Duruşma, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz olması nedeniyle 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Sanık Ahlam Albashir dahil 5 tutuklu sanık jandarma eşliğinde mahkemeye getirildi. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşma, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla başladı. Müvekkillerinin olayla ilgilerinin bulunmadığını savunan avukatlar, mahkemeden müvekkillerinin beraatını talep etti.
"Türkiye'ye yaşamak için geldim"
Haklarındaki, 'tehlikeli madde bulundurma' suçunun, 'silah temin etme' suçuna dönüşmesi ihtimali üzerine ek savunma hakkı verilen tutuklu sanıklardan Fatma Berkel, Ahlam Albashir'in neden evlerine gittiğini bilmediğini, o dönem hamile olduğunu ve psikolojik olarak iyi olmadığını savundu. Sanık Berkel, Ahlam ile arasında sadece bir kez diyalog olduğunu, bu konuşmada da kendisine neden Türkiye'ye geldiğini sorduğunu, Ahlam'ın ise Türkiye'de yaşamak için geldiğini söylediğini ifade ederek, beraatını talep etti.
"Bana ihanet ettiler"
Sanık Ferhat Habeş, ek savunmasında hayatında eline silah almadığını, olayla alakasının bulunmadığını ve terör örgütü PKK ile de bir alakasının olmadığını savundu. Sanık, 13 yıldır Türkiye'de yaşadığını belirterek, bu süre içinde Suriye'ye gitmediğini, Ahlam Albashir'e kapısını açtığını ve kendisine ihanet ettiklerini ifade ederek, "Keşke beni öldürselerdi de bu şeyi yapmasalardı" dedi.
Sanık Ahmet Carkes ise ek savunmasında olayla bir bağlantısının bulunmadığını, Ahlam Albashir'i korsan taksicilik yapmasından dolayı, kimsesinin olmadığının söylenmesi üzerine Esenler'den alarak konaklayacağı eve götürdüğünü ve sanıklarla tüm ilgisinin bu kadar olduğunu söyledi.
"Ben şahsın terörist olduğunu bilmeden Edirne'ye götürdüm"
Sanık Ammar Jarkes, ek savunmasında, "Bugün Cuma. Yemin ederim ki bu olayla bir ilgim yok. 10 yıldır Türkiye'de yaşıyorum. 10 yıl içinde aldığım tek ceza ise emniyet kemeri nedeniyledir. Ülkemizden savaş nedeniyle kaçtık. Ben şahsın terörist olduğunu bilmeden Edirne'ye götürdüm. Eve döndüğümde kardeşimin yakalandığını öğrendim. Ben suçlu olsaydım emniyete kendim gitmezdim" dedi. Mahkeme başkanı, tercüman eşliğiyle sanığa göçmen kaçakçılığı suçunu kabul edip etmediğini sordu. Sanık ise bu suçu kabul ettiğini, ancak diğer suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Kendilerine son sözleri sorulan sanıklar, tahliye ve beraatlarını talep etti. Bazı sanıklar ise olayı gerçekleştirenlere beddua ederek tahliye istedi.
"Patlama olayı ve ölenler nedeniyle bana verilecek her cezayı kabul ediyorum"
Sanık Ahlam Albashir ise ek savunmasında, "Kendimi savunmayacağım. Patlama olayı ve ölenler nedeniyle bana verilecek her cezayı kabul ediyorum. Ammar Jarkes'in hiçbir şeyden haberi yoktur. Ahmet Carkes telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Ahmet Haj Hasan'ın da evinde 3 gün kaldım. Aynı atölyede çalıştığımız, kadın olduğum ve kimsem olmadığını bildiği için bana yardım etti. Bu insanların olayla alakası yok. Mahkeme başkanıyla başbaşa konuşmak istiyorum" dedi.
Karar belli oldu
Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ahlam Albashir'i toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1794 yıl hapis cezası ile 22 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme, Ahlam Albashir dahil 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme 4 sanığın ise tahliyesine hükmetti.
Gündem
Yayınlanma: 26 Nisan 2024 - 13:39
Taksim bombalama eyleminde karar açıklandı
Taksim İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022'de 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin terör zanlısı Ahlam Albashir dahil 36 sanığın yargılandığı davada sanıklar hakkında toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle ve 1794 yıl hapis cezası verildi.
Gündem
26 Nisan 2024 - 13:39
İlginizi Çekebilir