Kemal Kılıçdaroğlu'ndan çok sert açıklamalar: Demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz

TAKİP ET

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında çok sert açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "O mahkemede görev yapan hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği Saray'a rağmen getireceğiz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, gündemdeki konulara ilişkin çok sert açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu, "Geçen hafta Erdoğan'ın bir siyasi intikamına tanık olduk. İstanbul İl Başkanımız Canan Hanımı mahkum ettiler. Canan Hanımın hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, hakimler... O mahkemede görev yapan hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği Saray'a rağmen getireceğiz" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
“Yeni bir dönem başlamak üzere. Halkın iktidarı güçlü olarak halka güven vermek zorundadır. Her birimizin tek tek sorumluluğu var. Her birimiz bu ülkenin geleceğinden sorumluyuz. Bu ülkeyi haramilere ve haramilerin taşeronlarına teslim etmeyeceğiz. Baskılar, engellemeler, yargı kararları var biliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar inandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz.

Gezi mağdurlarının ailelerini ziyaret ettim. Vera’yı ve Ege’yi kucakladım. Onlar demokrasi talebinde bulunan haksız yere hapse atılanların aileleri. Sanıyorlar ki onlar yalnızlar, asla onlar yalnız olmayacak. Onlarla, aileleriyle, düşünceleriyle, idealleriyle birlikte olacağız. Mücadelemiz insan hakları, yargı bağımsızlığı, kadın-erkek eşitliği, hakkı, hukuku inşa etme mücadelesidir.

“AKP’NİN 2002’DEN BU YANA HARCADIĞI PARA: 2 TRİLYON 631 MİLYAR DOLAR”
Söylemlerimizi verilere dayandırmak zorundayız. Toplumu samimiyetle ikna etmek zorundayız. AK Parti iktidarına kadar Türkiye’ye 57 hükümet hizmet etti. Cumhuriyet’in kuruluşundan 2002’ye kadar. 57 hükümetin harcadığı para 713 milyar dolar. Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler, Keban, Atatürk Barajı’nı yaptılar. Sümerbank’ları Etibank’ları yaptılar. Gübre, şeker fabrikaları her şeyi yaptılar.

Onurlu durdular, kimseye gidip el avuç açmadılar ve onların bir felsefesi vardı, ‘Her fabrika bizim için bir kaledir’ diyorlardı. Ekonomik olarak güçlenmek zorundasınız. Onun için fabrikaların üretmesi, istihdam yaratması, ihracat yapması Türkiye’nin onuruyla saygın devletler içinde yer alması çalışma ve çabaya bağlıydı. 713 milyar dolar harcadılar ve Türkiye’yi 1990 yılında dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri yaptılar.

AK Parti iktidar oldu, harcadığı para 2002’den günümüze kadar 2 trilyon 631 milyar dolar. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana 713 milyar dolar para harcayarak Türkiye’yi ve ekonomisini dünyanın 20 büyük ekonomisinden birisi haline getiren ve 1999 yılında da G20 ligine davet edilen Türkiye var. 2002’de iktidar oluyorsunuz 2 trilyon harcıyorsunuz ve Türkiye G20 liginden düşüyor.

Şu soruyu sorun. AK Parti’nin yaptığı bir şeker fabrikası, gübre fabrikası gösterin. Ne yaptılar? Hangi fabrikayı yaptılar? 57 yılda yapılan bütün bütün fabrikaları sattılar, o parayı da yediler. O nedenle nasıl bir güçle, nasıl bir sorumsuz anlayışla devletin yönetildiğini hepimizin bilmesi lazım. İnançları, kimlikleri kullanarak, insanların dikkatini farklı yöne çekip milyarları götürdüler.

“TARİHİMİZDE EŞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SOYGUN DÜZENİ BAŞLATTILAR”
Bu paraları ne yaptılar? 2 trilyon 631 milyar doları ne yaptılar? Tarihimizde eşi görülmemiş bir şekilde soygun düzeni başlattılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni borç batağıyla karşı karşıya getirdiler. Şu anda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın merkezi borcunun yüzde 67’si döviz ve altın. Milliyetçi olduğunu söyleyen Bahçeli’de Türk Lirası’nın değeri kalmadı diyor. Her kur arttığında hem borcun hem faizin artıyor.

2021’in sonunda merkezi yönetimin borç stoku 2 trilyon 747 milyar TL’ydi. 2022’nin ilk üç ayında döviz arttı, borç 3 trilyon 19 milyar liraya çıktı. Bu borçları bir avuç insan verdi. Bir avuç insandan aldığınız borç ilk 3 ay içinde artıyor. Durduk yere de hazine 272 milyar lira bir yük altına giriyor. Eğer ekonomi doğru yönetilseydi 272 milyar lirayla ne yapılırdı? Eğer 272 milyar lira çetelere verilmeseydi 13 milyon 650 bin emekliye net asgari ücret kadar bayram ikramiyesi verilirdi.

Çiftçiye her yıl verilen destek tam 3 kat artırılabilirdi. 6.5 milyon emekçiden sosyal güvenlik primini devlet olarak ben ödeyeceğim deyip net asgari ücreti 5 bin liraya çıkarılabilirdi. Açlık sınırının altında olan 4 milyon hanenin her birine 2022 yılında 5 bin lira turarında gıda çeki 4 bin lira tutarında da enerji çeki verebilirdiniz. Beşli çete ve yandaşlarına sağlanan mali imkanların büyüklüğünü görüyor musunuz? Milyonlar beşli çeteye çalışıyor.

Geçen hafta Erdoğan’ın bir siyasi intikamına tanık olduk. İstanbul İl Başkanımız Canan Hanımı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar bir de siyasi yasak getirdiler. Yasaklarla özellikle siyasi tutuklularla Türkiye asla yol almamıştır. Parti kapatmakla, farklı düşündü diye hapse atmakla bir ülkeye demokrasi gelmez. Canan Hanımın hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, hakimler… O mahkemede görev yapan hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği Saray’a rağmen getireceğiz. İl Başkanımızın siyasi yasak kararını tanımıyoruz. Mahkeme kararını da tanımıyoruz, siyasi yasağı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu, İstanbul İl Başkanımızdır. Nokta.”

kemal kılıçdaroğlu chp kılıçdaroğlu meclis