Adana'nın Ceyhan İlçesi'nde 2017 yılında 72 yaşındaki Kudret Yener'i boğazını keserek öldürüp değerli eşyalarını çalan 2 sanık ‘öldürmeden' müebbet, ‘hırsızlıktan' 6 yıl 3'er ay, ‘konut dokunulmazlığını ihlalden' ise 1 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırıldı. İki sanık, aldıkları cezaya rağmen adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
HIRSIZLIK YAPMADIM DİYEREK BERAAT TALEP ETTİLER
Öldürülen Kudret Yener'in kardeşleri ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı taraflara son savunmalarını sordu. Son savunmalarını yapan sanıklar suçlamaları kabul etmedi.
Vural Yetik, diğer sanık İsmail'in amcasının oğlu olduğunu belirtip eski savunmalarını da tekrarlayarak, “İsmail beni aradı, birlikte biraz gezip, eğlendik, sonra da beni evime bıraktı. Yurt dışında çalışıyordum. İzne diye geldim. Hiçbir şeyden haberim yoktu, bunlar başıma geldi. Bu yaşıma kadar hırsızlık da yapmadım” diyerek beraatini istedi.
Diğer sanık İsmail Yetik de, diğer sanık ile birlikte Ceyhan'a gidip gezdiklerini ve sonra eve döndüklerini söyledi. Müştekiler ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.
ÖNCE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERDİ SONRA İYİ HALDEN MÜEBBETE ÇEVİRDİ
Sözcü'den Mehmet Serbes'in haberine göre, Mahkeme heyeti, sanıklar İsmail ve Vural Yetik'i önce ‘Bir Suçu Gizlemek veya Başka Bir Suçun Delillerini Gizlemek ya da Yakalanmamak Amacıyla Öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Bu cezalarını daha sonra duruşmadaki iyi hallerinden dolayı müebbet hapse çevirdi.
ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILDI
Heyet, her iki sanığa da ayrıca, ‘Hırsızlıktan' 6 yıl 3'er ay, ‘Nitelikli Olarak Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme' suçundan ise 1 yıl 8'er ay hapis cezasına mahkum etti. Heyet kararı açıkladıktan sonra sanıkları yurt dışına çıkış yasağı ve Cuma günleri saat 08.00-16.00 arasında imza atma karşılığında tahliye ettiklerini bildirdi.
KIZ KARDEŞİ KARARA İSYAN ETTİ
Sanıkların müebbet hapis cezasına mahkum edilip ardından tahliye edilmeleri öldürülen Kudret Yener’in kız kardeşlerini ve avukatlarını şoke etti. Duruşma çıkışı sinir krizleri geçiren müşteki Nesibe Gençer, mahkemenin müebbet ve ayrıca başka hapse mahkum ettiği sanıkları tahliye etmesini yargı skandalı olarak yorumladı.
Adana Adliyesi'nde 8 yılı ağır cezada geçen 14 yıllık yazı işleri müdürü Nesibe Gençer, sanıkların 370 gün firar ettikten sonra yakalanıp tutuklandıklarına dikkat çekerek şunaları söyledi:
"Yalnız yaşayan ablamı vahşice öldürdüler. Ablamın tırnağındaki DNA'lar ile sanıklardan İsmail'in DNA'sı uyuştu. Mahkeme yargılama sonunda önce ağırlaştırılmış müebbet verdi, sonra iyi hali uygulayıp müebbete çevirdi. Canilerin yaptığı vahşetin iyi hali mi olur?
Hırsızlıktan ve konut dokunulmazlığından da cezalar verildi. Ama gel gelelim, mahkeme başkanı gerekçesini dahi açıklamaya gerek görmeden 2 canavarı da adli kontrol şartıyla tahliye etti. Bu tahliye kararı apaçık yargı skandalıdır, kanımızı dondurdu.
Böyle bir karar olur mu? Nasıl müebbete mahkum ettiğin canileri serbest bırakırsın. Şimdi ellerini kollarını sallayarak gezecekler, belki de bir başka kadını öldürecekler. Bu dosya istinafa gittiğinde istinaf bunları tutuklamayacak mı? Karar üzerine affalladım, ne yapacağımı şaşırdım. Sinir krizi geçirdim. Elim ayağım tutmuyor. Biz adalet istiyoruz. Canilerin serbest bırakılarak ödüllendirilmesini hazmedemiyoruz."
“HERKESİN VİCDANINI SIZLATTI”
Nesibe Gençer'in avukatı Selçuk Aydınlı da adliye çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, verilen hapis cezası ile tahliye kararına itiraz edeceklerini söyledi. Av. Aydınlı, “Meslek hayatımızda bunu da gördük. İlginç bir karar hakikatten. 8. Celsede karar verildi. Sanıklar ceza aldı. İlginç olan maktülün kafası kesilerek öldürülmesi ve kadın olmasına rağmen sanıklar ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilip sonra iyi halden yararlandırılıp cezaları müebbete çevrildi. İndirimi yanlış buluyoruz. Bunun yanında gerekçesi bile açıklanmadan her iki sanık da adli kontrolle tahliye edildi. Her iki sanığın da tahliye edilmesi hakikatten ilginç oldu, çok şaşırdık, herkesin vicdanını sızlattı” dedi.
HIRSIZLIK YAPMADIM DİYEREK BERAAT TALEP ETTİLER
Öldürülen Kudret Yener'in kardeşleri ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı taraflara son savunmalarını sordu. Son savunmalarını yapan sanıklar suçlamaları kabul etmedi.
Vural Yetik, diğer sanık İsmail'in amcasının oğlu olduğunu belirtip eski savunmalarını da tekrarlayarak, “İsmail beni aradı, birlikte biraz gezip, eğlendik, sonra da beni evime bıraktı. Yurt dışında çalışıyordum. İzne diye geldim. Hiçbir şeyden haberim yoktu, bunlar başıma geldi. Bu yaşıma kadar hırsızlık da yapmadım” diyerek beraatini istedi.
Diğer sanık İsmail Yetik de, diğer sanık ile birlikte Ceyhan'a gidip gezdiklerini ve sonra eve döndüklerini söyledi. Müştekiler ise, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.
ÖNCE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERDİ SONRA İYİ HALDEN MÜEBBETE ÇEVİRDİ
Sözcü'den Mehmet Serbes'in haberine göre, Mahkeme heyeti, sanıklar İsmail ve Vural Yetik'i önce ‘Bir Suçu Gizlemek veya Başka Bir Suçun Delillerini Gizlemek ya da Yakalanmamak Amacıyla Öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Bu cezalarını daha sonra duruşmadaki iyi hallerinden dolayı müebbet hapse çevirdi.
ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILDI
Heyet, her iki sanığa da ayrıca, ‘Hırsızlıktan' 6 yıl 3'er ay, ‘Nitelikli Olarak Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme' suçundan ise 1 yıl 8'er ay hapis cezasına mahkum etti. Heyet kararı açıkladıktan sonra sanıkları yurt dışına çıkış yasağı ve Cuma günleri saat 08.00-16.00 arasında imza atma karşılığında tahliye ettiklerini bildirdi.
KIZ KARDEŞİ KARARA İSYAN ETTİ
Sanıkların müebbet hapis cezasına mahkum edilip ardından tahliye edilmeleri öldürülen Kudret Yener’in kız kardeşlerini ve avukatlarını şoke etti. Duruşma çıkışı sinir krizleri geçiren müşteki Nesibe Gençer, mahkemenin müebbet ve ayrıca başka hapse mahkum ettiği sanıkları tahliye etmesini yargı skandalı olarak yorumladı.
Adana Adliyesi'nde 8 yılı ağır cezada geçen 14 yıllık yazı işleri müdürü Nesibe Gençer, sanıkların 370 gün firar ettikten sonra yakalanıp tutuklandıklarına dikkat çekerek şunaları söyledi:
"Yalnız yaşayan ablamı vahşice öldürdüler. Ablamın tırnağındaki DNA'lar ile sanıklardan İsmail'in DNA'sı uyuştu. Mahkeme yargılama sonunda önce ağırlaştırılmış müebbet verdi, sonra iyi hali uygulayıp müebbete çevirdi. Canilerin yaptığı vahşetin iyi hali mi olur?
Hırsızlıktan ve konut dokunulmazlığından da cezalar verildi. Ama gel gelelim, mahkeme başkanı gerekçesini dahi açıklamaya gerek görmeden 2 canavarı da adli kontrol şartıyla tahliye etti. Bu tahliye kararı apaçık yargı skandalıdır, kanımızı dondurdu.
Böyle bir karar olur mu? Nasıl müebbete mahkum ettiğin canileri serbest bırakırsın. Şimdi ellerini kollarını sallayarak gezecekler, belki de bir başka kadını öldürecekler. Bu dosya istinafa gittiğinde istinaf bunları tutuklamayacak mı? Karar üzerine affalladım, ne yapacağımı şaşırdım. Sinir krizi geçirdim. Elim ayağım tutmuyor. Biz adalet istiyoruz. Canilerin serbest bırakılarak ödüllendirilmesini hazmedemiyoruz."
“HERKESİN VİCDANINI SIZLATTI”
Nesibe Gençer'in avukatı Selçuk Aydınlı da adliye çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, verilen hapis cezası ile tahliye kararına itiraz edeceklerini söyledi. Av. Aydınlı, “Meslek hayatımızda bunu da gördük. İlginç bir karar hakikatten. 8. Celsede karar verildi. Sanıklar ceza aldı. İlginç olan maktülün kafası kesilerek öldürülmesi ve kadın olmasına rağmen sanıklar ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilip sonra iyi halden yararlandırılıp cezaları müebbete çevrildi. İndirimi yanlış buluyoruz. Bunun yanında gerekçesi bile açıklanmadan her iki sanık da adli kontrolle tahliye edildi. Her iki sanığın da tahliye edilmesi hakikatten ilginç oldu, çok şaşırdık, herkesin vicdanını sızlattı” dedi.
