COVID-19 hasta sayıları ülkemizde artış gösteriyor.
Buna karşın İngiltere artan hasta sayımız nedeni ile bizi kırmızı liste ülkeler arasında tutuyor.
Sonuçta İngiltere'den ülkemize gelip tatil yapan Türk vatandaşlarımız İngiltere'ye döndükleri zaman Havaalanı Oteli'nde 10 gün karantinada kalacaklar.
Ya da Schengen vizesinin geçerli olduğu bir ülkeye gidip 10 gün orada kalıp sonra İngiltere'ye gitmeleri gerekiyor.
Fakat İngiltere Delta varyantının çıkmış olduğu Hindistan'a aynı şekilde davranmıyor .
Türk vatandaşları Avrupa'da zaman zaman bu garip durum ile karşı karşıya kalıyorlar.
Şimdi biraz geriye gidelim. Şu İngiltere'ye biz ne ayrıcalıklar sağlayıp önünü açmışız bir görelim.
Kanuni Sultan Süleyman zamanına uzanıyoruz.
Kanuni zamanında Avrupa'da iki büyük güç vardı. Biri Kutsal Roma Germen İmparatorluğu diğeri Osmanlı İmparatorluğu.
1520 yılında Kutsal Roma Germen İmparatoru Mamillian ölür. O sırada V.Karl (Şarlken) İspanya imparatoru olur ve böylece doğal olarak kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun başına geçer. Kendisinin Avrupa'da bir rakibi vardır O da Fransa. Fransa'nın başında I.François bulunmaktadır. Kendisi edebiyatın hamisidir ve din işlerinde halkı serbest bırakmıştır. 1525 yılında Pavia Savaşı ile Fransa Şarlken'e yenilir. Habsburg hanedanı üstünlüğü ele geçirir, François hapse atılır. Kralın annesi Louise de Savoie, Kanuni Sultan Süleyman'a mektup yazarak oğlunun kurtarılmasını ister. Kanuni'de elçiye o ünlü yazısını yazarak kralın annesine bunun mümkün olduğu cevabını verir.
Şarlken'i sıkıştırmak için sınır olan Macaristan'a saldırarak Mohaç muharebesini kazanır.
1526 Mohaç muharebesinden sonra 1528 de Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk kez bir dış ülkeye yani Fransa'ya imtiyaz sağlanır. Buna göre İskenderiye'de Fransa'ya konsolos bulundurma hakkı tanınır. 1535'te de imtiyaz genişletilerek İskenderiye'den daha başka yerlerde de konsolosluk kurma hakkı verilir.
16'ncı Yüzyıldan sonra da aynı haklar İngilizlere de tanınır.
1553 te Kanuni Sultan Süleyman İngiliz tacirlerinden Anthony Jenkins'ion'a ticaret izni verir. 1571 yılında İnebahtı Deniz Savaşı ile yeniliriz. Ardından tekrar Osmanlı İngiliz ticari ilişkileri başlar. İlk girişim Edward Osborne ve Richard Staper adlı tacirler tarafından yapılır.
1578 yılında ise bu iki tacirin temsilcisi William Harbourne İstanbul'a gelir. Padişah Sultan 3.Murad tır.
1579 yılında Harbourne Oamanlı padişahı tarafından İngiltere Kraliçesi I.Elizabeth'e gönderilmiş bir mektubu alarak İngiltere'ye döner. Bu mektupta Harbourne'ye Osmanlı'da Ticaret yapma izni verildiği yazılıdır. Fakat Kraliçe Elizabeth padişahtan istirham ederek diğer İngilizlere de Osmanlı'da ticaret yapma izni vermesini talep eder.
Böylece Fransız, Venedik ve Lehlere ek olarak İngilizler de ticaret pastasından faydalanır. 12 tüccara Osmanlı'da 7 yıl süreyle ticaret yapma imtiyazı verilir.
12 İngiliz tüccar tarafından Turkey Company kurulur. Bu şirket Doğu Akdeniz'de ticaret yapan ve Venice Company ile rekabet halindedir. Osmanlı pazarındaki büyük gelişmeyi gören bu iki şirket birleşir ve isimleri The Levant Company olur.
Osmanlı'da padişah değişir III. Mehmet tahta çıkar. İngiltere, İspanya donanmasına karşı Türklerden yardım ister. Kraliçe I.Elizabeth 1599 da III. Mehmet'e kocaman bir org gönderir.Org devrinin çok ötesinde bir teknoloji ile yapılmıştır. Yapımcısı Thomas Dallam tarafından org Osmanlı'ya taşınarak padişah huzurunda çalınır.
İyi niyetle başlayan bu ticari anlaşmalar 18. yüzyıldan sonra kapitülasyonlara dönüşür.
İttihat ve Terakki'nin 1911 yılında kaldırdığı kapitülasyonlar Sevr Anlaşması ile daha da güçlü bir şekilde Osmanlı Devleti'nin sırtına bindirilir.
Gerçek anlamda ise kapitülasyonlar Lozan anlaşması ile kaldırılır.
Biraz geçmişe gittik ve Fransa ile İngiltere'ye verdiğimiz imtiyazları yazdık.
Geçmişte bizden rica minnet aldıkları ticari anlaşmalar sonucunda büyüyen İngiltere günümüzde ise sağlık koşulları nedeniyle vatandaşlarımıza vize zorunluluğu koyduğu gibi 10 günlük karantina süresini şart koşmaktadır.
Oysa bizle eş ya da daha kötü COVİD-19 vakaları olan diğer ülkelere bizden daha fazla imtiyaz sağlayarak.
Şimdi söz sizin. Ne düşünüyorsunuz?