Başkent Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ağustos'u işaret ederek, "Cuma günü tüm milletimize bir müjde vereceğiz. Türkiye’de yeni bir dönemin açılacağına şimdiden inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, vereceği müjdenin rüyası ve hayalleri içerisinde olduğunu belirterek, "Yarın malum Perşembe. Ardından Cuma. İnşallah cuma günü tüm milletimize bir müjdeyi vermekle karşı karşıya olacağımızı tahmin ediyor ve buna inanıyorum. Şu anda bu müjdenin hayalleri rüyası içindeyiz. Cuma günü inşallah bu müjdeyi milletimize vermek suretiyle Türkiye’de yeni bir dönemin açılacağına şimdiden inanıyorum." dedi.
Erdoğan'ın vereceği müjdenin, Doğu Akdeniz'de petrol veya doğal gaz rezervlerinin bulunduğuna dair bir açıklama olabileceği belirtiliyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
"Bu OSB’nin temelini ben atmıştım. Bunlar yan gelip yatarak olmadı. Çalışarak oldu. 13. Organize Sanayi Bölgesi'nde çok önemli bir yatırımın adımını atıyoruz.
Dünyanın birçok ülkesinde koronavirüs nedeniyle yatırımlar durmuşken Türkiye özgün bir yol izliyor. Ekonomimizi tekrar büyüme trendine sokmaya gayret ediyoruz. Dünya genelinde 800 bin insanın ölümüne neden olan bir sağlık krizinin üstesinden gelmek kolay değildir.
"VAKA SAYILARI ARTSA DA SALGIN KONTROLÜMÜZ ALTINDA"
Salgın günlük yaşantımızın her alanını etkilemiştir. Ülkemiz bu salgını en başarılı şekilde yöneten nadir ülkelerden biridir. Son dönemde vaka sayıları biraz artsa da salgın halen kontrolümüz altındadır.
Turizm sektörümüz toparlanmaya başlamıştır.
"EKONOMİMİZ SALGIN ÖNCESİ İVMESİNİ YAKALADI"
Ülkemiz kaynaklı olmayan bazı sıkıntılarla karşılaşsak da, Türk ekonomisi salgın öncesi ivmesini tekrar yakalamış görünüyor. Bu süreçte bize düşen, işi gücü karamsarlık aşılamak olan muhalefete aldırmadan yatırımlara devam etmektir.
CHP zihniyetinin bizi esir almasına izin verirsek bu ülkeyi siyasette, vesayette, sanayide, ithalatta, enerjide dışa bağımlılığa mahkum ederiz. Tüm müteşebbislerimizin bu ülkenin aydınlık geleceğine inanmalarını bekliyorum.
"YARIN DAHA İYİ KONUMDA OLACAĞIZ"
Nasıl bugün daha iyiysek, yarın çok daha iyi bir konumda olacağız. Sürdürülebilir kalkınmanın temel şartı enerjide dışa bağımlılığı en aza indirmektir. Enerjide dışa bağımlılık sadece cari denge açısından değil enerji güvenliği açısından da bir tehdit unsurudur.Yerli ve milli enerjinin enerji sepetimizdeki payını artıracak yatırımlara hız verdik.
DOĞU AKDENİZ AÇIKLAMASI
Hidrokarbon arama faaliyetlerimize de hız kazandırdık. Akdeniz’de attığımız adımlar enerji dışa bağımlılığımız ortadan kaldırmak için hayati öneme sahiptir. Özellikle “Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?” diye soran muhalefetin bu hususları iyi dinlemesini istiyorum.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar yürüttüğü mücadele sadece bir hak mücadelesi değil bir istikbal mücadelesidir. Vatanımızı savunmak için ne kadar önemli gayretler veriyorsak bugün mavi vatanı savunmak da o derece önemlidir.
Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr’i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz’de dayatılmak istenen Sevr’e boyun eğmeyeceğiz.
Yüzde yüz haklı olduğumuz bu meselede şayet korsanlığa prim verirsek gelecek nesillerin yüzüne bakamayız. Evlatlarımıza cesaret yoksunu bir ülke teslim edemeyiz. Maalesef birçok alanda geçmişte yapılan hataların bedelini ödemek zorunda kaldık. Özellikle tek parti CHP’sinin dış politikada bıraktığı kötü mirasın ceremesini 83 milyon olarak biz çekiyoruz.
Misak-ı Milli sınırlarımıza sahip çıkılmamasıyla Adalar meselesinde ürkek davranılmasının ülkemize çok büyük maliyeti olmuştur. Sadece uğrunda şehitler erdiğimiz toprakları kaybetmedik güneydeki zengin enerji kaynaklarının da dışında bırakıldık.
PETROL VE DOĞAL GAZ KAYNAKLARI
Hiçbir sömürgeci güç, ülkemizi bu bölgede var olduğu tahmin edilen zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarından mahrum bırakamaz
Erdoğan, vereceği müjdenin rüyası ve hayalleri içerisinde olduğunu belirterek, "Yarın malum Perşembe. Ardından Cuma. İnşallah cuma günü tüm milletimize bir müjdeyi vermekle karşı karşıya olacağımızı tahmin ediyor ve buna inanıyorum. Şu anda bu müjdenin hayalleri rüyası içindeyiz. Cuma günü inşallah bu müjdeyi milletimize vermek suretiyle Türkiye’de yeni bir dönemin açılacağına şimdiden inanıyorum." dedi.
Erdoğan'ın vereceği müjdenin, Doğu Akdeniz'de petrol veya doğal gaz rezervlerinin bulunduğuna dair bir açıklama olabileceği belirtiliyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
"Bu OSB’nin temelini ben atmıştım. Bunlar yan gelip yatarak olmadı. Çalışarak oldu. 13. Organize Sanayi Bölgesi'nde çok önemli bir yatırımın adımını atıyoruz.
Dünyanın birçok ülkesinde koronavirüs nedeniyle yatırımlar durmuşken Türkiye özgün bir yol izliyor. Ekonomimizi tekrar büyüme trendine sokmaya gayret ediyoruz. Dünya genelinde 800 bin insanın ölümüne neden olan bir sağlık krizinin üstesinden gelmek kolay değildir.
"VAKA SAYILARI ARTSA DA SALGIN KONTROLÜMÜZ ALTINDA"
Salgın günlük yaşantımızın her alanını etkilemiştir. Ülkemiz bu salgını en başarılı şekilde yöneten nadir ülkelerden biridir. Son dönemde vaka sayıları biraz artsa da salgın halen kontrolümüz altındadır.
Turizm sektörümüz toparlanmaya başlamıştır.
"EKONOMİMİZ SALGIN ÖNCESİ İVMESİNİ YAKALADI"
Ülkemiz kaynaklı olmayan bazı sıkıntılarla karşılaşsak da, Türk ekonomisi salgın öncesi ivmesini tekrar yakalamış görünüyor. Bu süreçte bize düşen, işi gücü karamsarlık aşılamak olan muhalefete aldırmadan yatırımlara devam etmektir.
CHP zihniyetinin bizi esir almasına izin verirsek bu ülkeyi siyasette, vesayette, sanayide, ithalatta, enerjide dışa bağımlılığa mahkum ederiz. Tüm müteşebbislerimizin bu ülkenin aydınlık geleceğine inanmalarını bekliyorum.
"YARIN DAHA İYİ KONUMDA OLACAĞIZ"
Nasıl bugün daha iyiysek, yarın çok daha iyi bir konumda olacağız. Sürdürülebilir kalkınmanın temel şartı enerjide dışa bağımlılığı en aza indirmektir. Enerjide dışa bağımlılık sadece cari denge açısından değil enerji güvenliği açısından da bir tehdit unsurudur.Yerli ve milli enerjinin enerji sepetimizdeki payını artıracak yatırımlara hız verdik.
DOĞU AKDENİZ AÇIKLAMASI
Hidrokarbon arama faaliyetlerimize de hız kazandırdık. Akdeniz’de attığımız adımlar enerji dışa bağımlılığımız ortadan kaldırmak için hayati öneme sahiptir. Özellikle “Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?” diye soran muhalefetin bu hususları iyi dinlemesini istiyorum.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar yürüttüğü mücadele sadece bir hak mücadelesi değil bir istikbal mücadelesidir. Vatanımızı savunmak için ne kadar önemli gayretler veriyorsak bugün mavi vatanı savunmak da o derece önemlidir.
Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr’i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz’de dayatılmak istenen Sevr’e boyun eğmeyeceğiz.
Yüzde yüz haklı olduğumuz bu meselede şayet korsanlığa prim verirsek gelecek nesillerin yüzüne bakamayız. Evlatlarımıza cesaret yoksunu bir ülke teslim edemeyiz. Maalesef birçok alanda geçmişte yapılan hataların bedelini ödemek zorunda kaldık. Özellikle tek parti CHP’sinin dış politikada bıraktığı kötü mirasın ceremesini 83 milyon olarak biz çekiyoruz.
Misak-ı Milli sınırlarımıza sahip çıkılmamasıyla Adalar meselesinde ürkek davranılmasının ülkemize çok büyük maliyeti olmuştur. Sadece uğrunda şehitler erdiğimiz toprakları kaybetmedik güneydeki zengin enerji kaynaklarının da dışında bırakıldık.
PETROL VE DOĞAL GAZ KAYNAKLARI
Hiçbir sömürgeci güç, ülkemizi bu bölgede var olduğu tahmin edilen zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarından mahrum bırakamaz