Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin'in hukuk mücadelesi ve yaşadıkları Meclis'e taşındı

TAKİP ET

Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin'in bir süredir devam eden hukuk mücadelesi TBMM'ye taşındı. İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, "Akıl almaz bir hukuk garabeti" yorumunda bulundu.

İlk öneminde MHP'den, ikinci döneminde de İYİ Parti'den Gökçeada Belediye Başkanı seçilen Ünal Çetin'in hukuki anlamda yaşadıkları Meclis'e taşıdı.

Ciddigazete'nin haberine göre, havuz medyasının asılsız bilgilerle linç etmeye çalıştığı Çetin'in durumunu İyi Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi TBMM Genel Kurulu'na taşıdı.

Kendisi de emekli ağır ceza hakimi olan Feridun Bahşi, Ünal Çetin'in yaşadıklarını "hukuk garabeti" olarak nitelendirdi. Bahşi, "Avukatlık Kanunun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin görüşüldüğü Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, "Kendisini 'Avukat Kaan Öztürk' olarak tanıtan biri başkan Ünal Çetin hakkında, 103 maddelik bir dilekçe vermiş. Dilekçe üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından günlerce inceleme yapılmış ve doğal olarak bir usulsüzlük bulamamışlardır. Gerçek Avukat Kaan Öztürk ise sahte ihbarcının bulunması için suç duyurusunda bulunmuştur" dedi.

Batuhan Çolak yazdı: Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin'den haberiniz var mı


"BUNU KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Dinleyenleri hayretler içinde bırakan konuşma şöyle:

- Şimdi size hâlen yaşanan bir hukuk garabetinden söz edeceğim.

- Son yerel seçimlerde büyük yenilgiye uğrayan iktidar muhalefete kaptırdığı belediyeleri çalışamaz hâle getirmek ve itibarsızlaştırmak için her türlü yola başvurmaktadır.

- Geçtiğimiz hafta içinde seçilmiş belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların kamuoyuna yansımalarını izledik.

- Gökçeada'nın seçilmiş Başkanı Ünal Çetin'e de yapılanlar bizi ziyadesiyle üzmüştür.

- Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Ak Partili belediyelerden hizmet pasaportuyla insan kaçakçılığı yapanlar bile Belediye Başkanımızın uğradığı muameleye maruz kalmamıştır.

- Peki, nedir belediye başkanımızın suçu?

- Önce, belediye şirketlerinden birinde KHK'yla mesleğinden ihraç edilen ancak beraat etmiş hatta tazminatını bile almış bir eski hâkimi işçi olarak çalıştırdığı gerekçesiyle yargılandı. - Neyse ki hukuk tecelli etti, bu suçtan beraat etti.

- Sonra ise kendisini avukat Kaan Öztürk olarak tanıtan biri Başkan Ünal Çetin hakkında 103 maddelik bir şikâyet dilekçesi verdi.

- Dilekçe üzerine İçişleri Bakanlığı tabii ki atladı ve birkaç müfettiş görevlendirdi, günlerce inceleme yaptırdı.

- Tabii ki doğal olarak bir sonuca ulaşamadılar, gerçek avukat Kaan Öztürk ise sahte ihbarcının bulunması için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu.

- Geçen hafta ise hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan açılan dava sebebiyle başkanımız hakkında mahkeme hukuksuz olarak yakalama kararı çıkardı.

- Yakalama kararı sonrasında ise polislerce yakalanıp polis aracıyla adliyeye götürüldü. - Benim de parasız yatılı öğretmen okulunda okuduğum Gökçeada küçük bir yerleşim alanıdır.

- Bir Belediye Başkanının bu tür muameleye tabi tutulması kabul edilemez.

"O TARİHTE BAŞKAN BİLE DEĞİL"
- Açılan dava yüz kızartıcı bir suç değil, rüşvet değil, zimmet değil irtikâp değil, üstelik iddia tarihinde Ünal Çetin Belediye Başkanı bile değil; o tarihte belediye başkanlığı Ak Parti'deydi ama Ak Partili belediye başkanının bu davada adını bile geçirmiyorlar.

- Davanın esası kadar usulü de dikkate değer seyretti.
- İki yıl önce, ilk iddianame yazıldığında Ünal Çetin gitti, ifadesini verdi.

- Hâkim iddianamenin yetersiz olduğuna karar verdi ve geri gönderdi.

- Yeni iddianame ve suç duyurusu uyarınca Çetin mahkemede bir kez daha ifade verdi. - Avukatı duruşma sırasında, Çetin'in geçirdiği trafik kazasını ve belindeki sakatlığı hatırlatarak ifade sonrasında sandalye talebinde bulundu.

- Hâkim "Böyle bir usulümüz yok, ayakta bekleyecek" diyerek talebi reddetti.

- Ben de eski bir hâkimim; ifade sonrasında birisinin ayakta duracağına dair bir usul ve yasal düzenleme yoktur, tamamen keyfî bir karardır, kasıtlı bir karardır. - Hukuk olsa, hukuken çekindiği bir şey yoktu başkanımızın.

- Meselenin hak hukuk olmadığına kanaat getirmesine yeterli bir muameleydi bu. - Sonrasında reddi hâkim talebinde bulundu; talep reddedildi.

- Bir önceki duruşmaya katılamayacağına dair ilişkin gönderdiği raporu veren doktor hakkında hukuki süreç başlatıldı. Bonus olarak yakalama kararı.

- Bitmedi; yeni duruşma tarihi ise 15 Eylül 2022 tarihine getirildi. (Görsel TBMMTv'den alınmıştır)

- Çetin'in polis aracı içinde çekilen fotoğrafı da adaletsizlik devrinin bir simgesi olarak tarihe geçti. - Şimdi, bu fotoğrafı ben ekranlardan göstermek istiyorum.

- Gökçeada Belediye Başkanının gözaltına alınıp polis aracıyla adliyeye götürülmesi işte bu fotoğrafla tescillendi arkadaşlar.

- Her zaman söylediğimiz gibi, bu adalet bir gün size de lazım olacak.

- Ayarını bozduğunuz kantar bir gün gelecek, sizi de tartacak, bilesiniz.

BAHŞİ'DEN AVUKATLIK YASASIYLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME
Görüşmekte olduğumuz yasaya gelince; maddeyle Avukatlık Kanunu'nun adli yardım bürolarını düzenleyen 177'nci maddesine ikinci bir fıkra eklenmektedir.

- Adli yardım hem Anayasa'mızda hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde adalete erişim, adli yargılanma hakkının olmazsa olmazıdır.

- Adil yargılanma hakkı çerçevesinde fiilen savunma hakkının hayata geçirilebilmesi ve vatandaşımızın savunma hakkından yararlanabilmesi için adli yardım büroları önemli bir görev icra etmektedir.

- Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama ve takip giderlerinin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler adli yardımdan yararlanabilir.

- Ayrıca, iddia ve savunmalarda geçici hukuki korunma taleplerine ve icra takiplerinde taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla yine adli yardımdan yararlanabilirler. - Baroların verdiği adli yardım kararı yalnızca ücretsiz olarak avukatlık hizmetinden faydalanma imkânı sağlamış yargılama giderinden muafiyet sağlanmaz.

- Mahkemenin verdiği adli yardım kararı ilgiliye yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağlar.

- Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten de muafiyettir.

- Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesidir.

- Davanın avukatla takibi gerekiyorsa ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat teminini de sağlamaktır.

- Türkiye'de baroların yapısını değiştiren ve çoklu baro sistemini getirmeyi öngören Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 2020 yılı Temmuz ayında kabul edilerek yasalaşmıştı.

- Böylece pek çok sorunla uğraşan avukatlar bir de siyasi nedenlerle bölünme ve ayrışma tehlikesiyle karşılaşmışlardı.

- Bu kanunla ilgili Adalet Komisyonu görüşmeleri sırasında yazdığımız muhalefet şerhinde şu ifadelere yer vermiştik: "Çoklu baro sistemi kamusal faaliyetler olan ve uygulamada baroların yetki alanında olan CMK, adli yardım ve disiplin işlemleri gibi kurumların işlevsizleşmesine sebep olur.

- Yargı erkinin en önemli unsurlarından savunma faaliyetinin de politize olmasına sebep olacaktır.

- Avukatların cübbelerinde cep ya da düğme bulunmaz.

- Böylece avukat savunma faaliyetini menfaatlerine göre şekillendirmez ya da başka makamlar karşısında önünü iliklemez.

- Bu ilke ortadayken kanun teklifi bu hâliyle savunma faaliyetlerine ve barolara şaibe düşürebilecektir.

- Görüşülmekte olan bu kanun teklifinin 2'nci maddesiyle her baro için adli yardım bürosu kurulmasının yolu açılmaktadır.

- İYİ Parti olarak ikinci bir adli yardım bürosunun kurulmasına ihtiyaç olmadığını, çoklu adli yardım bürolarının ileride daha büyük sorunlara yol açacağını düşünmekteyiz.

feridun bahşi ünal çetin yeni avukatlık yasası