AKP MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, hükümetin doları düşürmek istese düşürebileceğini ancak “düşük faiz” hedeflendiğini söyledi. Baybatur, "Evin temel ihtiyaçlarının bir ay karşılandığı, 250-300 liraya torbayı doldurduğumuz bir dönemde, bugün aynı alışverişi biz 600-700 liraya yapamıyoruz. Gıdada bu yüksek fiyatlar ister istemez milleti canından bezdiriyor" ifadelerini kullandı.
“Bakın 1 Eylül itibariyle dolar 8,25-8,26’ydı. Biz isteseydik şunu yapardık, faizi sabit bırakırdık ya da iki puan da arttırabilirdik, doları 8,50’lerde tutabilirdik.
Piyasa kendi içinde enstrümanlarıyla, biliyorsunuz biz faizi düşürdükçe dolar yukarıya çıkıyor. Biz 8,26 iken isteseydik, şunu yapardık, faizi sabit tutardık ya da bir puan arttırırdık, doları 8’lerde tutardık. Peki neden tutmuyoruz biz? Bu kadar ekonomi profesörünün olduğu ya da Cumhurbaşkanımız kendisi de ekonomisttir. Bu kadar bu verileri takip eden insanlar, bunu bilmiyorlar mı? Bunu sokakta geçene sorsanız biliyor. Ekonomiyle alakalı faizi düşürdüğünüz zaman dövizin çıkacağını… Bu, yeni bir yol haritası belirlemek demektir. Oradaki amacımız bu faiz bu kadar yüksek olursa kimse bir iş yapmaz.”
“250-300 LİRAYA DOLAN TORBA ARTIK 600-700 LİRAYA DOLMUYOR”
AKP’li Murat Baybatur, “Vatandaşlarımızın yaşadığı en büyük sıkıntı bugün itibariyle gıda noktasında…” diyerek markete yansıyan zammı şöyle açıkladı:
“A101, BİM tarzı marketlerde, bu korona sürecinin başlangıcı öncesinde, biz 250-300 liraya torbayı doldururken, bunun içinde kırmızı et yok. Evin temel ihtiyaçlarının bir ay karşılandığı bir dönemde, bugün aynı alışverişi biz 600-700 liraya yapamıyoruz. Şimdi bunu görmemiz lazım. Gıdada bu yüksek fiyatların olması ister istemez milleti canından bezdiriyor. Ve insanlar ister istemez cebine bakıyorlar. Programın başında da söylediğim gibi rahmetli Demirel’in sözü tencere hükümet devirir, bunun şakasının olmadığını da iyi biliyoruz.”
Murat Baybatur'un açıklamaları şöyle:AKP Milletvekili Murat Baybatur: "Biz 250-300 liraya torbayı doldururken, bugün aynı alışverişi 600-700 liraya yapamıyoruz. Demirel’in sözü 'Tencere hükümet devirir', bunun şakasının olmadığını da iyi biliyoruz." pic.twitter.com/Dvd16qDUOd
— Aykırı (@aykiricomtr) December 7, 2021
“Bakın 1 Eylül itibariyle dolar 8,25-8,26’ydı. Biz isteseydik şunu yapardık, faizi sabit bırakırdık ya da iki puan da arttırabilirdik, doları 8,50’lerde tutabilirdik.
Piyasa kendi içinde enstrümanlarıyla, biliyorsunuz biz faizi düşürdükçe dolar yukarıya çıkıyor. Biz 8,26 iken isteseydik, şunu yapardık, faizi sabit tutardık ya da bir puan arttırırdık, doları 8’lerde tutardık. Peki neden tutmuyoruz biz? Bu kadar ekonomi profesörünün olduğu ya da Cumhurbaşkanımız kendisi de ekonomisttir. Bu kadar bu verileri takip eden insanlar, bunu bilmiyorlar mı? Bunu sokakta geçene sorsanız biliyor. Ekonomiyle alakalı faizi düşürdüğünüz zaman dövizin çıkacağını… Bu, yeni bir yol haritası belirlemek demektir. Oradaki amacımız bu faiz bu kadar yüksek olursa kimse bir iş yapmaz.”
“250-300 LİRAYA DOLAN TORBA ARTIK 600-700 LİRAYA DOLMUYOR”
AKP’li Murat Baybatur, “Vatandaşlarımızın yaşadığı en büyük sıkıntı bugün itibariyle gıda noktasında…” diyerek markete yansıyan zammı şöyle açıkladı:
“A101, BİM tarzı marketlerde, bu korona sürecinin başlangıcı öncesinde, biz 250-300 liraya torbayı doldururken, bunun içinde kırmızı et yok. Evin temel ihtiyaçlarının bir ay karşılandığı bir dönemde, bugün aynı alışverişi biz 600-700 liraya yapamıyoruz. Şimdi bunu görmemiz lazım. Gıdada bu yüksek fiyatların olması ister istemez milleti canından bezdiriyor. Ve insanlar ister istemez cebine bakıyorlar. Programın başında da söylediğim gibi rahmetli Demirel’in sözü tencere hükümet devirir, bunun şakasının olmadığını da iyi biliyoruz.”
Bence TÜİK'e herkes suç duyurusunda bulunmalıdır. Zira TÜİK sayıları Milyonları ilgilendiren işçi memur ve emekli gibi insanların haklarında gerçek olmayan doğru olmayan rakam yayınlamış olması bir insanlık suçudur, vatandaşın hakkının gasp edilmesine sebebiyet vermektedir.
Bulgaristan gibi bir Ülkenin vatandaşı bile haftalardır akın akın Edirne halk pazarına geliyorlar. Beşyüz euro bozduruyorlar arabaları doldurup geri dönüyorlar. Sanki Bulgaristanda supermarket’e gider gibi sınırı geçiyorlar hemen hooop Edirne halk pazarında soluklanıyorlar. Giyim yemek içmek ihtiyaçlarını gideriyorlar. Yahu bu insanları bizler 1970’li yıllardan beri tanırız. Nasıl araba park yerlerinde gizlenip, çalılar arasından evde yaptıkları kaşar peynirleri avrupalı türkleri izinci tatilcileri 10-12 Marka daha sonra 15-18 Marka sattıklarını biliriz. Bunlar nasıl adam oldularda şimdi bizim ülkemize gelerek bir fiil 500 Euro para harcayabiliyorlar? Demekki bunlar Başbakanları imam hatipli dindar olsun istememişler ki, tüm işlerini akıl ve fikir ile yürütmüşler. Bizim vatandaşlar ülkemizde Ekmek kuyruğuna girmişler Ayçiçek yağı alamıyorlar yemek yapabilmek için. Artık bir simiti dahi yarım simit alan hale gelmişler. Bizim dünya liderimiz para dilenmeye gitti Arap ülkelerine. “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir.“ (Nisa 58)