Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2020 yıl sonuna göre yüzde 7,5 oranında azalarak 12,6 milyar ABD doları seviyesine geriledi. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 0,2 oranında artarak 15,2 milyar ABD dolarına, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 16,2 oranında artışla 15,4 milyar ABD dolarına yükseldi. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 32,5 oranında azalışla 10,4 milyar ABD doları seviyesine geriledi.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2020 yıl sonuna göre yüzde 32,4 oranında artarak 39,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2020 yıl sonuna göre yüzde 7,5 oranında azalarak 23 milyar ABD doları olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 10,4 oranında artarak 75 milyar ABD doları oldu.
Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 0,2 oranında artarak 65,4 milyar ABD doları, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 20,1 oranında artarak 58,2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. 2020 yıl sonunda 464 milyon ABD doları olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2021 Kasım sonu itibarıyla 459 milyon ABD dolar oldu. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 88 milyon ABD doları oldu.
2021 Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 45,7'si ABD doları, yüzde 25,4'ü euro, yüzde 9,6'sı TL ve yüzde 19,3'ü diğer döviz cinslerinden oluşmuştur.
2021 Kasım sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 167,5 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu stokun 15,2 milyar ABD dolarlık kısmı, Türkiye'de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 19,9, Merkez Bankası'nın yüzde 15,5,özel sektörün ise yüzde 64,6 oranında paya sahip olduğu gözlenmektedir.
