Yarbay Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar İBB'de işe başladı

FETÖ’nün Ergenekon kumpasına isyan ederek hayatına son veren Deniz Yarbay Ali Tatar’ın eşi nilüfer tatar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bölgesel İstihdam Ofisleri’nden Sancaktepe Ofisi’nde ‘Ofis Yöneticisi’ olarak işe başladı.

Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar iş arayan yurttaşları özel sektör iş fırsatlarıyla buluşturan İBB Bölgesel İstihdam Ofisi’nde çalışmak üzere İSPER şirketinde işe başladı. Jeofizik mühendisi Tatar özel sektörde uzun yıllar ‘Bölge Satış Müdürü’, ‘Bölge Satış Sorumlusu’ gibi görevlerde çalıştı. Tatar şimdi Sancaktepe ve çevre ilçelerinde iş arayan yurttaş ile istihdam ihtiyacı olan kurumlara sorumlu olduğu ekibiyle beraber danışmanlık yapacak. 

Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın sorularını yanıtlayan Nilüfer Tatar, “24 yıllık özel sektör deneyimim sonrasında kamu sektörüne geçişte henüz yolun başındayım. Zaten bir subay eşi olarak kamuya çok da uzak değildim” dedi.

‘4 ELLE SARILDIM’
“Ali’yi kaybettiğimizde kızımız henüz 10 yaşındaydı” ifadelerini kullanan Tatar “Yalnız kalmıştık ve İstanbul’da hayatımıza devam etmek istiyorduk. Tarifsiz, zor ve yıpratıcı günlerimizde Gökçen’in geleceği için, ona örnek olmak benim için çok önemliydi. Bir rol model olarak sadece ben vardım karşısında. Ben iyiysem o da iyiydi ve mutluydu. Bana bu noktada güç veren, iş hayatım ve sahip olduğum sorumluluklara dört elle sarılmaktı. Geçen zaman ne kadar doğru kararlar aldığımı bizlere gösterdi” diye konuştu.

Bugüne kadar edindiği deneyimlerin asla mücadeleden vazgeçmemeyi öğrettiğini belirten Tatar yeni işindeki hedeflerini şöyle anlattı: “Hayatın her noktasında çocuklarımız, gençlerimiz ve güzel yarınlarımız için mücadeleye devam edeceğim. Şu andaki hayalim, içinden geçtiğimiz bu sıkıntılı süreçte ülkemizin ilk sıradaki sorunu haline gelen işsizlik sorununa çözüm üretmek adına destek vermek. Bu noktada İBB’nin başlatmış olduğu istihdam projesinde yer alarak hayat mücadelesi veren insanlarımıza dokunmak ve farkındalık yaratmak... Bu mücadelede yanımda olan Sayın Canan Kaftancıoğlu’na ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na çok teşekkür ediyorum.”