Kanal D’de yayınlanan yargı dizisinde canlandırdığı ceylin karakteriyle gündeme gelen Pınar Deniz, L’officiel dergisinin yeni sayısına kapak oldu. Deniz, açıklamalarda bulundu.
Köpeğini insanlardan daha çok sevdiğini belirten Pınar Deniz, "İnsanların öze dönmesi gerekiyor. Belki de daha büyük sanat çıkacak bu kaostan. İnsan sevmemeye başladım. Hayvanları sevmeyi tercih ediyorum. Köpeğimi insanlardan daha çok seviyorum. Fikri özgür ve sınırsız insanlara ihtiyacımız var. Sınırlı kafa yapısına sahip insanlarla iletişim kurmak istemiyorum. Kendi içime dönüp kendi hayatımı aydınlatmakla meşgulüm" dedi.
Köpeğini insanlardan daha çok sevdiğini belirten Pınar Deniz, "İnsanların öze dönmesi gerekiyor. Belki de daha büyük sanat çıkacak bu kaostan. İnsan sevmemeye başladım. Hayvanları sevmeyi tercih ediyorum. Köpeğimi insanlardan daha çok seviyorum. Fikri özgür ve sınırsız insanlara ihtiyacımız var. Sınırlı kafa yapısına sahip insanlarla iletişim kurmak istemiyorum. Kendi içime dönüp kendi hayatımı aydınlatmakla meşgulüm" dedi.
Kariyerinin başlarında oynadığı karakterle kurduğu bağın şiddetinden çok yıprandığını söyleyen Pınar Deniz, psikolojik destek aldığını anlattı.
Deniz "Vatanım Sensin’deyken sürekli oynadığım karakterin kasvetini taşımaktan kendi özel hayatımda da hüzünlü birine dönüştüğümü fark ettim. Bunun üzerine soluğu psikologda aldım. İyi ki gitmişim, artık anında rolden çıkmayı başarıyorum" ifadelerini kullandı.
İşte gerçek Müslüman bu. Düşünsenize bir kere, bu Millet bir YALANCIYI itibar ediyor, yalan konuşanı seviyor, ona sempati duyuyor. Defaatle bu halkı kandıran kandırmış, kendi ve ailesinin Dünyevi çıkarları için aldatan birini Müslüman, dost, arkadaş, kendinden biri olarak görüyor. Bu millet öyle bir toplum ki, halkı kandıran bir yalancıyı itibar ediyor İlah gibi tapıyor. Oysa bu cahil zavallı miskin millet onu Kur'an okuyor diye iktidara getirdiler. Ne olmuş yani Kur'an okumakla? Eğer Kur'an'ın içindekiler Allah'ın emirleri sizin hayatınızda yoksa yaşanmıyorsa? Oysa bunların içinde sakallı cübbeli sarıklı, camilerden hutbelerden Müslüman insan yalan konuşmaz diye konuşanlar var. İki yüzlü münafık onların içinde, vaaz verenler, arkasında namaza durduğunuz hocalar, tarikat liderleri, şeyhler, ortalıkta dolaşan müritler var. Oysa bu tipik cins ruh insanlar, Müslüman insan yalan konuşmaz, Müslüman yalan söylemez diye vaaz verenlerdir. Kendi çocukları söz konusu olduğunda Ebeveyn olarak, çocuklarını yetiştirirken onlara yalan konuşmamalarını söylerler. Yalan konuştuklarında ise onları kızar azarlar bu tipik cins Ruh insanlar. Onlar da İslam adına birer yalancıdır, Zira böyle iki yüzlü münafıkların içinde cemaatte SAF tutmak namazınız ne kadar Hak, ne kadar batıl olacağını bir Müslümanın düşünmesi lazım gelir. Kaldıki bu tipik insanlar yalan konuşanların yalanını cami içinde yüzüne vuran insanlar. Nedense bu tipik yaratıklar, kendileri İlah gibi taptıkları canlı Put için laf söyletmezler, onu her zaman koruyup kollayıp bekçiliğini soyunup savunucusu olurlar. Bu nasıl bir Müslümanlıktır Mümin olmaktır anlamış değilim. AKP iktidara geldiğinden beri Rabbime bende isyan eden, İnsanlardan nefret eden biriyim. Bu yaratıkları gördüğümde seslerini işittiğim de, onlarla bu aynı Dünyada yaşamanın bir utanç verici olduğunu haya eden biriyim. Bu insanlar yer yüzünde omurgasız bir sürüngen gibi Allah’ın mülkünde dolaşır, onların ne bu Kainata, nede her hangi bir hayvana bitkiye..