E. KORGENERAL / ALTAY TOKAT
İhvancı politikalar sürdükçe, abd yaptırım tehditleri ağırlaşarak devam eder. Bana göre sürpriz değildir. ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz NATO üyesi olmamıza rağmen kopma noktasına gelmemişti.
Bu kapsamda, ABD’nin hasım ülkelere yönelik yaptırımları Türkiye’ye karşı uygulama kararı çok anlamlıdır ve tehlike mesajları içerdiğini düşünüyorum. Bu noktaya gelinmede demokrasiyle hiç bağdaşmayan ihvancı politikalarımızın rolünün etkili olduğunu düşünüyorum. ABD’nin çuval olayı ile başlattığı, kumpas davaları ve PKK’nın kolu PYD’yi DAEŞ mücadelesinde tercih etmesi ve ağır silahlarla donatması, FETÖ’ye yakınlık duyması, Yunanistan’ın Ege’de adalarımızı işgaline sessiz kalması ve Kavala’da ABD askeri üs kurması gibi aleyhimize tırmanarak devam eden hareketlerini doğru algılayamadık ve yorumlayamadık. Rusya’dan s-400 yüksek irtifa hava savunma sistemini tedarik etmemizi bahane ederek vurucu gücümüzü artıracak olan f-35 savaş uçak projesinden dışlamasını da ayrı bir yaptırım diye tanımlıyorum.
F-35'LERİ ALMALIYDIK
F-35’leri alsaydık, vurucu gücümüzü artıracağı için caydırıcı ve vazgeçirici imkanımız etkinlik kazanırdı. Dolayısıyla, Yunanistan Ege’de korsanlık yapamazdı. Öncelik F-35 alımında olmalıydı diye düşünüyorum.
S-400’ler savunma silahıdır. Ayrıca Ortadoğu savaşlarında Rus savunma teknolojisinin düzeyi somut şekilde görülmüştür. ABD, Yunanistan Trakya’sında askeri üs açarak, Yunanistan’ı olası bir kara harekâtımıza karşı koruma altına almış bulunmaktadır. Ayrıca, F-35 uçakları da Yunanistan’a verilmektedir. Bu gidişle Yunanistan’ın çılgınlık yapmasını dikkate almak gerekir. Bu gidişle Mart ayında AB’nin yaptırımlarını da beklemeliyiz. Çünkü ABD ile ABD dost ve müttefik ülkelerdir.
Siyasi, ekonomik, askeri ve jeopolitik açıdan olanak ve yeteneklerimiz kapsamında politika ve stratejilerimizi saptayalım. Ünlü Çin filozof ve komutan Sun Tzu ne demiş? “Kendinizi ve düşmanınızı biliyorsanız, yapacağınız mücadeleden korkmayınız.” Bu noktada kaygılıyım. Çıkış yolu olarak, hamasete dayalı politikaların kazanım sağlamadığını görelim ve erken seçime giderek Atatürk ilke inklapları ekseninde yeni politikalar saptayalım ve izleme fırsatını yakalayalım önerisinde bulunuyorum.
Bu kapsamda, ABD’nin hasım ülkelere yönelik yaptırımları Türkiye’ye karşı uygulama kararı çok anlamlıdır ve tehlike mesajları içerdiğini düşünüyorum. Bu noktaya gelinmede demokrasiyle hiç bağdaşmayan ihvancı politikalarımızın rolünün etkili olduğunu düşünüyorum. ABD’nin çuval olayı ile başlattığı, kumpas davaları ve PKK’nın kolu PYD’yi DAEŞ mücadelesinde tercih etmesi ve ağır silahlarla donatması, FETÖ’ye yakınlık duyması, Yunanistan’ın Ege’de adalarımızı işgaline sessiz kalması ve Kavala’da ABD askeri üs kurması gibi aleyhimize tırmanarak devam eden hareketlerini doğru algılayamadık ve yorumlayamadık. Rusya’dan s-400 yüksek irtifa hava savunma sistemini tedarik etmemizi bahane ederek vurucu gücümüzü artıracak olan f-35 savaş uçak projesinden dışlamasını da ayrı bir yaptırım diye tanımlıyorum.
F-35'LERİ ALMALIYDIK
F-35’leri alsaydık, vurucu gücümüzü artıracağı için caydırıcı ve vazgeçirici imkanımız etkinlik kazanırdı. Dolayısıyla, Yunanistan Ege’de korsanlık yapamazdı. Öncelik F-35 alımında olmalıydı diye düşünüyorum.
S-400’ler savunma silahıdır. Ayrıca Ortadoğu savaşlarında Rus savunma teknolojisinin düzeyi somut şekilde görülmüştür. ABD, Yunanistan Trakya’sında askeri üs açarak, Yunanistan’ı olası bir kara harekâtımıza karşı koruma altına almış bulunmaktadır. Ayrıca, F-35 uçakları da Yunanistan’a verilmektedir. Bu gidişle Yunanistan’ın çılgınlık yapmasını dikkate almak gerekir. Bu gidişle Mart ayında AB’nin yaptırımlarını da beklemeliyiz. Çünkü ABD ile ABD dost ve müttefik ülkelerdir.
Siyasi, ekonomik, askeri ve jeopolitik açıdan olanak ve yeteneklerimiz kapsamında politika ve stratejilerimizi saptayalım. Ünlü Çin filozof ve komutan Sun Tzu ne demiş? “Kendinizi ve düşmanınızı biliyorsanız, yapacağınız mücadeleden korkmayınız.” Bu noktada kaygılıyım. Çıkış yolu olarak, hamasete dayalı politikaların kazanım sağlamadığını görelim ve erken seçime giderek Atatürk ilke inklapları ekseninde yeni politikalar saptayalım ve izleme fırsatını yakalayalım önerisinde bulunuyorum.
İLGİLİ HABER
Altay Tokat: "TSK'da tehlike devam ediyor"