Yarbay Ali Tatar ölüm yıldönümünde anılıyor! Yarbay Ali Tatar neden intihar etmişti?

TAKİP ET

Yarbay Ali Tatar, FETÖ'nün "Amirallere Suikast" kumpası nedeniyle 19 Aralık 2009 tarihinde yaşamına son vermişti. Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar, 'Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor' dedi.

FETÖ’nün kumpas soruşturmalarından “Amirallere suikast” iddialarıyla ilgili soruşturma sürecinde hakkında ikinci kez gözaltı kararı çıkarılan Yarbay Ali Tatar, İstanbul Beylerbeyi'ndeki evinde 19 Aralık 2009 sabahı yaşamına son verdi.

Ali Tatar,  mektubunda “Belki benim ölümüm benim durumumda olanların aydınlığa çıkmalarına vesile olur...Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız. Şunu bilin ki en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” diye yazdı.

Yarbay Ali Tatar’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 12 yıl geçti. Tatar ailesinin acısı ise hâlâ ilk günkü gibi taze. Cumhuriyet gazetesine konuşan Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar, “Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor. Öyle hissediyoruz” dedi.

"ATATÜRKÇÜYDÜ, VATANSEVERDİ"
Eşi Nilüfer Tatar, 2009 yılından bu yana özlemle acıyla 12 yıl geçtiğini dile getirerek “Planladığımız gibi değil ama Ali’nin bize bıraktığı yaşantımızı devam ettirmeye çalıştığımız 12 yıl. Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor. Öyle hissediyoruz. Zaman geçiyor ama her şey dün olmuş gibi çok yakın. Ali, iyi kalpli, disiplinli, başarılı bir askerdi. Ali doğayı, hayvanları, müziği tiyatroyu çok severdi. Ali çocukları, yaşlıları çok severdi. Ali çok iyi bir eş, çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir dosttu. Ali bu karanlık çetenin içinde önemli bir hedefti. Ali Atatürkçüydü, Ali vatan severdi” dedi. Tatar şöyle devam etti: “Gazetelerde  televizyonlarda kin kusan, insanlara alçakça iftira atan, kumpas kuranların bir kısmı hapiste, bir kısmı kaçtı, bazıları da tahliye oldu, bazıları hâlâ TV kanallarında gazetelerde ve devlet kurumlarında görevlerine devam ediyorlar. Hiçbir pişmanlık duymuyor bu alçaklar. Hukuka, adalete kıydılar. Biz bu karanlık düşünceleri yapanları gelecek kuşaklara anlatacağız. Mücadele edeceğiz ki tekrar bu zihniyetler yaşama olanağı bulmasınlar. Herkesin özgür demokrasi ve adil bir hukuk devletine gün geçtikçe daha da ihtiyacı oluyor.”

SÜREÇ NASIL İLERLEMİŞTİ?
İstanbul Emniyeti Elektronik Şube Müdürlüğü’ne 15 Temmuz 2009'da gönderilen isimsiz ihbar e-postasında bir muhbir, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Deniz Harp Okulu’nda örgütlenmiş bir 'karanlık organizasyondan' bahsediyordu.

Ağustos 2009'da dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in önüne konan dosyada, 'amirallere suikast' yapılacağı iddia ediliyordu.

Soruşturma sonunda bazı deniz teğmenleri tutuklandı. 'Uyuşturucu ve fuhuş çetesi' diye başlayan operasyon önce 'Amirallere suikaste', daha sonra da başka dosyalarla birleştirilerek 'Poyrazköy Davası'na dönüştü. Aralık 2009'da Ali Tatar, özel yetkili savcılar tarafından gözaltına alındı. İfadesinin ardından tutuklandı,  üst mahkemeye başvurması üzerine 9 gün cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Tahliyeden sonra hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılan Tatar, kaldığı askeri lojmanda hayatına son verdi.

Yarbay Tatar’ın cenaze törenine katılan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit, 'Amirallere suikast' yalanına hiçbir zaman inanmadığını söyledi.

Tatar’ı intihara sürükleyen soruşturmanın savcısı Süleyman Pehlivan ve dönemin İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün, daha sonra FETÖ'den tutuklandı

SORUŞTURMAYI YÜRÜTENLER ŞİMDİ NEREDE?
SÜLEYMAN PEHLİVAN: Soruşturmanın başında, daha sonraları Yargıtay üyeliğine getirilecek Süleyman Pehlivan vardı. Şimdilerde tutuklu olan Pehlivan, Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı kararla FETÖ üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

YURT ATAYÜN: Soruşturmanın emniyet ayağını, şu anda Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul TEM Şube Müdürü Yurt Atayün yürütüyordu. Atayün aynı zamanda Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının temellerini atan kişiydi.

METİN ÖZÇELİK: Ali Tatar tahliye edildikten sonra savcının yeni hiçbir delil sunmadan yaptığı tutuklama kararını kabul eden hakimlerden biri de Metin Özçelik’ti. Metin Özçelik’e Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davada, 'terör örgütü üyeliği' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından 10 yıl hapis cezası verildi.

ali tatar yarbay ali tatar fetö kumpas akp