Soner Yalçın: Hedef Bahçeli mi?
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın bugün kaleme aldığı köşe yazısında, 19 Mayıs günü Sabah Gazetesi'nin manşetinde yer verdiği Vahdettin ve Damat Feritli manşetin arkasında ne olduğunu sordu. Atılan manşetin tesadüf olmadığını savunan Soner Yalçın "Asıl hedef MHP lideri Bahçeli mi?" dedi.
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın bugünkü köşe yazısında, Sabah Gazetesi'nin 19 Mayıs günü manşetine taşıdığı Sultan Vahdettin ve Damat Ferit fotoğraflarının tesadüf eseri yayımlanmadığını belirtti.
İktidarın en büyük destekçilerinden olan Sabah Gazetesi'nin Vahdettin ve Damat Feritli görselini nasıl yorumlamak gerekir diye soran Soner Yalçın, İttifak ortağı Bahçeli'nin bu duruma kızacağını bile bile neden böyle bir zorlamaya girişildiğini, yoksa asıl hedefin Bahçeli mi olduğunu işaret etti.
"Sabah Gazetesi'nde bilmediğimiz görünmez el mi var? Düşünsel temellerini FETÖ'nün oluşturduğu, gazetenin yayın çizgisini belirleyen “Pelikan” adı verilen grubun asıl hedefi ne? Ulusal bayram gününde kamuoyunun tepkisini çekecek bu siyasal tavrın gizli bir amacı olmalı mutlaka! " diye belirten Soner Yalçın'ın yazısının ilgili bölümü;
"MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kırmızı çizgileri belli:
Millî bayramlar bunlardan biridir…
Atatürk bunlardan biridir…
Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın sağlam destekçisi. Bunun binlerce yıllık Türk ülkesinin menfaatine/yararına olduğuna inanıyor.
Erdoğan'ın, Bahçeli'yi iyi tanıdığı ve çok özel davrandığı sır değil. Örneğin Erdoğan ittifaktan önce “Mustafa Kemal” derken, son yıllarda sürekli “Mustafa Kemal Atatürk” diyor. Bu özeni hem Bahçeli'nin hem de kamuoyunun hassasiyetini düşünerek gösterdiğini sanıyorum.
Gerek Erdoğan gerek Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın devamı için farklılıkları değil, uzlaşıyı öne çıkarmaya gayret ediyor…
Peki…
Erdoğan'ın baş destekçisi Sabah Gazetesi'nin 19 Mayıs Millî Bayram günü Vahdettin ve Damat Ferit'i yücelten haberini nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Erdoğan ile Bahçeli arasına şüphe mi sokmak istiyorlar. Bahçeli'nin Vahdettin ve Damat Ferit'e nasıl baktığı belli değil mi; “Haysiyetsiz, tavizkâr, aciz, korkak, pısırık ve sadece kendini düşünen!”
Bu sebeple Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, Sabah Gazetesi'ne hemen şu yanıtı verdi:
-“Bazıları da Atatürk'e direkt düşmanlıklarını gösteremedikleri için yurt dışına kaçan hain Damat Ferit'in ve İngilizlere sığınan Vahdettin'in hainlikleri hakkında o kadar tarihî delil olmasına rağmen, millî kahraman olarak anıyorlar. Hain desen kızar ama hainlere övgü dizer!”
Şunu sormak zorundayız; Sabah Gazetesi ne yapmak istiyor?
YAZARLARI KABUL ETMEZ
Sabah Gazetesi'nde iki yazı işleri müdürüydük; ben ve Erdal Şafak.
Erdal Şafak, Sabah Gazetesi'nin mevcut genel yayın yönetmeni. Vahdettin ve Damat Ferit'e bakışını bilirim. “Adım Adım Zafere” başlığı altında Atatürk ile Vahdettin ve Damat Ferit'i yan yana getirmez; bu ikiliye çok tepkilidir…
Bu siyasal tavrı Sabah Gazetesi'nde genel yayın yönetmeninden güçlü biri gösterdi. Kim o?
O tartışmalı politik tavrı Hıncal Uluç'tan Mehmet Barlas'a, Yavuz Donat'tan Engin Ardıç'a gazetenin çoğu köşe yazarına kabul ettiremezsiniz! Üstelik dahası da var:
Sabah, sağcısıyla-solcusuyla merkezin gazetesidir. Türkiye'de merkez Atatürk konusunda hassastır. Bu tür marjinal tartışmaların yeri merkez gazeteler olmaz. Vahdettin- Damat Ferit savunuculuğunu Akit benzeri uç yayın organları yapabilir; ve kimseler de pek yadırgamaz. Ancak merkez gazeteler, okuyucusunu kaybetmemek amacıyla bu gibi tartışmalı konularından uzak durur. Hele hele millî bayram gününde…
Amerika'da, kurucu ilk başkan George Washington hakkında “kaç bin kölesi vardı” gibi tartışma var mı? Yok.
Sabah, ne okuyucusunu ne de tepki göstereceği bilinen Bahçeli'yi umursamadan Vahdettin-Damat Ferit zorlamasına niçin ihtiyaç duydu?
Erdoğan ve Bahçeli yeni seçim yasası üzerinde çalışırken iktidar ortakları arasına kuşku sokmanın ne amacı olabilir?"