Başak Cengiz'in katledilmesi olayında konu saptırılıyor. Katil Can Göktuğ Boz, özel okulda okuyor, tek başına yaşıyor, tüm geliri ailesinden. Maddi kaygısı yok. Tıpkı Cem Garipoğlu gibi. En büyük zevki bıçak ve kılıçlar. Ailesi bu zevkini bile bile göz yumuyor!
Katilin babası bakın neler diyor:
"Kelepçe takıp da elimde gezdiremem ki. Bıçakları, kılıçları çok severdi. İnternetten alıyordu, 'alma' diyordum."
Alması için parayı gönderiyordunuz ama! Evet bu benzer hikayelerde yetiştirilen çok sayıda çocuk var. Duyarsız, sorumsuz ve acımasız.
Son dönemde özellikle büyükşehirlerde maddi durumu olan anne-babalar çocuklarıyla ilgilenmemek için para vererek kaderine terk ediyorlar. Ama günümüzün şartları olgunlaşma süreçlerini erteledi. Bugün 30 yaşına gelen bir insan ailesinin desteğini hissetmek zorunda kalabiliyor.
O yüzden çocuklarınızın her istediğini yapmaktan, her imkanı onlara sermekten vazgeçin. Sapkın istekleri, şiddete yatkınlıklarını hissederseniz bunun önlenmesi için gerekirse tüm zevklerinizde vazgeçerek çocuğunuzla ilgilenin. Çünkü hayatlar, canlar geri gelmiyor.
20 YILDIR AİLE KURUMU NASIL HEDEF ALINDI
Rayting sonuçları. Çok eleştirdiğimiz gündüz kuşağı programları ve ATV ana haber üst sıralarda. Arka sokaklar zirveyi bırakmamış. Saatlerce süren gündüz kuşağı programları aile yapısını hedef alıyor. Aynı zamanda sorgulamayı da ortadan kaldırıyor.
Medyayı yönlendiren siyasi erkler açısından bu durumun 'arzu edilen bir süreç' olduğuna eminim. Ancak bu siyasi iktidarın sorgulanmama alanını genişletirken toplum yapısını alt üst ediyor. Türlü akıl almaz olaylar normalleşiyor.
Programlar kırsal kesimden aktörler seçse de şehirli bireyler de gayet yoğun seyrediyor. Şehirler gelişemiyor, insanlar daha iyiyi hedefleyemiyor çünkü sürekli daha kötü pompalanıyor. "Halimize şükredelim neler var" denilerek sabitleşen, mankurtlaşan ve sürekli gerileyen bir toplum inşaa ediliyor.
Örneğin TRT'nin arşivine bakın sokak röportajlarındaki vatandaşların Türkçe'si ne kadar düzgün. Çünkü Türkçe'yi düzgün kullanmak bir gereklilikti. O zamanlar yayınlarda da dikkat edilirdi. Ancak günümüzde düzgün değil bozuk Türkçe farklılık oluşturur hale geldi.
Türkçe kelimelerin ortadan kalktığı, şivelerin şımarıkça ve hoyratça kullanıldığı dilde bozulmanın da en büyük sebebi işte o rayting listesindeki programlar.
Neredeyse 20 yıldır düşük eğitim düzeyi ve kırsalı esir aldılar. Ve her geçen gün geriye götürüyorlar.
Maddi kaygıları olmayan aileler , çocuklarını doyumsuz yetiştirir algısı var bu yazıda. Evet haklı tarafı var ama çok eksik yanları da var. Öncelikle para kazanmanin amacı elbette önce kendi ihtiyaçlarını gidermek ve refah düzeyini artırmak. Fakat ,bu süreç zarfında maddi açlıkları doyurma sınırını bireyler belirleyemezse, doyumsuz bireyler çoğalmaya, ve bunlardan oluşacak nesiller de toplumda 'canavar' olmaktan öteye gitmiyor. Peki refah düzeyinin artması iyi birşey mi yoksa kötü mü? Asıl sorun bu değil, asıl sorun doyumu bilmeyen, şükürü teşekkürü , tevazuyu , nezaketi bilmeyen bireylerin sonu ne olur?
Şu saçma sapan tv programları artık kaldırılsın.
Teşekkürler