"Eyyyy Biden ve Amerikan senatosu" diye başlamak isterdim ama uslüp benden önce kullanıldığı için orijinal olmayacağını baştan belirtmek isterim.
Ermeni tehcirini ‘soykırım’ olarak tanımlamak, her ABD başkanı değiştiğinde 24 Nisan’ı bu amaçla kullanmak; bizi sıktı bilesin.
Yakın tarih de Ronald Reagen da aynı söylevi yapmış sonra danışmanı Bruce Fein Osmanlı’nın Ermenilere değil, Ermenilerin Osmanlı’ya katliam yaptığı sonucuna erişmişti.
Biz arşivlerimizi açtık, araştırdınız gördünüz. Ermeni devleti ise arşivlerini açmamakta kararlı, bu size konu hakkında fikir vermez mi, sormak isterim.
Sizin, ataları Asyalı olan Kızılderililere yaptıklarınızı, Vietnam’da yaptıklarınızı, Orta Doğu'da, Japonya’da yaptıklarınızı saymayacağım. Bunlar bilinen konular. Ama işin aslını kısacık aktarayım.
1890’da Tiflis’de Daşnagsütün partisi kuruldu.
Ermeni Devrimci Federasyonu olarak da adlandırılır.
Amacı Ermeniler için Osmanlı’da özerk bir bölge sağlamak, Ermeni halk silahlı gruplarını bu amaç için birleştirmekti.
1904’e kadar Doğu Anadolu’da birçok kanlı eylemi gerçekleştirdiler.
1905'de II. Abdülhamit’e Yıldız suikastını düzenleyenler de aynı ekipti.
1915'te Van'da başlatılan Ermeni isyanı Taşnak tarafından örgütlendi.
Savaş sırasında Rus Ordusu içinde oluşturulan dört Ermeni Gönüllü alayında Taşnak mensupları lider rolü oynadılar.
Yine Bruce Fein’in de söylediği gibi o güne kadar 2 milyon Osmanlı katledilmişti.
Biz 1915'de bir yarımız Çanakkale’de İngiliz, Fransız ve Anzac kuvvetlerine direnirken, diğer yarımız Cemal Paşa komutasında Süveyş kanalı harekatında çarpışıyordu. Bu sırada Anadolu’daki kadın, çocuk ve yaşlılarımız katlediliyordu.
Osmanlı İmparatorluğu, Ermenileri yatıştırma amacıyla savaşın başlarından itibaren bir takım uyarılarda bulunmuştu.
Dönemin Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Erzurum mebusu Vartkes Efendi ile, Enver Paşa da Ermeni Patriği ile görüşerek, bu tip faaliyetler karşısında sert önlemler alınacağını iletmişlerdir.
Tüm bu uyarılara rağmen, 3. Ordu Komutanlığı gönderilen mesajlarda silahlı Ermeni örgütlerinin Rusların Kafkaslardaki ilerleyişine yardım ettiğini bildirmiştir.
Osmanlı idaresi ortaya çıkan durumu kontrol altına almak adına 24 Nisan 1915 tarihinde bir genelge yayınlamıştır. Bu genelgede, Taşnak, Hınçak ve benzeri Ermeni komitelerinin kapatılması, belgelerine el konulması, liderleri ile zararlı faaliyetleri bilinen Ermenilerin tutuklanması ve bulundukları yerde kalmaları sakıncalı görülenlerin uygun bir yerde toplanması talimatı verilmiştir.
Buna rağmen saldırılar devam etmiş ve 27 Mayıs 1915 tarihinde aldığı Sevk ve İskân kanunu işleme konmuştur. Dünya devletleri ile savaşta olan Osmanlı’nın tüm dikkati yenildiğimiz Süveyş kanalı cephesinin hemen sonrasında Çanakkale’dedir.
Doğu Anadolu’da kendilerine saldıran Ermenilere karşı bir savaş yapılmamıştır. İstanbul’da hiçbir Ermeni vatandaşımıza tehcir uygulanmamıştır.
Anadolu’ya bir ordu da gönderilmemiştir. Bulundukları yerde kalmaları sakıncalı görülenler için kısmi bir tehcir uygulanmıştır. Peki bu tehcirde grupları koruyan askerler ya da silahlı kuvvetler kimlerdir?
II. Abdülhamit tarafından 1891'de Hamidiye alayları olarak kurulan ve 1910 yılında ismi Aşiret süvari alayları olan Sunni Kürt birlikleridir.
Ermeniler; Türk kadın, çocuk ve yaşlıları katlederken bölgede savaş aslında Hamidiye alayları ile Ermeniler arasında gerçekleşmiş ve tehcirde de Aşiret süvari alayları görev almıştır.
Tehcir kanunu çok nettir. Göçmen ödeneği dahil gittikleri yerde ev ve arazi verilmesine kadar düzenleme yapılmıştır.
Savaş şartlarında bile bunu düşünen bir Osmanlı hükümeti var iken ‘soykırım’ olarak adlandırılması tarihi gerçeklere uymaz.
Biliyoruz Sayın Biden.
4 yılda bir seçim yapılıyor ve muhtemelen 4 yıl sonra görevi devredeceksiniz. Kazandığınız seçimler için miting yaparken ‘soykırım’ı tanıyacağınızı da söylediniz. Sözünüzü yerine getirdiniz.
Yeri gelmişken Ermeni devletine de rica ediniz; arşivlerini açıversinler. İnceletiverin.
Bizim ne oradaki Ermenilerle nede ülkemizdeki Ermeni vatandaşlarımızla sorunumuz var. Aksine onlar bizim geçmişimiz, nostaljimiz, komşumuz. Hiç bir zaman da sorunumuz olmaz. Siz aradan çekilin. Biz iki devlet kendi aramızda konuşalım, meselelerimizi halledelim. İki de bir dünyaya müdahale etmeyiniz. Siz ülkenizdeki Covid19 ölümlerine odaklanın. Kendi halkınızı düşünün. Biz kendimize bakarız.
Hadi kalın sağlıcakla
4 sene sonra 24 Nisan 2025'de kim sağlıklı ise diğerine mail atsın.
Öpüldünüz.