Bu fotoğrafa iyi bakmanızı istiyorum. Burada bir kanun kaçağı yok, tanıdığım, vatanseverliğine kefil olduğum Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin var. Bir süredir başını mahkemelerden kaldıramıyor. İlginç davalara maruz kalıyor. Gelin biraz anlatalım.
Gökçeada'yı bilenler bilir... Çok farklı grupların, etnik kökenlerin birlikte huzurla yaşadığı güzel bir ada. Ünal Çetin, "Milliyetçi" kimliğiyle seçimleri 2 dönemdir kazanıyor. Özellikle son 1 yıldır sürekli davalarla karşılaşıyor.
Fotoğrafa dönelim. Kendisine "Görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla dava açıldı. Ceza alırsa seçilme hakkını kaybedecek. Bundan 2 dönem önceki AKP'li belediye başkanının attığı imzadan dolayı mevcut başkan Ünal Çetin yargılanıyor. Mahkemede de çok ilginç işler oluyor.
Duruşma savcının hazırladığı iddianame hakim tarafından kabul edilmeyerek iade ediliyor. Bu sırada Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin ifadesini veriyor. Kendisi yıllar önce çok ağır bir trafik kazası geçirdi, belinde 6 adet platin var, uzun süreli ayakta durması uygun değil.
Mahkemede ifadesini verdikten bir süre sonra sağlık durumu belirtilerek sandalye isteniyor. Hakim bu insani talebi bile reddederek, Çetin'i duruşma boyunca ayakta bekletiyor.
Mahkeme erteleniyor. Yeni duruşma bir hafta sonrasına veriliyor.
Çetin, belindeki rahatsızlıktan dolayı duruşmaya katılamıyor ve almış olduğu raporu avukatı aracılığı ile mahkemeye sunuyor. İşte burası daha da enteresan, rapor kabul edilmiyor. Rapora rağmen Çetin hakkında zorla getirme kararı çıkarılıyor. Bu fotoğraf da bugün Çetin'in Adliye'ye sevk edilmesi esnasında çekildi.
İfadesini verdi ve adliyeden ayrıldı. Ancak yapılanlar, yaşananlar hiç normal değil. Ünal Çetin, sağlık raporuna rağmen mahkemeye zorla getirilirken seçildiği İYİ Parti'den bir tek temsilci bile yanında yoktu, bu da ayrı bir skandal.
Çetin, daha önce de KHK'lı bir hakimi işe aldığı için yargılanmış ancak hakimin suçsuzluğunu tescilleyen beraat kararı olduğu ortaya çıkınca kendisi de aklanmış. Ancak o süreçte de epey yordular. Mahkeme hazırlıkları, savunmalar, deliller... Ve gelen moral bozukluğu...
Ülkelerine, vatanlarına daha çok hizmet etmek isteyen insaların uğradıkları zulüm ve haksızlık nedense hiç bitmiyor.
Yöntemler insani değil.
Ünal Çetin'in yalnız bırakılması bir dert, mahkemenin tavrı ayrı bir dert.
Uyuşturucu ticareti yapanları "Haberim yoktu" diye aklayan sistem, her duruşmaya gelen seçilmiş bir belediye başkanını, adeta suçlu gibi yakalamaya çalışıyor.
Burada bir sorun var, hem de büyük bir sorun.
Ya bizdensin ya da canına okurum.