AB'yi "Muhalefet kazanırsa" korkusu sardı. "Türkiye'de iktidar değişirse göçmen politikası ne olacak" diye merak ediyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu az önce "Bu konuda çok netim, önce Türkiye" diyerek politikanın değişeceğini tekrar beyan etti. Sinan Oğan ve Muharrem İnce de aynı kanatte. Haliyle AB'yi korku sarması çok normal. Çünkü demografik operasyon son bulacak.
Asıl korkanlar ise içerideki "Mavi Mivra cemiyeti"nden farksız yapılanmalar. Sivil/kamu görünümlü bu ihanet odakları senelerdir ülkeye yabancı yığıyor. Bunu da "Vatan, millet" söylemleri altında yapıyorlar. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir göç hareketine maruz bırakılıyoruz.
Kamu kaynaklarımız tüketiliyor, Kamu imkanları vatandaşın aleyhinde kısıtlanıyor, Ülkenin öz kaynakları +10 milyon kişi tarafından kullanılıyor, Kamunun borç yükü artıyor, Konut piyasası alt üst oluyor, arz-talep dengesi bozuluyor.
Hepsinden de ötesi kültürümüz kayboluyor, geleceğimiz karartılıyor. Bir de satılan konutlarımız, arazilerimiz, peynir ekmek gibi dağıtılan vatandaşlık meselesi var. Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir tablo. AB ve içerideki işbirlikçileri tabi ki panikleyecek. Sınır kapılarımız AB'ye açılacak, Orta Doğu'da kurdukları savaş şebekesinin diyetini kendileri ödesinler. Türkiye göçmen barındırma merkezi değildir.