Rum Lider: "Türkiye'nin Kıbrıs'ta hedeflediği iki devletli çözüm gerçekleşmeyecek"

Pazartesi günü Yunanistan’ın ERT televizyonuna bir demeç veren Rum Lider Nikos Anastasiadis, 2017’de Crans Montana’da durduğu noktadan Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla müzakerelerin devam etmesi beklentisiyle yapıcı bir diyalog için Cenevre’de ay sonunda yapılacak olan Kıbrıs’la ilgili gayrı resmi konferansta yer almaya kararlı olduğunun altını çizdi, şöyle dedi:

“Birtakım yakınlaşmalar elde ettik, yasama ve yargısal yetki konularında görüş birliğine vardık. Bir noktada yönetsel konular, mülkiyet, toprak düzenlemeleri gibi önemli konular, daha da önemlisi garantiler ve askerlerin adadaki varlığı konuları hala beklemededir.”

Türk tarafının görüşlerinden dolayı kötümser olduğunu ifade eden Anastasiadis, “Türkiye hükümeti ve Kıbrıslı Türklerin lideri ‘iki devlet, ayrıca kendilerinin deyimiyle egemen eşitlik’ görüşlerini dinledikçe iyimser olduğumu söyleyemeyeceğim” şeklinde konuştu.

Konferansa, Türkiye’nin çıkarlarına değil Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına ters her türlü algılamaları aşacak koşulları yaratacak olumlu bir tutumla gideceğini kaydeden Nikos Anastasiadis, Ankara’dan iki devlet hedefinin, Avrupa Birliği, (AB), Birleşmiş Milletler’in (BM) daimi ve daimi olmayan ülkeleriyle, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Çin dâhil herkes tarafından kabul edilmez bulunduğunu anlamasını istedi.  

Kıbrıs ve Yunanistan arasında, iki egemen, bağımsız devlet olarak haklarını koruma, Yunanistan’a karşı her türlü kışkırtıcı tutum veya Türkiye’nin uluslararası hukuku ihlal etmesi konusunda görüşlerinin yakın olduğunu vurgulayan Anastasiadis, Atina ve Lefkoşa’nın Türk kışkırtmalarıyla nasıl baş edebilecekleri konusunda ortak görüşleri bulunduğuna dikkat çekti.  

Kıbrıs’ın olumlu bir gündem, Avrupa – Türkiye ilişkilerinin gelişmesi, Yunanistan’ın egemenlik haklarının ihlal edilmemesi ve Kıbrıs’a karşı yasa dışı faaliyetlerin tekrarlanmamasını istediğine işaret eden Anastasiadis, isim vermeden, Türkiye ekonomisinde silah sanayileri veya bankacılık sistemleri olan bazı ülkelerin, Türkiye’nin kötü durumdaki ekonomisinin daha da kötüleşerek bir sorun yaratılmasını istemediklerini belirtti ve şöyle devam etti:
 
“Sanayi malları ihracından kaynaklanan çıkarlar da vardır. Dolayısıyla bu büyük ülkelerden üçünün, Yunanistan’ın da şahit olduğu Türkiye’ye yaptırım uygulanmaması yönünde güçlü görüşleri olduğunu görüyoruz. Sözlü destek verdiler, eksik olan desteğin uygulanmasıdır.”
 
“Lefkoşa, Türk askerinin olmayacağı, kışkırtma girişimleri yapılmayacağı koşuluyla AB-Türkiye ilişkilerinin gelişmesiyle ilgilendiğini açıkça belirtmiştir.”  
 
“Bu kalıcı olmalıdır. Kıbrıs, Türkiye’nin üye ülkelere yönelik yükümlülüklerini yerine getirmezse, Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki gümrük birliğine veto koymaktan çekinmeyecektir.”