Bölümünün birincisi, ailesinin tek evladı Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun, Ege Üniversitesi'nde göz göre göre nasıl şehit edildiğini anlatmak istiyorum. Fırat'ı vefatından 2 yıl önce tanıdım, yüz yüze görüşmesek de telefonla, arkadaşları aracılığı ile sürekli temas halindeydik.
Ege Üniversitesi adeta PKK kampına dönüşmüştü. PKK adına yollar kesiliyor, öğrencilere saldırılar düzenleniyor, kimlik soruluyor, birçok öğrenci "PKK karşıtı, milliyetçi" denilerek öldüresiye dövülüyordu. Çakıroğlu, üniversite yönetimini ve kolluk kuvvetlerini göreve çağırdı.
Fırat'ın çağrısı karşılık bulmayacaktı. Çözüm süreci adı altında üniversiteler PKK'nın merkez üsleri haline dönüşmüştü. Altta gördüğünüz fotoğraf 2014 yılının 21 Mart'ında Ege Üniversitesi Bornova kampüsünde çekildi. Terörist kıyafetleri giyenler okulda Nevruz kutluyordu.Ege Üniversitesi adeta PKK kampına dönüşmüştü. PKK adına yollar kesiliyor, öğrencilere saldırılar düzenleniyor, kimlik soruluyor, birçok öğrenci "PKK karşıtı, milliyetçi" denilerek öldüresiye dövülüyordu.
— Batuhan Çolak (@batuhancolak33) February 19, 2022
Çakıroğlu, üniversite yönetimini ve kolluk kuvvetlerini göreve çağırdı. pic.twitter.com/GwXtKgrtvn
Video yine aynı etkinlikten. Sözde Nevruz kutlaması adı altında okula nereden geldiği belli olmayan yüzlerce kişi sokulmuş, açıkça örgüt propagandası yapılıyordu. Ege Üniversitesi teröre teslim olmuştu. Savcılık, Emniyet, üniversite yönetimi şikayetleri dikkate almıyordu.
Video yine aynı etkinlikten. Sözde Nevruz kutlaması adı altında okula nereden geldiği belli olmayan yüzlerce kişi sokulmuş, açıkça örgüt propagandası yapılıyordu.
— Batuhan Çolak (@batuhancolak33) February 19, 2022
Ege Üniversitesi teröre teslim olmuştu.
Savcılık, Emniyet, üniversite yönetimi şikayetleri dikkate almıyordu. pic.twitter.com/91PaikQMe6
Bu yaşananlardan kısa bir süre sonra Ege Üniversitesi'nde "Bayrak" yürüyüşü düzenlendi. Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla binlerce öğrenci, PKK'nın kampüse girmesine tepki göstermişti. Yürüyüşü Fırat Çakıroğlu ve arkadaşları organize ediyordu.
Ancak, kendilerine "Kampüs cadıları" adını veren ve hâlâ üniversitelerde faaliyetlerine rahatlıkla devam edebilen oluşum, Fırat Çakıroğlu'nu açıkça hedef göstermişti. Fırat artık örgüt mensuplarının bir numaralı engeli ve hedefiydi.
Kendisine ve arkadaşlarına defalarca saldırılar oldu. Üniversite yönetimine, emniyete "Can güvenliğim yok, anayasal eğitim hakkım elimden alınıyor" diye başvuruda bulundu. Ancak hiçbir soruşturma, destek sağlanmadı. Dahası Fırat'a 6 ay okuldan uzaklaştırma cezası verdiler.
Disiplin cezası sonrasında Fırat ile yaptığımız telefon görüşmesinde kendinden emin ses tonuyla "PKK'lılara yapmadıklarını bize yapıyorlar, ama bunu da aşarız" demişti. Haklıydı. Üniversite PKK durmuyordu, konser düzenliyor, basın açıklaması yapıyor, polise saldırıyorlardı.
Fırat'ın okulunu bitirmesine çok kısa bir zaman kalmıştı. Tarih bölümünün birincisiydi, bölümde kalarak akademisyen olacaktı. 20 Şubat 2015 tarihinde okula formasyon kağıdını imzalatmak için gittiğinde kendisine kurulan tuzaktan habersizdi.
Fırat, kampüs alanına giriş yaptığında dönemin güvenlik şefi, PKK'lı gruba haber vererek "Fırat okula giriş yaptı" bilgisi veriyordu. Fakülteden çıktığında kalabalık bir grup Fırat'ı taşlamaya başladı. Fırat, grup tarafından bir kafeteryaya doğru çekildi.
Nurullah Semo isimli PKK'lı, daha önceden kafeteryadaki buzdolabının üzerine sakladığı 2 bıçağı alarak, Çakıroğlu'na saldırmaya başladı. Fırat'ı yıkamadı, hatta kendisi kaçarak oradan uzaklaştı. Ancak bıçak darbeleri Fırat'a çoktan gelmişti.
İzmir'in en büyük hastanesinin yanında dakikalarca ambulans bekledi. Ancak ambulans geldiğinde çok kan kaybetmişti. Arkadaşlarının elleri arasında şehit düştü. Fırat'ın şehadet haberi sonrasında dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı tek bir mesaj yayınlamadı.
Üniversite senatosu ise skandal bir açıklama yaparak "Bir öğrencinin ölümünden derin üzüntü duyduk" dedi. Dönemin medya organlarının neredeyse tamamı "Sağ-sol çatışmasında bir öğrenci öldü" başlıkları attı. Bazı yazarlar ise katili masumlaştırmak için "Saz çalardı" yazdılar...
Geçtiğimiz günlerde dönemin rektörü Fırat Çakıroğlu'nun şehit edilmesinde ihmal ve kusurlu bulunarak 20 bin TL ceza aldı. Katil Nurullah Semo'ya ömür boyu hapis cezası verildi. Ancak hiçbiri yeterli değil. Çünkü katil tek değildi! Fırat'ı onlarca kişi ölüme götürdü.
Fırat'ı hedef gösteren Kampüs Cadıları, kolektifler gibi oluşumlar yargılanmadı bile. Günümüz itibariyle, Ege Üniversitesi'nde PKK tamamen tükendi. Fırat canıyla tarih yazarken, görevlerini ihmal edenler, kulaklarını tıkayanlara açıkçası hiçbir şey olmadı.
Katil tek kişi gibi gösterilerek onlarca PKK'lı aklandı. Fırat'ı şehit eden kişinin PKK mensubu olduğu ve Kandil'de eğitim aldığı ortaya çıktı. Mahkeme kayıtlarına da böyle geçti. Ancak Fırat hâlâ "Şehit" statüsünde değil, tıpkı Eren Bülbül gibi...
Fırat'ın ismi her geçen gün büyüyor, daha büyüyecek. Ama şehitlik makamı devlet nezdinde de kabul görmeli. Bunun için sivil şehitlerle ilgili Meclis'te bir çalışma yapılmalı. Öte yandan Fırat'ın dosyasının yeniden açılarak, diğer teröristler de ceza almalı.
PKK'nın üniversitelerimizdeki yapılanmalarını ifşaladığın için teşekkürler, desteğimiz sizinle umarım hükümet artık uyanır da şu teröristleri temizler okullardan. Terörist desteklerini yüzlerine vurduğumuzda hep aynı yalanlarla geliyorlar, faşist ırkçı cinsiyetçi blah blah blah Bir feminist olarak desteğim sizinle Batuhan bey
Karkusuz ve yigit Turk genci Fırat Çakıroğlu nun sehit edilmesinin en birinci sorumlusu Kurt acilimi denen vatana ihanetin basinda olanlardir, yani donemin Cumhurbaskani, Basbakani, Ic Isleri Bakani ve Adalet Bakani ve ona bagli Polis tir. Kalkip kampus cadilari ile ugrasmak esas suclularin sucunun ustunu ortmektir. Maalesef Ulkucuyum diye gecinen bir parti, lideri ve onu destekleyenlerde bu gun bu sucun islenmesinden sorumlu kisilere monte olmustur ve bence hepsi bir yuz karasidir.
Ah! Aslan evladımız. Ülkü gülünün goncası evladımız. Bu gün davasını terkedip devleti acze düşürenler unutmasın. Hesap soracaklarımızı destekleyenlerde hesap verecek. Bir dava bir ömre adanmış. Bir kaç kendini bilmeze değil. Bir gaspralı,bir gökalp,bir Türkeş olmuş kükremiş. Bizimde gelecek ah şehit fırat. Rahat uyu
Çözüm süreci adı altında pkk ile sarmaş dolaş olanlar şimdi senden benden milliyetçi kardeşim. Öncelikle bu kaypak siyaset ülkede olduğu sürece daha çok Çakıroğulları şehit olur. O ünivetsitede 22 sene önce öğrencilik yaptım o zamanda pkk lıların dokunulmazlığı vardı değişen birşey yok....