Rusya, Türkiye ve Katar Dışişleri Bakanlarının Doha'daki görüşmesini Sputnik’e değerlendiren emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu, “Bu sürecin Astana’ya benzer ve ona ek bir süreç olacağını değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.
Katar'ın başkenti Doha'da Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani'nin gerçekleştirdiği görüşme sonunda kabul edilen ortak açıklamada taraflar, Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik bağlılıklarını vurguladı.
‘Katar’ın sürece dahil olması önemli’
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, bu toplantı hakkında yaptığı değerlendirmede, İlk defa ''Türkiye, Rusya ve Katar, Doha'da Suriye için üçlü bir formatta toplandı'' dedi ve şunları ekledi:“2017 yılında Türkiye, Rusya ve İran arasında Astana süreci başlamıştı. Yeni süreçte ise İran yerine Katar var. Bu durumda karşımıza iki süreç ortaya çıkıyor. Biri Astana süreci, diğeri de İran’ın bulunmadığı ancak Astana’daki konuların vurgulandığı bir süreç. İki süreçte de Suriye’nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve siyasi çözüm vurguları yapılıyor. İlk toplantı Doha’da oldu, bundan sonraki toplantı Ankara’da sonra da Moskova’da olacak. Yani Astana sürecine benzer bir formatta yürüyor. İran yok ama Astana süreci de henüz yok olmuş değil. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, bu format için ‘Astana sürecine yararlı’ diyor ve o süreci yok saymıyor. Bu sürecin Astana’ya benzer ve ona ek bir süreç olacağını değerlendiriyorum. Katar gibi bir Arap ülkesinin bu sürece dahil olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”Babüroğlu,Bundan sonra Atana süreci yürürken aktif bir şekilde Türkiye-Rusya ve Katar süreci de yürüyecek diye değerlendiriyorum. Bu Türkiye'nin sıcak baktığı, arzu ettiği bir süreç çünkü Türkiye ve Katar'ın dış politikada birleştikleri birçok ortak nokta var ve Katar, Türkiye'yi destekleyen önemli bir aktör'' diye de ekledi.