Geçtiğimiz haftalarda tüm dünyanın ilgiyle izlediği Meksika Kongresi'nde oldukça sıradışı bir oturum gerçekleşti. Genellikle yasaları tartışmak için toplanan milletvekilleri, bu sefer UFO araştırmacısı olarak tanıttığı kendisini dinlemek üzere yeminli ifade veren bir kişinin önünde bulundular. Bu olay, Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nde son zamanlarda yaşanan benzer bir toplantının ardından gelmişti. Ayrıca, eski pilot Ryan Graves gibi tanınmış kişiler de davet edilmişti.
Ancak bu oturumun ilginçliği, UFO araştırmacısının konuşmasını dinlerken bir yandan da yanlarında getirdikleri kutuyu açmalarındaydı. Konuşmacı, şu sözleri dile getirdi: "Bunlar, karasal evrimimizin bir parçası olmayan, insan olmayan varlıklardır."
(Meksika Kongresi'nde sergilenen buluntulardan biri)
Şaşırdınız değil mi? Şimdi, karasal evrimimizin bir parçası olmadıklarına göre, bu iki varlığın uzaylılar olduğunu mu iddia ediyorlar? Gelin bu ilginç iddiayı daha yakından incelemeye devam edelim.
Yeminli ifade altındaki konuşmayı sürdüren Jaime Maussan, gösterdiği iki örneğin Peru'da bulunduğunu söylüyor. Bu örnekler, yaklaşık olarak bin yıl önce gömülmüşler ve bu tarihi belirlemek için Meksika'da bir üniversitenin araştırmacıları tarafından karbon testi yöntemi kullanılmış. Bu varlıkların hepsinin üç parmaklı elleri ve kurumuş gibi görünen küçültülmüş kafaları bulunuyor.
(2016'da Peru'da Keşfedilen Mumyalar İncelenirken)
2015 yılına gelindiğinde, yine Nasca-Palpa bölgesine yakın bir yerde, "huaqueros" olarak adlandırılan mezar soyguncuları tarafından yeni bir keşif yapıldı. Huaqueros terimi, adeta Indiana Jones filmlerinden fırlamış gibi görünse de, aslında mezar soyguncularını ifade eder. Bu bölgedeki mezarlık, Indiana Jones'un "Kristal Kafatasının Krallığı" filminde bile önemli bir rol oynamıştır.
İşte bu antik bölge, sadece arkeolojik zenginlikleri ile değil, aynı zamanda üzerinde değişiklikler yapılmış insan ve hayvan cesetleriyle de ünlüdür. Ancak, 2015 yılındaki yeni keşif, diğer mumyalardan farklı görünen örnekler içermekteydi.
Bu örnekler, ilk olarak Inkari Cusco Enstitüsü tarafından incelenmiş ve Peru Kültür Bakanlığı'na mektup yazılarak Nasca bölgesindeki arkeolojik alanların olası tahribatını önlemek için harekete geçilmesi talep edilmişti. Aynı zamanda, konuya ilgi duyabileceğini düşündükleri gazetecileri de davet etmişlerdi. Böylelikle bu ilginç varlıkların daha fazla araştırılması için ilk adımlar atılmıştı.
(Peru’nun Nazca bölgesinde bulunan Chauchilla Mezarlığı’ndan bir görsel)
2017 yılında, 38 cm boyundaki ilk örnek incelenmeye başlandı ve ardından diğer örnekler de gelmeye başladı. Bu varlıklara Alberto, Josefina, Victoria, Maria ve Wavita gibi takma isimler verildi. Alberto adlı varlığın sağ kalçasında metal bir implant tespit edildi. Josefina'nın karnında bulunan dört yumurta benzeri cisim nedeniyle hamile olabileceği düşünüldü. Kafası olmayan Victoria ise oturma pozisyonundaydı. En büyük ve en ünlü örneklerden biri olan Maria, tam 1 metre 68 cm boyundaydı. Tüm bu örneklerin ortak bir özelliği vardı: Hepsi üç parmaklıydı.
Dünya genelinde bu tür haberler, birçok insan için büyük bir ilgi kaynağı olabilir. Ancak, bu tür iddiaların hala tartışmalı olduğunu unutmamız önemlidir. Belki de bu varlıkların açıklamaları daha fazla bilimsel araştırmayı gerektirir. Ancak asıl soru şu: Bir ülkenin yasa koyucuları ve yöneticileri, bilimsel katkı sunmak yerine bu tür konulara neden bu kadar fazla zaman harcamaktadırlar? Bu hem kendilerinin hem de seçmenlerinin dikkatini dağıtmaktan başka bir şey değil gibi görünüyor. Bu nedenle, bu tür olayların siyasi platformlarda nasıl yer bulduğu ve neden bu kadar önemsendiği soruları da düşünülmesi gereken konulardır.
Sonuç olarak, Meksika Kongresi'nde yaşanan bu olağandışı oturum, gizemli varlıkların yanı sıra bilim ve siyasetin nasıl iç içe geçebileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu tür iddialar, her ne kadar büyüleyici olsa da, daha fazla bilimsel araştırmaya ve somut kanıtlara ihtiyaç duymaktadır. Ancak önemli olan, bu tür konuların artık siyasi platformlarda gündeme gelmeye başlamış olmasıdır. Bu insanların merakını ve hayal gücünü canlandırmak için bir yol olarak görülebilir ancak toplum olarak unutmamalıyız ki bilim ve siyasetin daha acil ve gerçek sorunlarla uğraşması gerekmektedir.
Emre YÜKSELEN