Ekrem İmamoğlu: En çok ihtiyaç duyulan şey işsizliğin azaltılması

İmamoğlu, Enstitü İstanbul İSMEK’in 4 Ekim’de hizmete giren ‘Maltepe Mutfak Sanatları Okulu’nu ziyaret etti.

İmamoğlu, “İSMEK’in zaten böyle bir geçmişten gelen bir kültürü var. Bir nevi nokta atışıyla, ihtiyaç olunan alanlara insan yetiştirmek ve insanların sadece kabiliyetlerini burada tatmin etmeleri değil, aynı zamanda ev ekonomisine, bütçesine katkı sunacak, iş sahibi olmalarını sağlamak hedefimiz. Bu, toplumun refahı ve mutluluğu için çok kıymetli bir şey. Hele hele kadın-erkek açısından baktığımızda, kadınların kentlerde üretimde olma oranı çok düşük. Ve hak ettiğinin altında. Zira bir; kadınlar zaten çok üretkendir. Yaptıkları işi çok iyi yaparlar. İkincisi; eğer kadın üretimde değilse, o evde bir ekonomik refahtan bahsetmek mümkün değildir. Bu, bir evde bir eş olabilir, anne olabilir ya da bir kız çocuğu olabilir; fark etmez. Önemli olan, eğitimle beraber, meslek edinmelerini sağlamak” diye konuştu. 

“Bugünün ekonomik koşullarında, ekonomik sıkıntılarında en çok ihtiyaç duyulan şey, işsizliğin azaltılması” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“İSMEK'te, bölgesel istihdam ofislerimiz, orada doğan talepler, aynı zamanda iş gücünün yanı sıra işverenlerin talep ettiği meslekler konusunda adımlar atılıyor. Burada da ‘Mutfak Sanatları Okulu’muz söz konusu. Okulumuzda, özellikle hizmet sektörüyle ilgili güzel adımlar atılıyor. Bazı firmaların isimlerini görüyorum. O firmaların ama ürün ama mekan olarak desteklediği de bir alan oluştu burada. Bu gösteriyor ki; buradan çıkan öğrenciler -ki hepsinin yüzü gülüyor, seve seve bu mekanda iş yaptıklarını görebiliyorum-, buradan iyi bir başarı elde ettiklerinde, onları takip eden bir iş yolculuğu da başlayacak anlamına geliyor. Ben, bu yönüyle Enstitü İstanbul İSMEK’in bu yeni yüzünün daha güçlü bir biçimde büyümesini ve bolca insanımıza iş imkanı yaratacak eğitimlerle, sertifikalarla meslek sahibi olmalarını diliyorum. Buraya katılan özellikle kadın yoğun katılımını da yürekten destekliyorum. Çünkü ben, tümden üreten bir annenin çocuğu olarak, liseyi bitirene kadar bir hayat yaşadım. Bütünüyle üreten bir annenin, eve nasıl bir güç kattığını, yetiştirdiği çocuğa da nasıl bir kimlik kattığını bilen birisiyim. O bakımdan çalışan kadınların, çalışmak isteyen kadınların, buraya yoğun bir biçimde katılmaları da beni ayrıca mutlu etmiştir. Başarılar dilerim.”