Devlet sistemi, yabancı göçleriyle birlikte tıkanma noktasına geldi. Ağır Ceza Mahkemesinde yazı işleri müdürü olarak çalışan bir dostumuzun anlattıklarını sizinle paylaşmak istiyorum:
"Maalesef durum adli olarak çok kötü durumda. Bildiğiniz gibi Ağır Ceza Mahkemeleri ağır suçlar olarak belirtilen nitelikli dolandırıcılık, gasp, yağma, cinayet, uyuşturucu gibi katalog suç olarak belirlen toplamda 12-13 adet suça bakmakla görevlidir. Meslek hayatım boyunca ilk defa bu kadar yabancı sanık görüyorum.
Yukarıda saydığım hemen hemen bütün suçları işlediklerine ilk elden şahidim, özellikle uyuşturucu ve bedene karşı işlenen suçlarda üst sıralardalar. Üstelik çalıştığım ilde 10'dan fazla Ağır Ceza Mahkemesi olmasına rağmen.
Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda ise durum çok daha vahim, birçok dava sanık bulunamadığından karara dahi bağlanamıyor. Ayrıca mahkumiyet verseniz de infaz yasasının saçmalığından dolayı verilen cezanın hiçbir caydırıcılığı yok.
Maalesef geldiğimiz durum çok kötü, umarım tez zamanda sorun çözülür. Yoksa 5-10 yıl sonra nüfus artışı, yeni gelenler derken durum çok daha kötü olacak."
Anlatılanlar son derece açık ve rahatsız edici. Mahkeme, sanıkları bulamıyor, cezalar caydırıcı değil.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları zaten uzun yıllar süren dava süreçleriyle karşı karşıya. Bir de adliyelere bu yükler eklenince hem adli personel, hem yargı sistemi açısından içinden çıkılmaz bir durumla karşılaşıyoruz. Bu durum Sokaklardaki huzursuzluğu da tetikliyor.
Sayın İçişleri bakanı yapılan istatistik de,Türklerin suç oranının yabancılardan fazla olduğunu söylemesi neyi ifade ediyor ozaman. Sadece yerli yabancı nüfus oranına bakmadan azınlıkla çoğunluğun suç oranını kıyaslamış herhalde.