CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından oluşan altılı masa, 'yeni anayasa' taslağını açıkladı.
6 parti liderinin katıldığı 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi Tanıtım Toplantısı'nda CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Serhan Yücel, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Poyraz ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, anayasa taslağının detaylarını paylaştı.
Kürsüye gelen CHP'li Erkek, "Demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda, toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra seçimlerin hemen ardından TBMM'ye sunacağız" dedi. Erkek'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
- "28 Şubat tarihli mutabakat metnimizi temel alan Anayasa değişikliği önerimizi bugün takdirlerinize sunuyoruz. Yasama, yürütme, yargı, temel hak ve özgürlükler, kamu yönetimi başlıkları altında belirlediğimiz ilkeleri 84 madde içeriği ve 9 başlıkta yaptığımız değişiklikle anayasal güvenceye kavuşturmayı hedefliyoruz.
- Bu ucube sistemde yargının bağımsız olamayacağını biliyoruz. Adaletin olmadığı yerde de mutluluk olmayacağını biliyoruz.
- Bizler bu sistemden ülkemizi kurtarmak için birlikte çalışıyoruz. 12 Eylül darbe hukukun yarattığı güçsüz bir parlamenter sistemi değil güçlendirilmiş bir parlamenter sistem öneriyoruz.
- Önerimizle anayasal düzeninin temeline insan onurunu koyuyoruz. Çünkü insan onuru dokunulmazdır. Devlet insan onuruna saygı göstermek ve onu korumakla yükümlüdür.
- Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle Gazi Meclis'i bugün yaşadığı ağır vesayetten kurtaracağız. Yargıyı vesayetten kurtaracağız. Yargının üzerindeki siyasi tahakküme son vereceğiz. Yargının kurucu unsuru savunmayı ve baroları ilk kez anayasal güvenceye kavuşturacağız. Seçilmiş yerel yöneticilerin yargı kararı olmadan görevlerinden uzaklaştırılmalarına son vereceğiz.
- Basını, sivil toplum örgütlerini, düzenleyici ve denetleyici kurumları vesayetten kurtaracağız. Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına adım atarken bu topraklara eşitliği, özgürlüğü, adaleti hep birlikte getireceğiz.
- Bizler inanıyoruz ki, önümüzdeki ilk seçimde, otoriter bir sistemden yana olanlar değil, demokrasiden yana olanlar kazanacak; altılı masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır."
- Cumhurbaşkanı, en çok milletvekiline sahip olan partiye hükümeti kurma görevi verecek,
- Bakanlar, başbakan tarafından, TBMM üyeleri arasından veya ihtiyaç halinde milletvekilli seçilme yeterliğine sahip olan Türk vatandaşları arasından seçilecek,
- Başbakan ve Bakanlar bireysel ve kolektif olarak Meclise karşı sorumlu olacak,
- Bakanlar veya hükümet hakkında gensoru verilebilecek,
- Başbakan ve Bakanlara haklarındaki iddialar ile ilgili Meclis Soruşturması açılabilecek, Meclisin sevk kararı vermesi halinde ilgililer Yüce Divanda yargılanabilecek,
- Hükümetin kuruluşu basit çoğunluk, düşürülmesi ise salt çoğunluk ile gerçekleşecek ve hükümet krizlerini önlemek için yapıcı güvensizlik oyu aranacak. Yani yeni hükümet üzerinde uzlaşma sağlanmadan mevcut hükümet düşürülemeyecek, mevcut hükümet düştüğü anda yeni Başbakan görevine başlamış olacak.
- Yürütme başlığı altında ele aldığımız diğer bir konu ise Olağanüstü Hal yönetimidir. Değişiklik önerimize göre;
- Cumhurbaşkanının ya da Bakanlar Kurulunun tek başına OHAL ilan etme yetkisi yoktur. Olağanüstü Hal ilan etme yetkisi, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna aittir.
- Olağanüstü Hal rejiminin istisnai niteliğinin bir gereği olarak OHAL için öngörülen süreler kısaltılmıştır.
- Olağanüstü Hal rejiminin keyfi bir yönetime dönüşmesine engel olmak için Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisine son verilmiştir.
- Altı partinin ortak çalışması ile hazırlanan önerimizin, ülkemizin demokrasi kulvarına girmesine vesile olmasını temenni ediyor; programa iştirak eden, bizleri televizyon başında izleyen herkesi saygıyla selamlıyorum.
- Önerimiz, yargılama sürecinin önemli unsurlarından biri olan savunma makamını ilk kez bir anayasa hükmüyle düzenlemiş; böylece savunmaya anayasal bir statü kazandırmıştır. Bunun doğal sonucu olarak savunma, iddia makamıyla eşit bir statüye kavuşacaktır. Bu ise hukuk devletinin temel unsurlarından olan adil yargılanma hakkını ve bu hakkın aslî unsurlarından olan savunma hakkını güçlendirecektir. Öte yandan bu yenilikle adil yargılanma hakkının bir başka unsuru olan silahların eşitliği ilkesi garanti edilecektir. Bu hüküm kapsamında Türkiye Barolar Birliği’ne özerk bir statü sağlanmış; bu yenilikle avukatlık mesleğine sahip olması gereken itibar kazandırılmıştır.
- Anayasanın ve hukukun üstünlüğünün güvencesi olan Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu, üye kompozisyonu, üyelerin seçiminde izlenen yöntemle çalışma usulleri ve Yüksek Mahkeme’nin yetkileri yeniden düzenlenerek Mahkeme’nin etkinliği güçlendirilmiştir. Bu amaçla Anayasa Mahkemesi’nin ağır iş yükü dikkate alınarak üye sayısı on beşten yirmi ikiye çıkarılmış; halen iki daire ve bir Genel Kurul halinde çalışan Mahkeme’nin dört daire ve bir Genel Kurul halinde çalışması sağlanmıştır.
- Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası andlaşmalar, Anayasaya uygunluk denetiminde başvurulacak ölçü normlara dâhil edilmiştir. Böylece 2004’te Anayasanın 90. maddesinde yapılan değişiklik, yaptırımla desteklenerek insan hakları alanının genişlemesi ve Türkiye’nin uluslararası itibarının korunması sağlanmıştır.
- Bireysel başvuruların alanı, sosyal hakları da kapsayacak biçimde genişletilmiştir. Bireysel başvuruların temelindeki hak ihlâllerinin, Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tâbi bir normun hukuka aykırılığından kaynaklanması halinde Yüksek Mahkeme’ye bu normu denetleme yetkisi de tanınmıştır.
- Nihayet Anayasa Mahkemesi’ne yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirlerinin alanına müdahale eden işlemleri nedeniyle yapılacak başvuruları da inceleme ve karara bağlama yetkisi tanınmıştır.
- Yüksek Seçim Kurulu, yerine getirdiği işleve uygun olarak Anayasamızın Yüksek Mahkemeleri düzenleyen bölümüne aktarılmış; iki daire ve bir Genel Kurul halinde çalışması öngörülmüştür. Böylece dairelerin alacağı kararlar, itiraz denetimine tâbi kılınmıştır. Daha da önemlisi, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin verdiği kararların, Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvurulara konu olması sağlanmıştır. Böylece seçim sürecinin hukuka uygunluğu teşvik edilmiştir.
- Sayıştay da Yüksek Mahkemeler başlığı altında düzenlenerek demokrasinin aslî unsurlarından olan şeffaflık ve hesap verirlik güvence altına alınmıştır.
- Anayasa Değişikliği Önerimiz yürürlüğe girdiği takdirde Anayasamızın 2. maddesinde yer alan ve değiştirilmesi yasaklanan insan haklarına saygılı, demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti kavramları, Anayasa düzenimizin asıl belirleyicisi olabilecektir. Böylece tüm vatandaşlar, geleceğe güvenle bakabilecekleri huzurlu bir ortama kavuşacaklardır.
- 28 Şubat 2022 tarihinde açıklamış olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnimizdeki siyasal hedeflerin bir kısmı yasa bir kısmı ise Anayasa değişikliklerini gerektirmektedir.
- Sözlerime başlarken mutabakat metnimizdeki Anayasa değişikliklerini gerektiren düzenlemeleri kamuoyu ile paylaşmak üzere düzenlemiş olduğumuz bu tanıtım toplantısına hoş geldiniz diyerek hepinizi saygıyla selamlıyorum.
- Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnimizde yer verdiğimiz diğer başlıklar Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik Başlıkları idi. Bu başlıklardaki mutabakatımızın yasa değişikliği gerektiren kısımlarını bilahare sizlerle paylaşacağız. Bu toplantımızda Anayasa değişikliği gerektiren mutabakatları sizlerle paylaşmış olacağız.
- Mutabakat metnindeki hedeflerimizden bir tanesi yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artırılması, yerel yönetimlerde demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin hâkim kılınması, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarının açıkça belirlenerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son verilmesi idi. Bunu sağlamak üzere Anayasa’nın 127. Maddesinde bir değişiklik teklifi öngördük. Bu değişiklik teklifimizde görevi ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma mahalli idare organlarını veya bu organın üyelerinin İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırma uygulamasına son veriyoruz. Bu durumdaki geçici olarak görevden uzaklaştırmaya ilişkin tedbir kararlarının kamu yararı bulunması şartıyla İçişleri Bakanının talebi üzerine Danıştay tarafından bir ay süre ile verilebileceğini, bu kararın ayda bir Danıştay tarafından gözden geçirilmesini ve nihai olarak bu kararın 6 ayı geçmemesini öngörüyoruz.
- Merkezi idarenin mahalli idareler üzerindeki idari vesayet yetkisinin amacını Anayasada bir şekilde sayarak mahalli idarelerin yetkisini artırıyoruz.
- Mutabakat metnimizde kamu yönetimi başlığı altında mutabık kaldığımız bir diğer nokta akademik özgürlük ve üniversitelerle ilgili düzenlemelerdir.
- Yükseköğretimde özgür ve çoğulcu bir sistem oluşturarak üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yanında, idari ve mali özerkliklerini de anayasal güvence altına almak, Yükseköğretim Kurulu’nu kaldırarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin ise demokratik meşruiyet esasına dayanılarak seçildiği üniversiteler arası bir kurul tesis etmek amacı ile Anayasanın 130 ve 131. maddelerinde değişiklik öngördük.
- Mutabakat metnimizde kamu yönetimi başlığı altında mutabık kaldığımız bir diğer nokta da Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlardı. Bu kurumlardan bir tanesi ve bugün maalesef en tartışmalı hale gelen kurumların başında gelenlerden bir tanesi de Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur. Anayasanın 133. Maddesindeki değişiklik teklifimiz ile bu kurulun çoğulculuk, özerklik ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olarak çalışmasını temin etmeyi amaçladık.
- Bizler, Yarının Türkiye’si için hazırlamış olduğumuz Anayasal Değişiklik önerimizi sizlerle paylaşmış bulunuyoruz. Bu tanıtım toplantımız ile birlikte Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimizi tanıtmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve istişare ve müzakere kültürü ile toplumun tüm kesimlerinin önerileri almak üzere bir kısım çalışmaları yapmaya karar verdik. Bu kapsamda başta medya organları, barolar, sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütleri, iş dünyası, sendikalar, kadın ve gençlik örgütlerini ziyaret ederek bu çalışmalarımızı kendileri ile paylaşıp destek isteyeceğiz. Aynı zamanda 81 ilde 6 siyasi parti olarak birlikte yapacağımız planlama ile de sivil toplum buluşmalarla bu önerilerimizi aziz milletimiz ile paylaşacağız.
- Anayasanın önemsizleştirilmeye, hukuk devleti ilkesinin unutturulmaya, devletin bir parti devleti haline dönüştürülmeye, kurum kültürü ve kurallar sisteminin yok sayılmaya çalışıldığı bu dönemi aziz milletimiz ile birlikte mücadele ederek aşacağımıza ve Cumhuriyetin 1. Yüzyılındaki kazanımlarımızı muhafaza ederek daha ileriye götürerek sorunlarımızı demokrasi kültürü içinde çözerek Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaya kararlıyız.
- Tanıtım toplantımıza göstermiş olduğunuz ilgi sebebi ile hepinize teşekkür eder, Yarının Türkiye’sinin inşası için hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi ifade ederek saygılar sunarım.