Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlerle Kütüphane Söyleşileri” gerçekleştirdi. Erdoğan, üniversiteli bir gencin Türkiye’deki mültecilerin kendi ülkelerine dönmeleri hakkında bir planın olup olmadığı sorusunu cevapladı. Erdoğan, Suriyeli sığınmacıları ‘muhacir’ olarak tanımlayıp şunları dile getirdi:
“Öncelikle ensar muhacir konusunda başlayacak olursak. Ensar muhacir konusu süreli bir kavram değildir. Bu süreç bitene kadar devam eder. Örneğin peygamberimizin Medine’ye hicreti ilk başlarda olmuş bir hadise değildir sonra olmuş bir hadisedir. O zaman Ensar, Medineli müslümanlardı. Peygamberimiz muhacir olarak Medine’ye hicret etti. Medineliler gönüllerini açarak bağrına bastı. Şu an bizim bu sürecimize baktığımız da Suriyeliler acaba keyiflerinden zevküsefa için mi geldiler yoksa oradaki savaşta oradaki ölüm korkusu Türkiye’ye hicret etmeye iltica etmeye mi sevk etti? Buna baktığımızda bu insanlar Suriye’deki savaştan zulümden kaçarak sığındılar. Ve biz bunları muhacir olarak gördük. Böyle bir hicrete hayır dememiz mümkün değildir. Türkiye Osmanlı’dan bu yana her zaman kapısını açan bir ülkedir. Bu da Türkiye’nin büyüklüğünü gösteriyor.
“TÜRKİYE MÜLTECİ KONUSUNDA BİR NUMARA RAHATSIZLIK DUYMUYORUZ”
Türkiye’nin misafirperverliğini gösteriyor. Ve bu misafirperverlikle beraber Türkiye’nin dünyadaki şu anda mülteciler noktasında en çok göç alan bir ülke olarak ön sıraya çıktğını görüyoruz. Şu anda Türkiye dünyada bir numara ve biz bundan rahatsızlık duymuyoruz. Bundan rahatsızlık duymadığımız gibi Suriye’nin kuzeyinde briket evler yapmaya başladık. Bize Irak’tan da Saddam döneminde 500 bin mülteci geldi biz yine kapımızı açtık. Dünyanın değişik yerlerinde benzer konumlar var. Birçok Meksikalının duvarları yıkarak Amerika’ya sığındığını görüyorsunuz. Ama bizdeki gibi ev sahiplğini yapmıyorlar.
“Öncelikle ensar muhacir konusunda başlayacak olursak. Ensar muhacir konusu süreli bir kavram değildir. Bu süreç bitene kadar devam eder. Örneğin peygamberimizin Medine’ye hicreti ilk başlarda olmuş bir hadise değildir sonra olmuş bir hadisedir. O zaman Ensar, Medineli müslümanlardı. Peygamberimiz muhacir olarak Medine’ye hicret etti. Medineliler gönüllerini açarak bağrına bastı. Şu an bizim bu sürecimize baktığımız da Suriyeliler acaba keyiflerinden zevküsefa için mi geldiler yoksa oradaki savaşta oradaki ölüm korkusu Türkiye’ye hicret etmeye iltica etmeye mi sevk etti? Buna baktığımızda bu insanlar Suriye’deki savaştan zulümden kaçarak sığındılar. Ve biz bunları muhacir olarak gördük. Böyle bir hicrete hayır dememiz mümkün değildir. Türkiye Osmanlı’dan bu yana her zaman kapısını açan bir ülkedir. Bu da Türkiye’nin büyüklüğünü gösteriyor.
“TÜRKİYE MÜLTECİ KONUSUNDA BİR NUMARA RAHATSIZLIK DUYMUYORUZ”
Türkiye’nin misafirperverliğini gösteriyor. Ve bu misafirperverlikle beraber Türkiye’nin dünyadaki şu anda mülteciler noktasında en çok göç alan bir ülke olarak ön sıraya çıktğını görüyoruz. Şu anda Türkiye dünyada bir numara ve biz bundan rahatsızlık duymuyoruz. Bundan rahatsızlık duymadığımız gibi Suriye’nin kuzeyinde briket evler yapmaya başladık. Bize Irak’tan da Saddam döneminde 500 bin mülteci geldi biz yine kapımızı açtık. Dünyanın değişik yerlerinde benzer konumlar var. Birçok Meksikalının duvarları yıkarak Amerika’ya sığındığını görüyorsunuz. Ama bizdeki gibi ev sahiplğini yapmıyorlar.
Erdoğan: "Türkiye’nin dünyadaki şu anda mülteciler noktasında en çok göç alan bir ülke olarak ön sıraya çıktığını görüyoruz. Şu anda Türkiye dünyada bir numara ve biz bundan rahatsızlık duymuyoruz."
— Aykırı (@aykiricomtr) May 19, 2022
Rahatsızız bizi soyutlayacak sarayımız yok korumalarımız yok …yap refarandum halkına sor
Ben şahsen rahatsızım.