Sedat Peker, şu anda Türkiye'nin en çok konuşulan ismi. Çektiği videoların izlenme sayısı yeni bir Türkiye rekoruna doğru ilerliyor. Twitter'daki mesajları milyonlarca kişiye erişiyor. Söylemleri sonrasında Bakanlar, parti başkanları ve Cumhurbaşkanı açıklama yapmak zorunda kalıyor.
Gündemi tek başına belirleyen bir kimliğe büründü.
Berat Albayrak'ı hedef alarak başladığı video serisinde bir süre sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yöneldi.
Peker, Süleyman Soylu üzerinden aslında AK Parti'ye mesaj veriyordu.
Sonrasında, Derin Devlet ifşaları ve Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ın Venezuela'yı ziyaret etmesiyle ilgili yapılan paylaşımlar...
İşin rengi giderek değişmeye başladı.
SÜLEYMAN SOYLU'DAN HAMLE
Süleyman Soylu ise bu süreçlerde önce TRT Haber'e çıkarak canlı yayında isim vermeden Sedat Peker'in iddialarını yanıtladı, suç örgütleriyle mücadele ettikleri için hedef alındıklarını söyledi.
Yayın sonrasında Peker'den yeni hamleler gelerek uyuşturucu trafiği ile ilgili bir takım iddialar öne sürüldü. Ancak Peker bu sefer isim, yer ve tarih veriyordu.
Peker'in isim verdiği kişi Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'dı. Peker, Erkan Yıldırım'ın Karakas ziyaretinin arkasında bambaşka bir girişim olduğunu öne sürerek "uyuşturucu hattı"ndan bahsediyordu.
Yıldırım, önce yalanladı, sonrasında oğlunun ticaret ve biraz da merak amaçlı Venezuela'ya iki kere değil, 2020'nin Aralık ayında sadece bir kere gittiğini söyledi.
Kamuoyu çok ikna olmuş gözükmedi.
HABERTÜRK CANLI YAYINI
Bu süreçte AK Parti medya organları ve sözcüleri Sedat Peker'in iddiaları karşısında kurumsal bir suskunluğa büründüler. Soylu adeta tek başına bırakılmıştı.
Hatta bunu kendisini ziyaret eden Şamil Tayyar'ın attığı tweet'ten görebiliyorduk. "Kırgın ve üzgün hissediyor" diyerek aslında yalnız bırakıldığının mesajını veriyordu.
Peker, iddialarını sürdürmeye devam etti ve Soylu'yla ilgili yeni paylaşımlar yaptı.
Soylu, HaberTürk'te muhalif olarak bilinen gazeteciler, İsmail Saymaz ve Merdan Yanardağ'ın da sorularını canlı yayında yanıtlayacaktı.
Ancak program her iki taraf açısından da beklendiği gibi bitmedi. Gazeteciler konuşmakta, söz almakta zorlanırken, Soylu birçok soruya yanıt vermedi. 3 saatlik program Soylu'nun anlatımlarıyla geçti.
Soylu, yayında Sedat Peker'in güncel suçlarıyla ilgili hiçbir şey paylaşmadı. Tecavüz iddiası ve FG plakasıyla 2002 öncesi çıkan haberlerden bahsetti.
SÜRECİN KIRILMA NOKTASI: ATİLLA PEKER SERBEST BIRAKILIYOR
Süreçte belki de kırılma anı Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in önce gözaltına alınıp sonrasında serbest bırakılmasıydı.
Neden kırılma noktası, çünkü Soylu programda şu açıklamayı yapmıştı "Atilla Peker'in ruhsatsız silah bulundurmaktan gözaltına alınması yanlıştı, organize suç örgütü yöneticiliğinden alınmalıydı. Bununla ilgili bakanlık olarak bizzat benim girişimimle talepte bulunduk."
Ancak Atilla Peker serbest bırakıldı. Serbest bırakılma haberini Sedat Peker "Kardeşim serbest bırakıldı, Kutlu Adalı cinayeti hakkında söyledikleri de kayda geçirilmedi" ifadesiyle duyurdu.
Peker, kardeşinin serbest bırakılması olayını kendisine verilen bir zeytin dalı olarak yorumlamak yerine vites yükselterek Kutlu Adalı ısrarıyla bulunduğu pozisyonu korudu.
Peker'in tweetinden çok kısa bir süre sonra Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı, Kutlu Adalı cinayetinin araştırılması için soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda Atilla Peker'in ifadesinin alınacağını açıkladı.
Peker'in istediği olmuştu. Atilla Peker, Korkut Eken tarafından cinayete azmettirilmek istendiğini ancak başka bir grubun bu işi hallettiğini detaylarıyla anlattı.
Sedat Peker de o ifadeleri yayınladı.
Kısaca Soylu'nun dediği olmamış, Atilla Peker serbest kalmış ve beraberinde yeni bir soruşturmanın açılmasını da sağlamıştı.
SÜRECİN SİYASİ KIRILMA NOKTASI: DEVLET BAHÇELİ
Soylu'nun Habertürk yayınında yaptığı açıklamaları iktidar medyası saatlerce haber yapmadı, görmezden geldi. İktidara yakın medya, Peker'in videoları yayınlandığı süreçte de bu tutumunu sürdürmüştü aslında. Peker'in üzerine neredeyse hiç gitmediler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu süre zarfında Soylu'nun yanında olduklarını belirten tek bir açıklama yapmadı.
Ancak devreye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli girdi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında çok açık bir şekilde Soylu'nun yanında olduklarını belirtirken çok önemli bir mesaj verdi:
"Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kast etmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir."
Bahçeli'nin mesajı Erdoğan içindi.
Peki Bahçeli neden Soylu'ya sahip çıkma ihtiyacı hissetti. Aslında bu konunun da mazisi var. Devlet Bahçeli, AK Parti içinden tek bir kişiyi seç deseler "Süleyman Soylu Bey kalsın" der. Soylu'yu hem seviyor hem de kolluyor.
MHP kaynaklarından edindiğim bilgiler de bu durumu teyit ederken Soylu'nun istifa ettiği günlerde Devlet Bahçeli'nin "İstifasının kabul edilmemesi" için yaptığı girişimleri hatırlatıyorlar.
ERDOĞAN'DAN ZORAKİ MESAJ!
Bahçeli'nin mesajına Soylu Twitter'dan şükranlarını sunarken, gözler Erdoğan'ın grup toplantısına çevrildi.
Erdoğan yaklaşık 21 gün sonra İçişleri Bakanı Soylu'nun yanındayız diyerek Sedat Peker'e göndermelerde bulundu. Erdoğan, Bahçeli'nin zorlamasıyla konuya girmişti.
Lakin, Erdoğan'ın bu çıkışı işlerin rengini diğer cephede değiştirdi; Sedat Peker cephesi!
Peker, Twitter'dan ismini vermeden Erdoğan'a yönelik imalar ve açıklamalarda bulundu.
Gelin ne dediğine bakalım:
"Daha önce de söylemiştim. Havlamasını bilmeyen it, eve kurt çağırır diye. Hiçbir zaman suçlanmadığım bir olayı böyle gündem yaparsanız öyle bir şey yaparım ki, ben de Defne hanımın evinde kimin kalp krizi geçirdiğini anlatmaya başlarım. Şansınızı zorlamayın!
Namussuzluk yapmayın, namussuzluk yapmayın. Benim anlatacaklarım dergilerde yazan gibi de olmaz, tüm detaylarıyla anlatırım. Namussuzluk yapmayın, adam gibi savaşın. Ben şehadet gömleğini giydim. Bundan sonrası ALLAH KERİM. LA GALİBE İLLALLAH!
Adam gibi savaşırsanız, mert bir düşmanla karşılaşacaksınız. Eğer şeytanlaşırsanız, dünyadaki en büyük şeytanla karşılaşacaksınız."
Sedat Peker, artık ifşa sürecinde boyut değiştireceğinin sinyallerini vererek doğrudan isim söylüyor; "Defne Hanım" diyerek yasak bir aşkın sonucunun kötü bittiğini ileri sürüyor.
Peker'in bu açıklamasının ardından Twitter'dan Defne Samyeli paylaşımları yapılmaya başlandı ve Samyeli'den bir açıklama geldi. Özetle, "Peker neyi ima ettiğini açık bir şekilde söylesin, zan altında kalıyorum mesajı" verdi.
Peker'den anında "Özür" mesajı gelerek kastedilen "Defne Hanım'ın" başka biri olduğu söylendi.
Peker vereceği mesajı vermişti.
Anlaşılan o ki Peker'in elinde bir takım doneler veya iddialar var. Bunları da adım adım götürüyor ve mesajını açık bir şekilde Erdoğan'a yöneltmiş durumda.
"Eğer bu tonu sürdürürseniz söyleyeceklerim bambaşka noktaya gider" mesajını çok net bir şekilde hissettiriyor.
BUNDAN SONRA NE OLUR
Sedat Peker, belki de hayatında hiç hayal etmediği çok farklı bir noktada. Söyledikleri, anlattıkları, itiraflarıyla Türkiye'nin en çok konuşulan ismi. Çünkü farklı şeyler anlatıyor, iddialarını kanıtlandırmaya çalışıyor. Kendisine has mizacıyla belirli bir kitlesi de oluştu.
Son videosunun izlenme sayısı 15 milyona yaklaşmış.
Haliyle bundan sonra söyleyecekleri "yalan" veya "kurgu" olsa bile ses getirecek.
Kendisi de geldiği noktanın çok iyi farkında.
Yakın günlerde Sedat Peker'in adamlarına yönelik yeni bir operasyon başlatılmaz ve tutuklamalar artmazsa bilin ki anlaşma sağlanmış demektir.
Ancak operasyon büyür ve tutuklama haberleri gelirse Peker, özgür kaldığı süre boyunca gündemi sallamaya devam edecek.
Ve tabi ki bu süreci kesinleştirecek kişi Erdoğan.
"Eğer uzatmayın zarar veriyor" derse videolarda güçlü iddialar bıçak gibi kesilir, Peker de uzaktan yargılanıp, göstermelik bir ceza alır, gelir teslim olur.
Benim gördüğüm ihtimal de bu.
Ama Erdoğan kararlı bir şekilde "Sedat Peker kim, hesap verecek" derse izlemeye devam edeceğiz.