AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, doların 11.30 TL olduğu sıralarda yaptığı açıklamayla tepki çekmişti. Özkan'a bir tepki de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den geldi.
Özkan, "Dolar kurunun nereden nereye geldiğini soranlara söylüyorum. Doların değeri ile ilgili Japonya bir mukayese yapıyor mu? Nasıl başarısız bir ekonomiyiz diyerek kendi ekonomilerini değerlendiriyor mu? Türkiye dolardaki değer kaybını bin lira aşağı çekmek suretiyle 6 kat bir artış var" demişti.
"CAHİL BİR VEKİLLERİ JAPON YENİ İLE DOLARI HESAPLIYOR"
Özkan'ın bu sözlerine Denizli'de vatandaşlarla buluşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Cahil" diyerek tepki gösterdi.
Akşener, şu ifadeleri kullandı:
"Bu arkadaşların Japonya'ya karşı bir ilgisi var." diyen Akşener, konuşmasında şöyle devam etti: "Pandemi döneminde Japon esnaflar için çok üzüldüler. Şimdi de cahil bir vekilleri ile japon yeni ile doları hesaplıyorlar. Kaybedeceğinizi anladınız oynatacaksınız, kendinize doktor arıyorsunuz anladık. Oynatacaksanız gidin ödete oynatın bu milletin asabını daha fazla bozmayın."
Siyaset
20 Kasım 2021 - 16:23
Güncelleme: 20 Kasım 2021 - 16:30
Meral Akşener'den AKP'li Cahit Özkan'a: Cahil!
Türk Lirası'ndaki erime karşısında Japonya örneğini vererek "Doların değeri ile ilgili Japonya bir mukayese yapıyor mu?" diyen AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan'a İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den tepki geldi.
Siyaset
20 Kasım 2021 - 16:23
Güncelleme: 20 Kasım 2021 - 16:30
# meral akşener# cahit özkan# iyi parti# dolar# japonya# japon yeni# türk lirası# ekonomi# cahil# akp
İlginizi Çekebilir
Hz. Muhammed (sav) Mekke’de Ebu Cehil’e karşı açtığı savaş, yok sen Müşriksin, sen Allah’a inanmıyorsun, yada sen Kafirsin diye değildi. Dava Ebu Cehil’in Mekke’de kurmuş olduğu sömürü düzeni ve zulmüydü.. "Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir." (Bakara, 2/256) Bu ayet bir kimsenin din ile (İslam) kuracağı üç tür ilişkinin üçünde de zorlama olamayacağı manasına gelmektedir. Çünkü herhangi bir tahsis (sınırlandırma) yapmamaktadır. Şurada var, burada yok dememektedir. Bir kimsenin “din ile ilişkisi” mantıki olarak üç türlüdür: Dine girmek, dini yaşamak ve dinden çıkmak. Bu ayet bağlamında bir başka AYET ile örnek verebilirim. Hz. Musa’nın Firavun’un üzerine salıverilmesinin nedeni Eyy Firavun sen Allah’a neden inanmıyorsun sebebi değildi. Peki o zaman neydi? Firavun’un zulümde sınır tanımadığı çok ileri gitmiş azmış olmasıdır. “Haydi Firavûn'a git; çünkü o pek azdı.” (Nâzi’ât Suresi 17) "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdı." (Tâ-Hâ Suresi 24) Asırlardır hor görülüp ezilmekte olan İsrâiloğulları halkını da, feyiz ve bereketlerle donattığımız o toprakların doğusuna ve batısına vâris kıldık. Böylece Rabbinin İsrâiloğulları için verdiği o güzel söz, sabretmelerinin bir neticesi olarak tamâmen gerçekleşmiş oldu. Firavun ve kavminin, o sanat ve sanayi ürünü eserlerini; yükseltmekte oldukları köşkleri, sarayları; yetiştirdikleri bağ ve bahçeleri yıkıp yerle bir ettik. (A'râf 137) Bu cezalandırmanın sebebi şudur: Bir toplum, kendisinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri değiştirmez. Hiç şüphe yok ki Allah hakkiyle işiten ve kemâliyle bilendir. (Enfâl 53)