gerçeği de ortada. Şiddete uğramayanımız da yok, şiddet uygulamayanımız da.

Peki ne oluyor da şiddeti bu kadar kolay öğreniyor, şiddete bağımlı oluyor ve bir türlü şiddetten vazgeçemiyoruz?
Bizler toplumdan önce birey olarak neyi nerede yanlış yapıyoruz?
İşe kendimizi sorgulamaktan başlayalım mı?

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
atilla
4 yıl önce

şiddet, vahşet, acımasızlık akp iktidarları döneminde tavan yapmış durumda!

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • İcat ettiğiniz dinde niye devleti soymak günah değil? - 04 Ekim 2022
  • Türklük üzerine yürütülen organize çalışmayı açıklıyorum - 25 Şubat 2022
  • Suriyeli bir kadının ortalama çocuk sayısı 5.7 - 08 Ocak 2022
  • Ümmetin çocuklarına sahip çıkacağız derken Türk çocukları nasıl heba edildi! - 14 Aralık 2021
  • Kakofoni deryasında savrulan Türkiye - 01 Kasım 2021
  • Türkiye'den kaçmak isteyen göçmenleri zorla tutmak insanlık suçu! - 18 Ekim 2021
  • Bizi 'Türk Milleti' yapan bağlar sürekli hızarlanıyor! - 10 Ekim 2021
  • Kilis'ten sonra Gaziantep de elden gidiyor! - 28 Eylül 2021
  • İl il çarpıcı değerlendirmeler: Türkler nasıl azınlık haline geliyor! - 31 Ağustos 2021
  • Galiba Suriyeli ev sahibi Türkler sığınmacı - 14 Ağustos 2021
  • Göç siyaseti, siyaseti göç ettirmek üzere - 30 Temmuz 2021
  • Göç hareketlerinin Türkiye'ye yönlendirilmesi arkasındaki korkunç plan! - 15 Temmuz 2021
  • Depremin Merkez Üssü Elmalı - 02 Temmuz 2021
  • Eski Türkiye'de hukuk sistemi, kör-topal, ağır-aksak olsa da işliyor, vatandaşa güven veriyordu! - 24 Haziran 2021
  • Biden'dan Türk Kırımı! - 28 Nisan 2021
  • Gece yarısı demokrasisinde şeyhlerin, cami imamlarının adını ezberler olduk! - 28 Mart 2021
  • Üniversitelerin nasıl terörist yuvası yapıldığını unuttuk mu sanıyorsunuz? - 11 Mart 2021
  • Suriyelilerin Türkiye'ye maliyeti 71 milyar dolar! - 27 Şubat 2021
  • Bir avuç seçilmişin elinde oyuncak olan Türkiye! - 13 Şubat 2021
  • Aklını huriler ve kadın bedeni ile bozmuş dindatörler dönemi! - 06 Şubat 2021
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Akaryakıta bu gece bir zam daha geliyor
Akaryakıta bu gece bir zam daha geliyor
Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki baskısı sürüyor!
Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki baskısı sürüyor!
Mutlak Butlan nedir, ne demek? CHP'de 'Mutlak Butlan' tartışması ne?
Mutlak Butlan nedir, ne demek? CHP'de 'Mutlak Butlan' tartışması ne?
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.