Dikkat ediyor musunuz, Türkiye'deki her hak ihlali iddiasında açıklama yapan AB, sosyal medya yasası hakkında doğru düzgün bir tepki koymadı. Bu yasa ile özellikle demografik operasyona dikkat çeken; kaçak, sığınmacı haberleri "Panik yaratıyor, yalan" denilerek durdurulacak.
Türk kamuoyunda demografik operasyona yönelik tepkilerin artması iki sonuç oluşturur. Birincisi sınır güvenliğinin sağlanması ve yeni göç hareketlerinin durdurulması. İkincisi ise Avrupa'ya gitmek veya ülkelerine dönmek isteyen yabancıların önündeki engellerin kaldırılması.
Böylece AB ülkelerinin başat aktör olarak karıştırdıkları coğrafyalardan kaçan/kaçmak isteyen kişiler AB'ye yönelmeye başlar. İşte bu yüzden Türk kamuoyunda bu tepkilerin bastırılması isteniyor. Sığınmacı veya göç meselesini rafa kaldırmış bir Türkiye, AB'nin hayalidir.
Türkiye'de bu konuya karşı uyanışın başlaması, Türk siyasetçilerin ulus-devlet bilincinde politikalar üretmesi Orta Doğu ve AB'deki tüm nüfus dengelerini değiştirir. Sansür yasası sadece Türkiye'deki hakim güç olan siyasetçilerin değil AB'nin de işine geliyor.
SIĞINMACILAR GERİ GİDECEK DİYE BİR ŞEY YOK!
Türkiye'de sığınmacıların sürekli olarak ülkelerine geri gönderileceği üzerine kısmen sloganik siyasi tezler üretiliyor. Ancak bu meseleyi bu denli büyük göç hareketlerini yönlendirebilmek o kadar kolay değil.
Her ne kadar kolluk kuvvetlerinizi de seferber etseniz istenmeyen hadiselerin yaşanması çok muhtemel.
O yüzden kişilerin kendi istekleri kapsamında AB'ye gidişlerinin de önü açılmak durumunda. Türkiye'deki yabancı uyrukluların büyük bir çoğunluğu Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine geçmek istiyor.
Ancak, Türkiye bu geçişlere hiçbir şekile müsaade etmiyor.
Geçmiş dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan da AB'yi hedef alan açıklamalar yaptığında "Sınır kapılarını açarız, göç hareketleri başlar" ifadelerini kullanmıştı.
Daha sonrasında aradaki ilişkiler yumuşamış, Türkiye'ye yeni fonlar verilmişti.
ÖZGÜRLÜKÇÜ OLDUĞUNU İDDİA EDEN MEDYA ORGANLARI
Sansür yasası konusunda sadece AB değil, AB eliyle fonlanan sözde medya grupları da büyük bir sessizlik içinde.
PKK'lı teröristlerin cezaevlerinde sağlık durumlarını bile dile getiren bu medya kuruluşları sansür yasası hakkında doğru düzgün cümle bile kuramıyorlar.
Dolayısıyla sosyal medya yasası (sansür yasası) sadece iktidarın işine gelen basitçe düşünülmüş bir proje değil.
Çok yönlü, çok ülkeyi etkileyen uluslar arası bir sonuç!