Siyaset kulislerinde ve medyada tartışılan erken seçim konusuyla ilgili bir açıklama da İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray'dan geldi.
Sözcü Gazetesi'nden Uğur Dündar'ın sorularını cevaplayan Çıray, erken seçim için iki yol dolduğunu belirtirken, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinde olduğunu diğerinin ise TBMM'de 360 oy çoğunlukla gerçekleşebileceğini söyledi.
İşte Aytun Çıray'ın Dündar'ın sorularına verdiği cevaplar;
"Bu onun cumhurbaşkanlığının anayasal bitim noktası olacak, nokta"
"Bu soruya tatmin edici cevap verebilmem için şu üç süreci sonuçları ile dikkatle değerlendirmemiz lazım. İlki 2007 referandum sürecidir. Diğerleri Sayın Devlet Bahçeli'nin başlatıcısı olduğu 16 Nisan 2017 referandumu ile anayasa değişiklikleri ve 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri… Bu analizleri gerçekçi bakış açısıyla yapmadan bu tür ucuz siyasi ithamların ne kadar anlamsız ve boş olduğunu gösteremeyiz."
Çıray, "Eğer dediği gibi cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri normal zamanında, yani 25 Haziran 2023 tarihinde yapılırsa, bu onun cumhurbaşkanlığının anayasal bitim noktası olacak. Nokta" ifadelerini kullandı.
"O zaman Erdoğan siyasi hayatına da son noktayı koymuş olacak"
Çıray, Erdoğan'ın sosyal, siyasi ve ekonomik bir dizi tatsız gelişme yüzünden Meclis'i feshedip genel seçimlere gitme kararı alması durumunda neler olacağını da şöyle aktardı:
"Bunu yaptığı an cumhurbaşkanı olarak siyasi hayatına da son noktayı koymuş olacak. Bu çok açık. Çünkü kendi iradesi ile kendi görev dönemini sonlandırmış oluyor. Halen 2'nci dönemini yürüttüğü için bir daha aday olamaz. Bu, Cumhurbaşkanı'na siyasi hayatına onun asla aklından geçirmediği erken bir dönemde son vermek olur."
"Bahçeli'nin 'gel, gel' hareketine 'varım' cevabı 19-20 yıllık büyük yıkıma ortak olur"
Muhalefetin, Cumhur İttifakı tarafı mhp lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim için olası bir çağrı yapması senaryosuna ilişkin olarak da düşüncelerini ifade eden Çıray, şöyle dedi:
"Muhalefet, muhtemelen Sayın Bahçeli'nin başı çekeceği böyle bir ‘gel gel' hareketine, ‘görüyorum, varım' diye cevap verirse bu milletin bütün vebalini almakla kalmaz; 19-20 yıllık büyük yıkıma ortak olur."
Sözcü Gazetesi'nden Uğur Dündar'ın sorularını cevaplayan Çıray, erken seçim için iki yol dolduğunu belirtirken, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinde olduğunu diğerinin ise TBMM'de 360 oy çoğunlukla gerçekleşebileceğini söyledi.
İşte Aytun Çıray'ın Dündar'ın sorularına verdiği cevaplar;
"Bu onun cumhurbaşkanlığının anayasal bitim noktası olacak, nokta"
"Bu soruya tatmin edici cevap verebilmem için şu üç süreci sonuçları ile dikkatle değerlendirmemiz lazım. İlki 2007 referandum sürecidir. Diğerleri Sayın Devlet Bahçeli'nin başlatıcısı olduğu 16 Nisan 2017 referandumu ile anayasa değişiklikleri ve 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri… Bu analizleri gerçekçi bakış açısıyla yapmadan bu tür ucuz siyasi ithamların ne kadar anlamsız ve boş olduğunu gösteremeyiz."
Çıray, "Eğer dediği gibi cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri normal zamanında, yani 25 Haziran 2023 tarihinde yapılırsa, bu onun cumhurbaşkanlığının anayasal bitim noktası olacak. Nokta" ifadelerini kullandı.
"O zaman Erdoğan siyasi hayatına da son noktayı koymuş olacak"
Çıray, Erdoğan'ın sosyal, siyasi ve ekonomik bir dizi tatsız gelişme yüzünden Meclis'i feshedip genel seçimlere gitme kararı alması durumunda neler olacağını da şöyle aktardı:
"Bunu yaptığı an cumhurbaşkanı olarak siyasi hayatına da son noktayı koymuş olacak. Bu çok açık. Çünkü kendi iradesi ile kendi görev dönemini sonlandırmış oluyor. Halen 2'nci dönemini yürüttüğü için bir daha aday olamaz. Bu, Cumhurbaşkanı'na siyasi hayatına onun asla aklından geçirmediği erken bir dönemde son vermek olur."
"Bahçeli'nin 'gel, gel' hareketine 'varım' cevabı 19-20 yıllık büyük yıkıma ortak olur"
Muhalefetin, Cumhur İttifakı tarafı mhp lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim için olası bir çağrı yapması senaryosuna ilişkin olarak da düşüncelerini ifade eden Çıray, şöyle dedi:
"Muhalefet, muhtemelen Sayın Bahçeli'nin başı çekeceği böyle bir ‘gel gel' hareketine, ‘görüyorum, varım' diye cevap verirse bu milletin bütün vebalini almakla kalmaz; 19-20 yıllık büyük yıkıma ortak olur."
