Anasayfa
  • Gündem
  • Spor
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Teknoloji
  • Kültür-Sanat
  • Sağlık Yaşam Eğitim
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Batuhan Çolak
  3. NBŞ gerçekleri! Cargill'e teslim olmak!
Yayınlanma: 07 Haziran 2021 - 14:28

NBŞ gerçekleri! Cargill'e teslim olmak!

07 Haziran 2021 - 14:28
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
NBŞ gerçekleri! Cargill'e teslim olmak!
Batuhan Çolak
[email protected]

Bir devlet, bir ülke ve en nihayetinde bir millet yıpratılmak isteniyorsa iki temel yol vardır.
Birinci yol; dilin yıpratılması, bozulması ve farklı dillerin ortaya çıkarılması sürecidir.

Bu yöntemle, toplum birbirine yabancılaşır, ortak heyecanını kaybeder, kendi içerisinde ayrılmaya, bölünmeye başlar.

İkinci yolda ise; fiziki anlamda bozulma esas alınır. Fiziki bozulmanın başlıca sebebi de yaşam kaynaklarının kurutularak, günlük gıda ihtiyacının karşılanamamasıdır.

Tarihçilerimiz tarafından çok fazla dile getirilmemesine rağmen, Osmanlı'nın çöküş döneminde de benzer bir tabloyla karşılaşırız. İmparatorluğun en verimli toprakları olan Anadolu'da ürün çeşitliliği azalmış, tarımdan elde edilen verim düşmüş, vatandaşların günlük beslenme alışkanlıkları bozulmuştu.

Tarım arazilerini kasıp kavuran çekirge istilası sonucunda, 1913-1914 yılları arasında 88 bin taneli tohum ithal edilmek zorunda kalınmıştı. Gelen tohumlar kalitesiz ve verimsizdi.
Yurt dışından getirilen tohumlar kısa sürede Anadolu insanının sağlığını tepe taklak edecekti. Dönemin yazarlarından Ahmet Haşim, Manisa Milletvekili Refik Şevket Bey'e yazdığı 3 Eylül 1919 tarihli mektubunda Anadolu insanının sağlıksız beslenme durumuna şu satırlarla dikkat çekiyordu:

"Refik; Ankara'da, Almanya imparatorunun Anadolu hastalıklarını tetkik etmek üzere gönderdiği bir tıp heyetinin bazı büyük rütbeli ileri gelenleriyle görüştüm. Bunlar, bir seneden beri her gelen hastayı ücretsiz muayene etmek ve mümkün olduğu kadar incelemelerini sıhhatli kişiler üzerinde (mektep talebesi gibi) yapmak suretiyle şunu anlamışlardır ki, Anadolu Türklerinin karınları kurtlarla yüklü ve kanları bu kurtların salgıladığı parazitlerle dolu bulunuyor. Cinsi yakın bir yok olma ile tehdit eden bu hâlin sebebi neymiş bilir misin? Beslenme eksikliği!"

Mustafa Kemal Atatürk de o günlerdeki sefaleti şöyle anlatıyordu:
"9 Kasım 1916 Ziyaret Veyselkarani'den hareket olundu... Yollarda birçok muhacir gördük, Bitlis'e avdet ediyorlar. Cümlesi aç sefil, ölüme mahkûm bir halde 4-5 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni yol üzerinde terk etmiş, bu da bir karı kocanın peşine takılmış. Onları ağlayarak 100 metreden takip ediyor. Kendilerini niçin çocuğu almadıkları için tekdir ettim. 'Bizim evladımız değildir' dediler."

En temel gıda ihtiyaçlarından biri olan şeker ise bulunamaz olmuştu.

Düyun-u Umumiye'nin son genel müdürü Ali Cevat Borçbakan, hatıralarında halka ait şekerleri pastacılara dağıtan Sofya Belediye Başkanı'nın mahkûm edilmesine rağmen, Türkiye'deki bakan ve milletvekillerinin yaptıklarının yanına kâr kaldığını yazıyordu:
"Şu savaş neredeyse beşinci yılına giriyor, henüz barıştan bir haber yok. Memlekette müthiş bir pahalılık hüküm sürüyor. Henüz normal bir yiyecek yardımı da sağlanamadı. İstanbul'da bir Antep milletvekili kilosunu 16 kuruştan aldığı 20 bin kilo şekeri, dışarıya 70 kuruşa sattığını itiraf etmiş. Hâlbuki piyasada 150 kuruştan aşağı şeker yoktur. Yine eski bir bakanın 14 vagon şekeri ortadan yok ettiğini gazeteler yazıyor. Aynı gazeteler, Sofya Belediye Başkanının halka mahsus olan şekeri pastacı ve şekercilere verdiğinden dolayı mahkûm olduğunu yazıyor. Bizde sorumluluk hissi yok, yapanın yaptığı yanına kâr kalıyor."

1914 yılında 1.75 kuruş olan bir çuval un fiyatı 4 yıl içinde yaklaşık 25 kat artarak 45 kuruşa, çuvalı 3 kuruş olan şekerin fiyatı ise 65 kat artarak 195 kuruşa yükseliyordu. Mütareke döneminde ise şekerin fiyatı 360 kuruşa kadar çıkmıştı.

Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk millî mücadeleyi başarıyla tamamladıktan sonra yerli ekonominin kalkınması için büyük uğraşlar verdi.

Ekonomi kurmaylarıyla aldığı kararların temeli, halkın gıda ıstıraplarının son bulması, başka ülkelere olan bağımlılığın önüne geçilebilmesi üzerine kurulmuştu.

Çünkü cephe gerisindeki açlık ve sefalet, cephede kazanılan savaşları gölgede bırakıyordu.

Cargill'e satılan şeker fabrikaları da bizzat Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimleriyle kurulmuştu. 

İstanbul Tıp Fakültesi'nin hazırladığı rapora göre; Türkiye'de son 12 yılda diyabet sıklığı yüzde 90, obezite sıklığı yüzde 44 arttı!

Diyabet hastalığı yeni doğan bebeklerde bile görülür hale geldi. Diyabet ve obezitenin temel nedeni "Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ)" ve hazır gıdalarda kullanılan diğer kimyasallar.

Kendilerini "millî" olarak tanımlayanlar ise şeker fabrikalarını Amerikan sermayeli NBŞ firmalarına sattıktan sonra şimdi de onların talebiyle NBŞ kotasını yüzde 100 artırarak yüzde 5'e çıkardı. 

Anlaşılan o ki; 1 asır önce bu ülkeyi zehirleyen, aç bırakan, işgale açık hale getiren kirli eller yine devrede!

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o… - 10 Haziran 2025
  • Güle güle İlhan Şeşen… - 26 Mayıs 2025
  • Silivri camından görülen Türkiye - 16 Nisan 2025
  • Kumarın yasalı mı olur! - 12 Kasım 2024
  • Bahçeli'nin DEM'lilerle el sıkışması ve Öcalan'ı serbest bırakma hazırlığı - 12 Ekim 2024
  • Kötülük bir zehir gibi tüm hücrelerimize sızmış! - 04 Ekim 2024
  • Ümraniye'de şehit edilen polis ve suçlunun düşündürdükleri - 23 Eylül 2024
  • Ruanda Meselesi: Turist olarak gelip, Türkiye'den sığınma istenirse nasıl bir politika izlenecek - 31 Mayıs 2024
  • Türkiye'de yaşayan Uygur Türk'ü Doğu Türkistan'daki kampları anlattı - 11 Şubat 2024
  • İlkokul çocuklarına entegrasyon masalları! - 14 Eylül 2023
  • Bursa'dan skandal görüntüler! Suriyeli sığınmacılar, yüzde 60 engelli Türk gencini silahla darp edip, ayaklarını öptürdü - 11 Eylül 2023
  • Bursa'da silahlı yabancı uyrukluklar tarafından darp edilen genç - 11 Eylül 2023
  • KKTC'de neler oluyor! İnsani bir yol yapımı için BMGM-Rum yönetimi ortaklığında provokasyon - 18 Ağustos 2023
  • Hatay'da Fransız bayrağı özlemi duyanlar bu videoyu iyi izlesin - 11 Ağustos 2023
  • Bilecik'te yaşanan korkunç olay ve devlet sisteminin sekteye uğraması - 02 Ağustos 2023
  • Disney Türkiye'den defolup gitmelidir! - 01 Ağustos 2023
  • Muhalefet, iktidarın karşısında neden bu kadar çaresiz - 29 Temmuz 2023
  • Sakarya Karagöl Yaylası'nı kimler imara açtı? Arap emlakçılar bu satışları nasıl yapıyor - 20 Temmuz 2023
  • Depremde çalışmayan operatör, depremde hayatını kaybeden anneye fatura göndermeye devam ediyor - 19 Temmuz 2023
  • Yabancıya gayrimenkul ve arazi satışı neden durdurulmalı? - 14 Temmuz 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 11
Köşe Yazarları
 Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Batuhan Çolak
Manisa'nın Efe'si; Ne heybetli gidiştir o…
Emre Yükselen
Emre Yükselen
Osmanlı'nın Bizanslı Şehzadesi: Şehzade Halil
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Ümit Doğan
Şeyh Said isyanında Ermeni Agop'un işi ne!
Çok Okunan Haberler
Ömer Çelik:
Ömer Çelik: "Tarihi bir konuşma olacak"
Selahattin Demirtaş'la ilgili dikkat çeken karar!
Selahattin Demirtaş'la ilgili dikkat çeken karar!
Zeydan Karalar tutuklandı; Abdurrahman Tutdere'ye ev hapsi verildi!
Zeydan Karalar tutuklandı; Abdurrahman Tutdere'ye ev hapsi verildi!
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Medya
Teknoloji
Kültür-Sanat
Sağlık
Yaşam
Eğitim
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.