Vatandaşın maskesi yok, ABD'ye gönderiyoruz!
ABD'ye yapılan tıbbi yardımların içinde yer alan maskeler tartışılmaya devam ediyor. Sosyal medyada birçok vatandaş maskelerinin olmadığını belirtirken konuya Cumhuriyet yazarı Barış Doster de dahil oldu. Doster, "PKK'ya destek olan bir devlete bu yardım ne kadar doğru" sorusunu sordu.
Koronavirüsten en çok etkilenen ülke olarak kayıtlara geçen ABD'ye yapılan yardım tartışmaları da beraberinde getirdi. Askeri kargo uçaklarıyla gönderilen tıbbi malzemelerin büyük çoğunluğunun maskelerden oluştuğu açıklandı.
ABD'ye giden yardım sonrasında özellikle sosyal medyada birçok vatandaş "Biz kendimize maske bulamıyoruz" şeklindeki mesajlarlar tepkilerini dile getirmişlerdi.
Tartışmalara Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Barış Doster de katıldı. Doster, iktidara yönelik sert eleştiriler getirirken, ABD'nin PKK'ya yapmış olduğu yardımları hatırlattı.
İşte Doster'in yazısından öne çıkanlar:
Yurttaşına maske dağıtmakta başarısız olan zihniyet, bol keseden dünyaya tıbbi yardım yolluyor. Yardım yollanan ülkeler arasında Türkiye’den katbekat zengin olanlar da var, Türkiye’ye karşı düşmanca tutum alanlar da. Misal; tıbbi yardım yollanan ABD, büyük, emperyalist bir güç. Sadece savunmaya ayırdığı bütçe, Türk ekonomisinin büyüklüğüne denk.
PKK ve FETÖ terör örgütlerine verdiği destek, sözde soykırım iddialarına ilişkin tutumu, parasını verdiğimiz ve üretim zincirinin halkası olduğumuz F-35 savaş uçaklarını teslim etmemesi, Halkbank davası, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları, başkan ve kongre üyelerinin Türkiye karşıtı söylemleri, iki ülke arasındaki sorunlardan bazıları. Liste uzun...
İngiltere, İspanya ve İtalya da tıbbi malzeme yolladığımız ülkeler arasında. Yardım konusunda öyle cömert, öylesine bonkör, o kadar eli açığız ki, salgın hastalık sürecinde, dünyada en çok tıbbi malzeme yardımı yapan 3. ülke olmuşuz. Dünyada en fazla sığınmacıya kucak açan, en çok dış yardım yapan ülke olduğumuz düşünülürse, tıbbi yardım konusunda da birinciliği alabiliriz. Ha gayret!
Yumuşak güç ve insani yardım diplomasisi
Daha önce de değindik. Devletler dış yardımı, salt insanlık ve dayanışma adına değil, politik menfaat, diplomatik amaç gözeterek yaparlar. Yardımı, kamu diplomasisi faaliyeti olarak görürler. İmajlarını güçlendirmek, itibarlarını yükseltmek, saygınlıklarını artırmak için yollarlar. Yardım konusunda da, diğer konularda olduğu gibi, gerçekçi, akılcı, çıkarcı davranırlar.
Lakin devletin gücünün, dolayısıyla yardım kapasitesinin bir sınırı vardır. Devletin geliri, öncelikle aldığı vergilerden oluştuğundan, bu kaynağın nasıl kullanılacağı, önceliklerin nasıl sıralanacağı önemlidir. Ekonominin, maliyenin, dolayısıyla siyasetin, ideolojinin konusudur. Kaynağı toplamaya ve harcamaya verilen yanıt, sınıfsaldır. O nedenle yurttaşların, yapılan yardımın miktarını, sebebini, kime yapıldığını sorma hakkı vardır. Devletin dağıtacağı maskeyi bekleyen yoksul yurttaşın, zengin İngiltere’ye tıbbi yardım yollanmasına kızması da; şehit babasının, PKK - PYD - YPG terör örgütünün en büyük destekçisi ABD’ye tıbbi malzeme bağışlanmasına öfkelenmesi de haklı tepkilerdir.