ARKTİK KONSEYİ NASIL KURULDU
1996 yılında sekiz kuzey kutbu ülkesinin anlaştığı iş birliği sistemi yıllar boyunca istikrarlı bir şekilde sürdü. Bu sekiz ülke; Kanada, Danimarka, İzlanda Finlandiya, Norveç, İsveç, Rusya ve ABD aynı yıl güven, saygı ve mütekabiliyet esasıyla tartışmalı meselelerinin hallini kolaylaştırmak gayesiyle Norveç’in Tromsö kentinde Arktik Konseyini kurdu. Kısa zamanda Çukotka, Alaska ve Grönland gibi İskandinav ülkeleri ve kuzey halklarınca kurulmuş olan çeşitli siyasi yapılar Arktik Konseyi’ne daimi üye olarak katıldılar.
ABD-RUSYA GERGİNLİĞİ KONSEYİ ETKİLEMEDİ
Washington ve Moskova arasındaki politik gerilimlerin Arktik Konseyi’ne dikkate değer bir tesiri olmadı. Arktik Konseyi üyesi ülkelerin birbirleriyle çelişen planları, hedefleri ve çeşitli tartışmalı meseleler (Donald Trump’ın 2019’da Grönland’ı Danimarka'dan satın alma teklifinde bulunması gibi olaylar) Konsey üyeleri arasındaki iş birliğini bozmadı.
RUSYA’NIN UKRAYNA’YA SALDIRISI SONRASI DURUM
24 Şubat 2022’de Rusya, (2014 Kırım ardından) Ukrayna’ya yine saldırdı. Bu geniş çaplı saldırı, Arktik bölgesindeki politik durumu geri dönülemez şekilde değiştirdi.
Rusya’nın Arktik Konseyi’ndeki başkanlığı esnasında (Mayıs 2021-Mayıs 2022) Ukrayna’ya saldırması, pek çok ülkede anlaşılabilir bir şaşkınlığa, tepkiye ve Arktik ülkelerinin Moskova’ya karşı Ukrayna’nın yanında durmasına yol açtı. 1996’dan itibaren mütekabiliyet esasıyla fonksiyonunu sürdüren Konsey hiçbir şey olmamış gibi davranamazdı. Başkanlığı yürüten ülke (Rus başkanlık programı ilgi çekiciydi ve Konsey üzerinde olumlu etki edebilirdi), Kremlin’in yörüngesinde bir uydu olmak istemeyen bağımsız bir ülkeye saldırdığı için “Saldırgan ülke” olarak kabul edildi.
Arktik Konseyi’nin (Rusya dahil) Batılı üyeleri ve (Rusya ile iş birliği içindeki Çin gibi) gözlemci ülkeler, Amerika’nın başı çekmesiyle 1996 yılında oluşturulan bu ittifak sisteminin geleceğini yeniden değerlendirilmeli.
Aynı zamanda Batı’nın bir parçası olan Arktik bölgesinin (2022 yılında) güvenlik garantörü olan Washington’ın lider niteliğinde bir NATO ülkesi olarak rolü hafife alınamaz. TÜRKİYE YAKINDAN TAKİP EDİYOR Türkiye ise güncel durumda, kendi özel hedefleri olan bir ülke ve Rus saldırısı nedeniyle Arktik uluslararası iş birliği sisteminin yaşadığı krizi yakından takip ediyor. Vladimir Putin’in hükmü altındaki Rusya, “düşman” gördüğü NATO ülkeleriyle Arktik Konseyi ülkelerinin ikili ilişki kurmasıyla ilgilenmiyor.
Akıllıca bir diplomatik oyun kurmaya çalışan Rusya, yalnızca ve yalnızca Arktik Konseyi üyesi olarak kalmaya devam ediyor. Rusya’nın bu akıllıca planında kendi işbirliği sistemini kurmak ve Rusya’nın kontrolü altındaki topraklara yalnızca Moskova’ya “dost” ülkelerin girişine izin vermek yatıyor. Belki Kuzey Kore’ye dahi… Bilhassa Kremlin’in politikalarına temayülü olan araştırmacılar ve birtakım naif siyasiler, Kremlin’in resmi açıklamaları ve Sergey Lavrov’un diplomatik oyunu ile Rus hükümetinin eylemlerinin büyük bir tezat içerisinde olduğunun farkında değil gibi görünüyor.
Rusya’nın, 2014’te başlayan saldırganlığın yalnızca bir başka aşaması olan Ukrayna işgali, Kremlin’in normalleşme umuduna ne kadar kıymet verdiğini açık şekilde ortaya koyuyor.
Aynı zamanda Batı’nın bir parçası olan Arktik bölgesinin (2022 yılında) güvenlik garantörü olan Washington’ın lider niteliğinde bir NATO ülkesi olarak rolü hafife alınamaz. TÜRKİYE YAKINDAN TAKİP EDİYOR Türkiye ise güncel durumda, kendi özel hedefleri olan bir ülke ve Rus saldırısı nedeniyle Arktik uluslararası iş birliği sisteminin yaşadığı krizi yakından takip ediyor. Vladimir Putin’in hükmü altındaki Rusya, “düşman” gördüğü NATO ülkeleriyle Arktik Konseyi ülkelerinin ikili ilişki kurmasıyla ilgilenmiyor.
Akıllıca bir diplomatik oyun kurmaya çalışan Rusya, yalnızca ve yalnızca Arktik Konseyi üyesi olarak kalmaya devam ediyor. Rusya’nın bu akıllıca planında kendi işbirliği sistemini kurmak ve Rusya’nın kontrolü altındaki topraklara yalnızca Moskova’ya “dost” ülkelerin girişine izin vermek yatıyor. Belki Kuzey Kore’ye dahi… Bilhassa Kremlin’in politikalarına temayülü olan araştırmacılar ve birtakım naif siyasiler, Kremlin’in resmi açıklamaları ve Sergey Lavrov’un diplomatik oyunu ile Rus hükümetinin eylemlerinin büyük bir tezat içerisinde olduğunun farkında değil gibi görünüyor.
Rusya’nın, 2014’te başlayan saldırganlığın yalnızca bir başka aşaması olan Ukrayna işgali, Kremlin’in normalleşme umuduna ne kadar kıymet verdiğini açık şekilde ortaya koyuyor.
loading...