Türkiye'de birçok alanda olduğu gibi "Kaos sistemi" hâkim. KPSS skandalı bunun en basit örneği. Sorular aynı çıktı. Gündeme getirenler hedef gösterildi, ÖSYM "Sosyal medya algısı" dedi, binlerce beğeni geldi. Sonra Cumhurbaşkanlığı devreye girince işler tamamen değişti.
Olay günü başlaması gereken operasyon 3 gün sonra başladı. Ancak soruların hazırlandığı ÖSYM'ye değil, Yediiklim yayınevine yapılıyor. Deliller ortadan kaldırılmış bile olabilir. Eş zamanlı aynı gün başlamalıydı. ÖSYM başkanı "Birileri düğmeye bastı, biz başarılıydık" diyor.
Yüz binlerce insanımız ise geleceğinden habersiz bir şekilde sürekli son dakikaları, haberleri takip edip "Acaba sınav iptal edildi mi" diyor.
Dahası aynı kurulun hazırladığı bir sınav var bu haftasonu. KPSS alan sınavı ve İİBF, SBF mezunları için kritik öneme sahip.
Bu kaos ortamında gençler sınava mı odaklanacak, sınavın iptal edilip edilmeyeceği haberine mi bakacak, sınava girenler ne yapacak?
Kocaman belirsizlikler.
Halbuki sınav kültürü bakımından Türkiye dünyanın zirveye oynayan ülkesi olabilir.
Her alanda, her konuda onlarca sınav yapılıyor. Ciddi paralar ödeniyor. Geçtiğimiz yıllarda ÖSYM'de çıkan kopya skandalları, tam puan alıp kağıtlarına dokunmayan binlerce aday...
Bunları aklamaya çalışıp, delilleri gizleyenler.
Hepsi ortadayken hâlâ benzer tabloları yaşıyoruz.
Olayın ciddiyetinin tam anlaşılmadığı mutlak.
Çünkü bu sınavlar insanların psikolojilerini allak bullak ediyor. Şu ortamda yapılması gereken kriz yönetimi.
Öncelikli olarak soruları hazırlayan kuruldakiler, soruşturma sonuna kadar görevden uzaklaştırılmalı.
KPSS sınavı iptal edilmeli.
Önümüzdeki 15 gün içinde yapılacak ÖSYM sınavları (KPSS Alan ve öğretmenlik 6-7 ve 14 Ağustos) ileri bir tarihe alınmalı.
Gençlerimizi rahatlatacak açıklamalar yapılmalı.
Ve en önemlisi "Kaos sistemi" yerine artık yasama, yürütme ve yargının ayrı erkler olduğu "Devlet sistemi"ni tercih etmeliyiz.