Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Beypazarı Kent Müzesi'ndeki kitre bebekler ile ilgili atılan iftiralara ABB'nin ardından iktidara yakınlığı ile bilinen Abdulkadir Selvi'den geldi.
Selvi, Hürriyet'teki yazısında beypazarı Kent Tarihi Müzesi'ni gezdiğini belirterek, "Kitre bebekleri yerinde gördüm. Pazarda satılan oyuncak bebeklerden değil. Hayran kaldım. Abuk sabuk heykeller yapıp gülünç duruma düşenlerin bu sanatçılardan ders alması lazım" dedi.
Selvi, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Ankara'nın Beypazarı İlçesi’ndeki Kent Müzesi’ne yapılan Kitre Bebek’le ilgili tartışmalara girmedim. Çünkü yerinde görmem gerekiyordu. Hafta sonu Beypazarı’ndaydım. Gezdiği yerleri, gördüğü mekânları, yediğini, içtiğini yazan birisi değilim. Ama kitre bebek konusu siyasi bir tartışmaya neden olduğu için gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Daha önce birkaç kez ziyaret ettiğim Kent Müzesi’ni bu kez daha zenginleşmiş buldum. Bence Beypazarı Kent Müzesi daha büyük bir mekânı hak ediyor. Hatta tarihi bir mekân kent müzesine dönüştürülebilir. Zaten Beypazarı yaşayan tarih. Camileri, hanları, hamamları ve konukları ile Beypazarı bir müze kenti andırıyor. Ama yaşayan müze.
KENT MÜZESİNDE
Kitre bebek denildiyse siz onu pazarlarda satılan oyuncak bebekler gibi düşünmeyin. Fatih’in hocası Akşemseddin’den Gündüz Alp’e kadar Beypazarı’nın tarihimize kazandırdığı şahsiyetlerin kitre malzemesinden yapılan büstleri var. Ama tartışmaya neden olan onlar değil. Beypazarı’nın tarihinde yer almış, Beypazarı’nın simgesi haline gelmiş meslek erbabının kitreden mankeni yapılmış. Semerci Mustafa Atıcı, ayakkabıcı Niyazi Akbacakoğlu, dokumacı İsmail Yanık, berber Hasan Hüseyin Budak gibi.
HAYRAN KALDIM
Sadece mankenleri yapılmamış, mekânlar da düzenlenmiş. Gezdiğim Kent Müzesi’nde de, Hamam Müzesi’nde de Kültür Müzesi’nde de dikkatimi çeken bir nokta oldu. Müzenin temasına uygun olarak yufka açan kadınlardan yer sofrasına, gelinlerden dedelere kadar Beypazarı’nın değerleri kitreden yapılan mankenlerin üzerine giydirilen bölgeye özgü zengin folklorik kıyafetlerle sunuluyor. Kitreden yapılan mankenleri çok başarılı buldum. Hayatın içinden seçilmiş. Bunları yapan sanatçıları tebrik ediyorum. Abuk sabuk heykeller yapıp gülünç duruma düşenlerin bu sanatçılardan ders alması lazım. Hayran kaldım."
Selvi, Hürriyet'teki yazısında beypazarı Kent Tarihi Müzesi'ni gezdiğini belirterek, "Kitre bebekleri yerinde gördüm. Pazarda satılan oyuncak bebeklerden değil. Hayran kaldım. Abuk sabuk heykeller yapıp gülünç duruma düşenlerin bu sanatçılardan ders alması lazım" dedi.
Selvi, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Ankara'nın Beypazarı İlçesi’ndeki Kent Müzesi’ne yapılan Kitre Bebek’le ilgili tartışmalara girmedim. Çünkü yerinde görmem gerekiyordu. Hafta sonu Beypazarı’ndaydım. Gezdiği yerleri, gördüğü mekânları, yediğini, içtiğini yazan birisi değilim. Ama kitre bebek konusu siyasi bir tartışmaya neden olduğu için gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Daha önce birkaç kez ziyaret ettiğim Kent Müzesi’ni bu kez daha zenginleşmiş buldum. Bence Beypazarı Kent Müzesi daha büyük bir mekânı hak ediyor. Hatta tarihi bir mekân kent müzesine dönüştürülebilir. Zaten Beypazarı yaşayan tarih. Camileri, hanları, hamamları ve konukları ile Beypazarı bir müze kenti andırıyor. Ama yaşayan müze.
KENT MÜZESİNDE
Kitre bebek denildiyse siz onu pazarlarda satılan oyuncak bebekler gibi düşünmeyin. Fatih’in hocası Akşemseddin’den Gündüz Alp’e kadar Beypazarı’nın tarihimize kazandırdığı şahsiyetlerin kitre malzemesinden yapılan büstleri var. Ama tartışmaya neden olan onlar değil. Beypazarı’nın tarihinde yer almış, Beypazarı’nın simgesi haline gelmiş meslek erbabının kitreden mankeni yapılmış. Semerci Mustafa Atıcı, ayakkabıcı Niyazi Akbacakoğlu, dokumacı İsmail Yanık, berber Hasan Hüseyin Budak gibi.
HAYRAN KALDIM
Sadece mankenleri yapılmamış, mekânlar da düzenlenmiş. Gezdiğim Kent Müzesi’nde de, Hamam Müzesi’nde de Kültür Müzesi’nde de dikkatimi çeken bir nokta oldu. Müzenin temasına uygun olarak yufka açan kadınlardan yer sofrasına, gelinlerden dedelere kadar Beypazarı’nın değerleri kitreden yapılan mankenlerin üzerine giydirilen bölgeye özgü zengin folklorik kıyafetlerle sunuluyor. Kitreden yapılan mankenleri çok başarılı buldum. Hayatın içinden seçilmiş. Bunları yapan sanatçıları tebrik ediyorum. Abuk sabuk heykeller yapıp gülünç duruma düşenlerin bu sanatçılardan ders alması lazım. Hayran kaldım."
sanat eseri eyvallah. ama ha 44 bebek için verilen para ha dinazor için verilen para aynı. dinazoru eleştiren adam bunu yapmamalıydı.