Sözcü Gazetesi'nin deneyimli yazarı Uğur Dündar bugün yayımladığı köşe yazısında İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'la yaptığı söyleşiyi kaleme aldı.
Uğur Dündar'ın siyasi gündeme dair sorularına cevap veren Çıray, tartışılan erken seçim konusuyla iligili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İŞTE AYTUN ÇIRAY'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI
ERKEN SEÇİM İDDİALARI
Dündar'ın erken seçim iddialarını sorduğu Çıray; "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı'nda vücut bulan AKP iktidarları tarafından daimi bir seçim-referandum sarmalıyla yönetildi. Bu seçim-referandum süreçlerinde Sayın Bahçeli hep öncü oldu. Sonuçta bu sarmal, muhalif yorumcular dahil herkeste bir alışkanlık yaptı. Bayram değil seyran değil denecek durumlarda dahi seçim beklenmeye başlandı." dedi. "MUHALEFETİN OYLARI YÜZDE 55'E SABİTLENDİ"
Matematik olarak Meclis'te ne Cumhur İttifakı'nın, ne de muhalefetin tamamının erken seçim kararı çıkarma ihtimali yok diyen Aytun Çıray sözlerine şöyle devam etti; "Yeni rejimin 16 Nisan Anayasası'na bakalım. Ona göre Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri -halk dilinde birbirinden ayrılamaz durumlar için yaygın biçimde söylenen şekliyle- 'Katolik nikâhı' ile birbirine bağlanmış durumda. Matematik olarak Meclis'te ne Cumhur İttifakı'nın, ne de muhalefetin tamamının erken seçim kararı çıkarma ihtimali yok. O hâlde tek çare; Türkiye'yi Sayın Erdoğan'ın seçime götürmesi. Ancak bu durumda hakkı olan 3 seneyi kullanmamış olacak. Zorda olan ekonomi, başarısız koronavirüs süreç yönetimi, hem de muhalefetin oylarının yüzde 55'te sabitlenmiş olması, erken seçimi hâlen imkânsız kılıyor." Türkiye'nin temel meselesi erken seçim mi veya meselelerimizin yegane çözümü erken seçim mi? sorusuna cevap veren Çıray; "Bu tür tartışmalar hakikati bulandırıyor, yakıcı gerçekleri gölgeliyor. Ancak kasıtlı çarpıtmaları ve yanlış anlamaları engellemek için hemen söyleyeyim, bir erken seçim veya baskın seçim hiç bir şekilde Millet İttifakı'nı ürkütemez, bu doğrultuda alınacak kararı, "Ya... Allah işte böyle şaşırtır" sevinciyle karşılarız" dedi. "ERKEN SEÇİMMİŞ, BASKIN SEÇİMMİŞ BUNLAR BİZİM MESELEMİZ DEĞİL"
Seçim ve seçim sonuçlarına müdahale edilme durumunu değerlendiren Çıray; "Eğer seçimlere ve seçim sonuçlarına daha önce hiç uygulamadıkları metotlarla müdahale edeceklerse, bunu 2023 Haziran'ındaki seçimlerde yapmaları daha makul, daha akıllıca olmaz mı? Çünkü böylece 2023 Haziran'ına kadar olan süreyi gözden çıkarmamış olurlar. Neyse bütün bunlar sadece nafile değil, Türk Milleti'nin genel iyiliğine, menfaatlerine, ihtiyaçlarına aykırı, onların cebine zarar veren tartışmalar. Biz, Meral Akşener liderliğindeki İyi Parti ve Millet İttifakı olarak bütün ilgimizi ve dikkatimizi gerçek sorunlara vermek zorundayız. Erken seçimmiş, baskın seçimmiş bunlar bizim meselemiz değil. Asli ve hakiki gündemi karartmak, gölgelemek için atılan sahte işaret fişekleriyle gereksiz yere dolduruşa gelmeyelim." ifadesini kullandı. Sözlerine babacan ve Davutoğlu'nun seçime girmesinin engellenmesi ile ilgili çalışmaları değerlendirerek devam eden Aytun Çıray; "Her şeyden önce Sayın Erdoğan'a koşulsuz bağlı seçmenlerin oranında sanıldığından çok daha fazla bir aşınma söz konusu. Bu aşınma Sayın Ahmet Davutoğlu'nun ve Sayın Ali Babacan'ın farklı türden açıklamalarıyla hızlanmakta. Efendim, milletvekillerinin parti değiştirmesi engellenmeliymiş, bu yapılamıyorsa sıkı kayıtlara bağlanmalıymış. Neden? İyi Parti'nin ysk müdahalesiyle seçime girmesini engellemeye yönelik kumpas, Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü ahlâklı ve demokratik iş birliğiyle bozulduğu için mi? O dönemdeki tüzüğe göre çok yetkili Genel Sekreter olarak süreci ben takip ediyordum" dedi. Uğur Dündar'ın YSK uygulamaları konusunda neden kuşku duyuyorsunuz sorusu üzerine Çıray şu açıklamayı yaptı; 2002 seçimlerinden sonra Yargıtay Genel Kurul kararını uygulamayarak DYP'nin baraj altında kalmasını sağlamış ve AKP'nin önünü açmıştı. Ve ilginçtir ki her eyerde yapılan FETÖ temizliğinin orada yapılmadığını gözlemliyorum. Bu nedenlerle pazartesi tekrar toplanma kararı aldıkları haberini alır almaz, chp adına hukuki süreci takip eden sayın Bülent Tezcan'ı aradım.İstişare sonunda bunun bir oyun olduğu konusunda mutabık kalarak Genel Başkanlarımızı aradık ve onlar düğmeye bastı."
ERKEN SEÇİM İDDİALARI
Dündar'ın erken seçim iddialarını sorduğu Çıray; "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı'nda vücut bulan AKP iktidarları tarafından daimi bir seçim-referandum sarmalıyla yönetildi. Bu seçim-referandum süreçlerinde Sayın Bahçeli hep öncü oldu. Sonuçta bu sarmal, muhalif yorumcular dahil herkeste bir alışkanlık yaptı. Bayram değil seyran değil denecek durumlarda dahi seçim beklenmeye başlandı." dedi. "MUHALEFETİN OYLARI YÜZDE 55'E SABİTLENDİ"
Matematik olarak Meclis'te ne Cumhur İttifakı'nın, ne de muhalefetin tamamının erken seçim kararı çıkarma ihtimali yok diyen Aytun Çıray sözlerine şöyle devam etti; "Yeni rejimin 16 Nisan Anayasası'na bakalım. Ona göre Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri -halk dilinde birbirinden ayrılamaz durumlar için yaygın biçimde söylenen şekliyle- 'Katolik nikâhı' ile birbirine bağlanmış durumda. Matematik olarak Meclis'te ne Cumhur İttifakı'nın, ne de muhalefetin tamamının erken seçim kararı çıkarma ihtimali yok. O hâlde tek çare; Türkiye'yi Sayın Erdoğan'ın seçime götürmesi. Ancak bu durumda hakkı olan 3 seneyi kullanmamış olacak. Zorda olan ekonomi, başarısız koronavirüs süreç yönetimi, hem de muhalefetin oylarının yüzde 55'te sabitlenmiş olması, erken seçimi hâlen imkânsız kılıyor." Türkiye'nin temel meselesi erken seçim mi veya meselelerimizin yegane çözümü erken seçim mi? sorusuna cevap veren Çıray; "Bu tür tartışmalar hakikati bulandırıyor, yakıcı gerçekleri gölgeliyor. Ancak kasıtlı çarpıtmaları ve yanlış anlamaları engellemek için hemen söyleyeyim, bir erken seçim veya baskın seçim hiç bir şekilde Millet İttifakı'nı ürkütemez, bu doğrultuda alınacak kararı, "Ya... Allah işte böyle şaşırtır" sevinciyle karşılarız" dedi. "ERKEN SEÇİMMİŞ, BASKIN SEÇİMMİŞ BUNLAR BİZİM MESELEMİZ DEĞİL"
Seçim ve seçim sonuçlarına müdahale edilme durumunu değerlendiren Çıray; "Eğer seçimlere ve seçim sonuçlarına daha önce hiç uygulamadıkları metotlarla müdahale edeceklerse, bunu 2023 Haziran'ındaki seçimlerde yapmaları daha makul, daha akıllıca olmaz mı? Çünkü böylece 2023 Haziran'ına kadar olan süreyi gözden çıkarmamış olurlar. Neyse bütün bunlar sadece nafile değil, Türk Milleti'nin genel iyiliğine, menfaatlerine, ihtiyaçlarına aykırı, onların cebine zarar veren tartışmalar. Biz, Meral Akşener liderliğindeki İyi Parti ve Millet İttifakı olarak bütün ilgimizi ve dikkatimizi gerçek sorunlara vermek zorundayız. Erken seçimmiş, baskın seçimmiş bunlar bizim meselemiz değil. Asli ve hakiki gündemi karartmak, gölgelemek için atılan sahte işaret fişekleriyle gereksiz yere dolduruşa gelmeyelim." ifadesini kullandı. Sözlerine babacan ve Davutoğlu'nun seçime girmesinin engellenmesi ile ilgili çalışmaları değerlendirerek devam eden Aytun Çıray; "Her şeyden önce Sayın Erdoğan'a koşulsuz bağlı seçmenlerin oranında sanıldığından çok daha fazla bir aşınma söz konusu. Bu aşınma Sayın Ahmet Davutoğlu'nun ve Sayın Ali Babacan'ın farklı türden açıklamalarıyla hızlanmakta. Efendim, milletvekillerinin parti değiştirmesi engellenmeliymiş, bu yapılamıyorsa sıkı kayıtlara bağlanmalıymış. Neden? İyi Parti'nin ysk müdahalesiyle seçime girmesini engellemeye yönelik kumpas, Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü ahlâklı ve demokratik iş birliğiyle bozulduğu için mi? O dönemdeki tüzüğe göre çok yetkili Genel Sekreter olarak süreci ben takip ediyordum" dedi. Uğur Dündar'ın YSK uygulamaları konusunda neden kuşku duyuyorsunuz sorusu üzerine Çıray şu açıklamayı yaptı; 2002 seçimlerinden sonra Yargıtay Genel Kurul kararını uygulamayarak DYP'nin baraj altında kalmasını sağlamış ve AKP'nin önünü açmıştı. Ve ilginçtir ki her eyerde yapılan FETÖ temizliğinin orada yapılmadığını gözlemliyorum. Bu nedenlerle pazartesi tekrar toplanma kararı aldıkları haberini alır almaz, chp adına hukuki süreci takip eden sayın Bülent Tezcan'ı aradım.İstişare sonunda bunun bir oyun olduğu konusunda mutabık kalarak Genel Başkanlarımızı aradık ve onlar düğmeye bastı."