Fikret Güven serbest bırakıldı, "Esnaf yazar kasa atmıyor, kendini yakıyor"

Uludağ’da büfesine gelen yolun kapatılmasıyla işleri kötüye giden Bakacak Çaycısı Fikret Güven’in büfesi en son Bursa Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri tarafından mühürlenmek istendi. Güven de duruma tepki göstererek, dün Bursa Valiliği önünde kendini yakmak istedi. Polislerin yangın tüpüyle söndürdüğü Güven, gözaltına alındı.

Güven bugün Bursa Adliyesi’ne götürüldü. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen Güven adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Güven’e destek olmaya giden CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca ve arkadaşları Güven’i adliye önünde karşıladı.

Güven’in belediyeye ve ekmeğinden etmek isteyen iş insanlarına olan tepkisi sürdü. CHP’li Kayışoğlu, Güven’in zor durumda bırakılmasına tepki göstererek, “Esnaf zorda, artık yazar kasa atmıyor kendisini yakmaya çalışıyor. Damada sorsan ekonomi uçuyor” dedi.

CHP Bursa İl Başkanı Karaca ise Güven’in durumuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Dolarla maaş almıyoruz, ülkemizde her geçen gün ekonomik koşullar zorlaşıyor. Bu üzücü olay CHP'nin yönettiği bir belediyede yaşansaydı yandaş medya günlerce haber yapardı, yerel basının haberlerine dahi tahammül edemediler. İnsan yaşamı her şeyden önemlidir.”



BAKAN'A KADAR ANLATTIM DERDİMİ DİNLEYEN OLMADI
Güven, yolun toprakla 1 ay kapalı tutulduğunu ve vatandaşların araç kuyruklarında mağdur edildiğini söylemişti. Yolu tüm girişimlerine rağmen açmadıklarını vurgulayan Güven, derdini şöyle anlatmıştı:
“Yolu 4 metre karla da kapattılar. Niye, müşteriler buraya gelmesin. Vali bey geliyor diye sonra yoldaki karı hemen sıfırladılar. Diyorum ya devletin gömleğini giyenler devlete ihanet ediyor diye. İşte bu yüzden söylüyorum. Kar motorları Bakacak’a gelecekti. Gelmiyor, yarı yoldan geri dönüyor. Bunu niye yapıyorlar? Biz burada ucuza satıyoruz ya buraya gelmesinler, kendi kafelerine gitsinler diye. Bunu anlatıyorum Vali beye, beni büfemi yıkmakla tehdit ediyor. Ben bakanına kadar derdimi anlattım, kimse beni dinlemedi.”