CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin gündeminde yer alan konulara ilişkin olarak Milliyet yazarı Tunca Bengin'e açıklamalarda bulundu.
Memleket Hareketi'nin kurucusu Muharrem İnce'nin CHP'den istifasını değerlendiren Tekin, "40 yıldır CHP’ye emek vermiş, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olmuş bir arkadaşımızın ayrılması parti açısından da bizim açımızdan da üzücü bir tablodur. Bunu hiç bir siyasi parti istemez. Keşke olmasaydı" dedi.
'CHP'nin birliğe, dirliğe ihtiyacı olduğu bir dönemde bu ayrılığın doğru olmadığı' görüşünü dile getiren Tekin, şöyle konuştu:
"Genel merkez yöneticileri bu arkadaşlarımızın ayrılmaması için özenle bir çaba sarf edebilirdi. Bu eleştirim Sayın İnce ve ayrılan üç milletvekili için değil, teşkilatlardaki sizden bizden anlayışı CHP’yi rahatsız eden bir anlayıştır.
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun fıtratında böyle bir şey yoktur. Bu sizden bizden anlayışını CHP yöneticileri derhal terk etmelidir. Sayın İnce’nin gerekçeleri çok doğru gerekçeler değil. CHP, Sayın İnce 2018’de Cumhurbaşkanı adayıyken ekseni neyse bugün aynı eksende. Yönetim biçimiyle ilgili haklı eleştirileri olabilir bunu elbette parti içinde yapabilirdi ama böyle kritik bir süreçte ayrılık doğrusu CHP’ye zarar vermiştir.”
‘50 artı 1’i almak zorundasınız’
İnce'nin ayrılmasıyla CHP'nin cumhurbaşkanı adayı hesaplarının da değiştiği iddiasını değerlendiren Tekin, "Bu sistemin ruhu öyle bir şey önünüze koyuyor ki 50 artı 1’i almak zorundasınız. Durum böyle olunca CHP’nin şöyle bir sorumluluğu var. CHP aynı zamanda Millet İttifakı’nın lokomotifi olan bir siyasi parti daha farklı sorumlu davranmak zorunda" ifadesini kullandı. Tekin, şöyle devam etti:
"Yani hem hiçbir arkadaşımızı kaybetmeyeceğiz aynı zamanda Millet İttifakı’nı da zedelemeyeceğiz. Hatta mümkünse ittifaka yeni siyasi partileri, siyasi hareketleri de dahil etmek gibi bir görevimiz var. Böyle olunca da elbette CHP’nin adayı var ona hiç kimsenin tereddütü olmasın ama koşullar öyle bir noktaya getirir ki tek adayla çıkmak zorunda kalırsınız. O zaman tabii ki ittifaktaki siyasi partilerin de gönül rızasıyla aday belirlenebilir. Hayır, koşullar her siyasi parti kendi adayını çıkaracak derse zaten CHP’nin adayı hazır o konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın."
‘Tarif genel başkana düşer’
Yazının devamında ise Bengin ve Tekin arasında geçen diyalog şöyle oldu:
- CHP’nin adayı belli anlamında mı?
"Evet, hazır ama isim veremem”
- Nasıl biri tarif eder misiniz?
“Tarif etmeyeyim, tarif genel başkana düşer bana düşmez ayıp olur.”
- CHP’li biri yani?
“Kesinlikle. CHP’li, aynı zamanda Millet İttifakı’ndaki siyasi partilerin de rahatsız olmayacağı rahatlıkla oy verebileceği bir şahıs olduğunu söyleyebilirim. Ama koşullar birinci turda tek aday olsun olursa tabi bu isim değişebilir o zaman.”
- Kılıçdaroğlu değil diyebilir miyiz?
“O konuda ben bir şey söylemeyeyim...”
Memleket Hareketi'nin kurucusu Muharrem İnce'nin CHP'den istifasını değerlendiren Tekin, "40 yıldır CHP’ye emek vermiş, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olmuş bir arkadaşımızın ayrılması parti açısından da bizim açımızdan da üzücü bir tablodur. Bunu hiç bir siyasi parti istemez. Keşke olmasaydı" dedi.
'CHP'nin birliğe, dirliğe ihtiyacı olduğu bir dönemde bu ayrılığın doğru olmadığı' görüşünü dile getiren Tekin, şöyle konuştu:
"Genel merkez yöneticileri bu arkadaşlarımızın ayrılmaması için özenle bir çaba sarf edebilirdi. Bu eleştirim Sayın İnce ve ayrılan üç milletvekili için değil, teşkilatlardaki sizden bizden anlayışı CHP’yi rahatsız eden bir anlayıştır.
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun fıtratında böyle bir şey yoktur. Bu sizden bizden anlayışını CHP yöneticileri derhal terk etmelidir. Sayın İnce’nin gerekçeleri çok doğru gerekçeler değil. CHP, Sayın İnce 2018’de Cumhurbaşkanı adayıyken ekseni neyse bugün aynı eksende. Yönetim biçimiyle ilgili haklı eleştirileri olabilir bunu elbette parti içinde yapabilirdi ama böyle kritik bir süreçte ayrılık doğrusu CHP’ye zarar vermiştir.”
‘50 artı 1’i almak zorundasınız’
İnce'nin ayrılmasıyla CHP'nin cumhurbaşkanı adayı hesaplarının da değiştiği iddiasını değerlendiren Tekin, "Bu sistemin ruhu öyle bir şey önünüze koyuyor ki 50 artı 1’i almak zorundasınız. Durum böyle olunca CHP’nin şöyle bir sorumluluğu var. CHP aynı zamanda Millet İttifakı’nın lokomotifi olan bir siyasi parti daha farklı sorumlu davranmak zorunda" ifadesini kullandı. Tekin, şöyle devam etti:
"Yani hem hiçbir arkadaşımızı kaybetmeyeceğiz aynı zamanda Millet İttifakı’nı da zedelemeyeceğiz. Hatta mümkünse ittifaka yeni siyasi partileri, siyasi hareketleri de dahil etmek gibi bir görevimiz var. Böyle olunca da elbette CHP’nin adayı var ona hiç kimsenin tereddütü olmasın ama koşullar öyle bir noktaya getirir ki tek adayla çıkmak zorunda kalırsınız. O zaman tabii ki ittifaktaki siyasi partilerin de gönül rızasıyla aday belirlenebilir. Hayır, koşullar her siyasi parti kendi adayını çıkaracak derse zaten CHP’nin adayı hazır o konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın."
‘Tarif genel başkana düşer’
Yazının devamında ise Bengin ve Tekin arasında geçen diyalog şöyle oldu:
- CHP’nin adayı belli anlamında mı?
"Evet, hazır ama isim veremem”
- Nasıl biri tarif eder misiniz?
“Tarif etmeyeyim, tarif genel başkana düşer bana düşmez ayıp olur.”
- CHP’li biri yani?
“Kesinlikle. CHP’li, aynı zamanda Millet İttifakı’ndaki siyasi partilerin de rahatsız olmayacağı rahatlıkla oy verebileceği bir şahıs olduğunu söyleyebilirim. Ama koşullar birinci turda tek aday olsun olursa tabi bu isim değişebilir o zaman.”
- Kılıçdaroğlu değil diyebilir miyiz?
“O konuda ben bir şey söylemeyeyim...”
